SEVDİM SENİ(+18)

BERK

Gayet keyifli bir yolculuk geçiriyordum tabi her güzel olan şeyin bir sonu var telefonuma gelen mesaj sesi gibi.

Kapının önündeyim hadi tatlım seni bekliyorum...

Elim ayağıma dolaşmış bir şekilde ne yapacağımı düşünüyordum tek bildiğim şey Bora'yı görünce yanlış anlayacak almasıydı.

" Lütfen indirir misin beni benim bir işim vardı yeni aklıma geldi de?"

"Nereye gideceksen söyle ben götüreyim istersem benim işim yok şimdi."

"Gerek yok beni indirir misin lütfen?"

"İnat etme işte bırakayım seni."

"Ya benimle ilgilenmekten ve ikide bir bana yardım etmekten vazgeçer mısın? Benim senin yardımına ihtiyacım yok anladın mı ? Şimdi indir beni."

Evet biliyorum fazla ileriye gittim ama onun iyiliği için yaptım yoksa Berk gerçekten yanlış anlayıp ona zarar verebilir.

Araba ani bir şekilde durdu.

"İn."

İstediğim şey bu değildi aslında nazikçe beni indirmesiydi ama indirmesi de bir gelişme sonuçta. Arabadan inip kapıyı yavaşça kapatmamla gaza basması bir oldu.Hafif bir korkuyla eve doğru yürüdüm nede olsa korumalar var bana bir şey yapamaz herhalde.Keşke Bora'yı göndermeseydim en azından durumu anlatabilirdim.

Arkamdan bir el beni kendisine çekti ve duvara yasladı.Sırtım biraz acımıştı önüme baktığımda Berk'i gördüm zaten ondan başka kim olabilirdi ki?

"Amacın ne senin?"dedim. Hafifçe sırıttı ve dudaklarıma yapıştı.Onu her ittiğimde kendini dahada çok bastırıyordu bana bundan aşırı derecede rahatsızlık duyuyordum eskiden olsa zevk alırdım. O an gerçekten nefret ettim kendimden.Artık onu ittirecek gücü bile bulamadığım için kendimde.Son defa var gücümle kendimden ittirdim onu.

BORA'DAN:

Okul çıkışı onu ne güzel eve götürecektim belki bir kahve falan içerdik belkide sevgili olup öp üşürdük ama hanım efendinin işi varmış ve üstüne üslük demediği lafı da bırakmadı bana.Daha önce kızlar benim peşimden koşardı şimdi ne değişti. Bundan sonra onu umursamayacağım ve umurumda bile olmayacak dememle yerdeki düşen cüzdanını görmem bir oldu.Arabayı çevirip onu bıraktığım yere doğru sürmeye başladım belki oradadır umudu ile.

Dünya bir kere daha başıma yıkılmıştı. Beni yollayıp sokak ortasında öpüşüyordu.Bari sokakta yapmayın be. Oha adama bak sokak ortasında becerecek kızı. Onları izlerken bir şey fark ettim sanırım adam zorla öpüyordu. Acaba öyle mi? Öyleyse onu öldüresiye döverim ben. Tam gidecekken Hazan kuvvetli bir şekilde ittirdi onu. Evet aşkım böyle devam et.(bu arada bundan sonra koyu renkle yazdıklarım içses arkadaşlar.)

Oğlum koşsana kıza vuracak.

Oha harbi vuracak ben onun elini alıp götüne sokmazsam şimdi neyim.

Nesin?

Sus seninle uğraşamam şimdi.

Evet bana yakışanı yapmaya gidiyorum o adamı öldüresiye dövmeye. İLK olarak elimi omzuna koydum ve kendime çevirdim. Muhtemelen beni tanınmıştır çünkü tanınan birisiyim egomu okşamış gibi olmasın da. Yanağına sert bir yumruk attım. Yarın bu çocuğun halini görmek istiyorum.Arkamdan bir el beni kendine çekti çekti de denilemez çekmeye çalıştı. Aldırış etmeden tekme tokat girdim.Hırsımı alana kadar da devam etmeyi hedefliyorum inşallah ölmez yada ölsün şerefsiz.Onları düşünürken kolumda hissettiğim açıyla bağırarak arkamı döndüm.

Bu kız kafayı mı yedi? Kolumu neden ısırıyor?

"Sen deli misin? Canımı yaktığının farkında mısın? Hem sana yardım edelim hem de darbe alalım adalet nerede?"

"Amma konuştun sende bu kadar söylenecek-sen neden yardım ediyorsun?Yani sen gelmesen de ben başımın çaresine bakardım.Ama istersen eve bırakabilirsin beni."

Bu kıza hayır demek neden bu kadar zor?

"Hadi atla arabaya."

Acaba bu kızda sıradan bir sürtük mü yoksa gerçekten göründüğü kadar masum mu?Beni kendine çeken farklı bir şey var bu kızda ne olduğunu bilmiyorum ama çok farklı bir etken.Sanki daha öncede o bana aitmiş gibi.Kendim bu sorularla cebelleşirken evine gelmiştik bile.

"İstersen bir şeyler içelim gel de."

"İşim var."

Ne yani bana attığı tiriplerden sonra onun isteğine hemen evet diyecek değilim ama o çocukla ne alakası olduğunu da çok merak ediyorum.

Arabadan indi ve benim koltuğumun olduğu tarafa geldi bunun amacı ne?

"Bıraksana kolumu deli misin sen?"

"Merak etme sana zarar vermem sadece bir özür kahvesi içeceğiz."