Akademi

237 12 1
                                    

Medyadaki Akademi

Gözlerimi açtığımda odamdaydım. Saat daha erken olduğu için güneş göstermemişti sıcak yüzünü. Doğmamıştı belkide gerçek güneş benim için.

Dün olanlar aklıma geldikçe kendime lanet ediyordum. Ben ateş elementiydim! Nasıl olur da koruyamazdım onu! Onun benim sorumluluğumda olduğunu bilmeme rağmen neden bir şey yapamadım.

Onu koruyamamın verdiği vicdan azabıyla yatağımdan kalktım ve üzerimi değiştirp odamdan ayrıldım. Akademiye gelmiştim. Hatta gelmiştik. Amy ve Ashley'i de getirmek zorunda kalmıştım.  Orada kalmanın bizim için pek bir faydası olmayacağını ve akademide bir an önce derslere başlamamızın hem bizim hem de Riley için daha faydalı olacağını söylediler. Sorun şu ki haklıydılar da. Elementlerimizi ne kadar hızlı öğrenirsek daha çok yardımımız dokunabilirdi. Aslında ben elementimi kullanabiliyordum ama kontrol sorunlarım vardı.

Mesela öfkelendiğim zaman güclerimi kontrol edemiyor ve etrafımdakilere zarar verebiliyordum. Tabi bunun için sadece öfke gerekmiyordu. Herhengi bir duygu yoğunluğu yaşarsam kontrolden çıkıyordu güçlerim. Mesela savaş eğitimi dersinde bahçeye inmiştik. Jake ile bir kız dövüşüyordu. Teke tek bir mücadele olsa da kız baya dişli bir rakipti. Kız Jake'ye çelme takınca Jake yere çok sert düşmüştü. Bu işin asıl komik tarafı şu ki Jake'in " Lanet olsun! Kıçım kırıldı!" diye bağırmasıyla herkes gülmeye başlamıştı. Gülmeye kendimi ne kadar kaptırdım bilemiyorum ama bahcedeki birkac ağacın kökünü kuruttum diyebiliriz. Ayrıca revirde yanık lekeleriyle geçen tam üç haftama bedel olmuştu.

Riley şu an krallığın sağlık bölümünde ve ağır yaralı konumunda olduğu için birçok ilgiyi üzerinde topluyordu. İyileşmesi için her şeyi yapacaklarından emindim ama yine de onu bırakmak içime sinmiyordu.  Bu kadar kısa sürede ona bu şekilde bağlanmak bana garip gelse de bunun nedenini onun gizemine veriyordum. Ondaki gizem benim ilgimi çekiyordu sadece.

Yemekhaneye geldiğimde biraz yeşillik ve kahvaltılık aldıktan sonra Ashley ve Amy'nin olduğu masaya ilerledim.  Bir yandan yerken bir yandan da sohbet ediyorlardı. Yanlarına gidip sohbetlerine ben de dahil oldum. Ne de olsa yapacak daha iyi bir işim yoktu.

***

İlk ders savaş eğitimi dersi vardı ve öğreymen canımızı çıkarıyordu.

-İlk önce temel ısınma hareketleri ile başlıyoruz. Kim bu hareketleri gösterecek?

Sınıftan kimse el kaldırmayınca sınıfın kendini beğenmişi olan Justin öğretmenin yanına geldi ve izin alıp hareketleri göstermeye başladı. Bunları biraz da bana inat yaptığı çok belli oluyordu.  Sürekli gözlerime bakıp pis bir sırıtış gönderiyordu. Bunu neden yaptığını da biliyorum. Aslında yakın arkadaştık ama önceki senelerde Justin'in bir sevgilisi olmuştu. Birkaç ay sonra da ayrıldılar. O günden sonra bana hep soğuk davranmaya  başladı. Kısaca beni dışladı. Nedenini daha sonraki aylarda öğrenmiştim. Justin'in sevgilisi benden hoşlanmaya  başlamış ve Justin'i terk etmiş.

O yüzden bana bu şekilde davranıyormuş. Bana anlatsaydı ona elimden geldiği kadarıyla yardım etmeye çalışırdım. Hatta kız arkadaşıyla konuşup onu kibar(!) bir şekilde reddederdim.  Neyse... Justin o günden sonra benden hoşlanan kızları hedeflemeye başladı. Nedenini herkes tahmin ediyordur. Tabi ben bu durumdan şikayetçi değilim. En azından sürekli etrafımda dolanan kızlar yok artık. Yani benim düşüncem böyleydi.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 05, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Özel Güçler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin