sürtük

296 21 2
                                    

 Sabah kalktığımda gözlerim yorgundu sanki hala kapanmak istiyordu.Yan tarafıma baktığımda Bora yoktu.Belkide çoktan işe gitmiştir bile.Niye bu kadar erken gidiyor ki?Bunu yapmak zorunda mı?Yavaş adımlarla aşağı kata doğru yöneldim.Takırtılar geliyordu.Herhalde mutfakta diye bir düşünceyle iniyordum.

"Uyandın mı?Gel kahvaltı yapalım."

"Erkencisin.Niye gitmedin hala işe?"

"İlla git diyorsan gideyim."

  Cevap bile vermeye tenezzül etmeden masaya doğru yöneldim.Sıradandı.

"Bu gün dans eğitimi veren bir yer varmış oraya gideceğim  kayıtlar hala açıksa oraya yazılacağım."

"Neden."

"Evde mi oturayım tüm gün?"

"Boşver ben sana dans eğitimi veririm yorulma oraya kadar gitmekle."

"Saçmalama.Hem birkaç kurs daha  araştırdım onlara da bakacağım."

"İyi ben bırakayım seni giderken hazırlanda."

"Öğlenden sonra gideceğim."

"Beklerim."dedi.

"İyi sen bilirsin.Ben aç değilim biraz daha uyuyacağım."

"Ya da vazgeçtim işe gitmem lazım önemli işlerim vardı benim hadi görüşürüz."

   Arkama doğru geldi ve arkadan belime sarılarak karnımı okşadı gözlerim kendiliğinden kapandı o an.

"Baba şimdi gidiyor akşam gelicelk tamam mı?"





       -----------------------------------------

 Ama ben kıskandırmak için atmıştım o yalanı dans kursu fallan uğraşamam ki ben.Üşenirim.Ama bir tane doğum ile ilgili falan kurs vardı arkadaşımdan duymuştum belki ona gidebilirdim.Ama ilk olarak uyumalıyım sanırım.Yukarı kata çıktım ve yumuşacık yatağa uzandım kendimi uykunun derin kollarına bıraktım.

 Gözlerimi açtığım akşam olmak üzeriydi ve yemek falan da yoktu.Aman çok ta fifi umrumda değil walla ne istiyorsa pişirsin birşeyler işte.Yavaşça yatakta oturur pozisyona geldim ve ayaklarımı sarkıtmaya başladım.Hala uykulu gözlere sahiptim.Belki bügün bora erken gelir.Anlamakta zorlanıyorum bazen neden eskisi gibi değiliz.Hani biz kimseyi dinlemeyip aşk evliliği yapan bir çifttik ama hepsi eskide kalmıştı.Şimdi ise geleceği için endişelendiğim bir çocukğu karnımda taşıyorum.Mutluyum ama herşeye rağmen Bora bana kötü davranmıyor zaten sadece biraz soğuk ve ne yapmak istediği anlaşılmıyor.

Bu ve bunun gibi bie çok düşünce beni esir  almıştı bırakmıyorlardı beynimi.bu düşünceler beni  fazla oyalamış olmalılar,gereğinden fazla.Saat 1.00 olmuştu ve Bora hala gelmemişti.Evde kalmak bunaltmıştı beni sanırım. Giysi dolabımın önüne geçip içerisinden sade kot şort ve beyaz bol tişört aldım onları  üzerime geçirdikten sonra saçlarımı salıp hafif yandan bir örgü ürdüm ardından eye liner çektim ve maskara sürdüm tam gidecekken bordo ruj arkamdan ağlamısın diye onu da sürdüm.Sadece orada bana masum masum bakmasına dayanamamıştım.Aşağı kata indiğimde ayakkabı dolabından bordo konverslerimi bulmaya çalıştım.Beş dakikalık bir uğraştan sonra bulmuştum.Kapıyı açtım ve evden  çıktım hava soğuktu ama bu pek umrumda değildi açıkcası.Kendimi sitenin bir bankına bıraktım acaba Bora neredeydi.Belki  işleri çok fazlaydı ve gelemiyordu.Öyleyse ben gideyim.



   Yolda şansıma bir tane taksi buldum ve direk binerek şirketin adresini verdim.Fazla uzak olmadığından uzun sürmedi girmem.Taksiciye ücretini verdikten sonra direk indim ve  hızlı adımlarla şirkete girdim.Fazla kimse yoktu şirkette şimdiye kadar sadece kapıdaki korumaları gördüm.Asansöre binmek için düğmeye bastım ve beklemeye başladım.

 Asansör geldiğinde içinde Bora ve bir tane sürtük vardı evet bildiğin orospu vardı.Fazla yakın değillerdi  ama uzak da değillerdi.Ben yüzümü ifadesiz tutmaya çalışarak ilk olarak onun bir şeyler söyleyip açıklama yapmasını bekliyordum.ama tabi ki dayanamayıp ilk ben konuştum.

"Sende eve geliyordun herhalde."dedim.

"Sevil Hanım ben eve geçiyorum sonra sizinle görüşürüz."

"Görüşeceğiz tabi ki nede olsa ortak olduk."dedi orospu.

  Benim sinirlerim tavan yapmıştı ve o kızın üzerine atlamak istiyordum.

  Orospu hanım  gittikten sonra Bora'ya ifadesizce baktım ve hiç bir şey demeden arabaya doğru yürümeye başladım.Ben ona süpriz yapmak isterken o bana süpriz yapmıştı.Gerçekten kırılmıştım kızgındeğildim kırgındım sadece yine o düğüm boğazıma geldi ve yutkunmamı engelledi.

"Hazan seni eve bırakayım benim işim var biraz daha."

"Bırakmana gerek yok."dedim ve gittim yürümeye başladım.fazla gelmişti bu yük bana artık taşıyamıyordum.Her şey eskisi gibi olsun istiyordum dayanamıyordum.Yolun kenarındaki bir banka kendimi bıraktım.Elimi karnıma götürdüğümde onu hissediyordum sanki belki oydu beni güçlü yapan küçük meleğim.Onsuz bu kadar güçlü olamazdım...



  Bu bölüm geç ve kısa oldu farkındayım ama bundan sonraki bölümlerin kısalığını uzunluğunu siz belirleyeceksiniz.Oy ve yorumlar ne kadar çok o zaman o kadar uzun bölümler gelir.Oy sınırı koyuyorum.Yorumu içinden gelen yapsın.Yorumlarınıza değer veriyorum bunu da bilin ;)

      20 VOTE sınır..



SEVDİM SENİ(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin