Mafya 'nın AŞKı

24.BÖLÜM

Koridorda ilerlerken sert bir şeye çarpmasıyla elindeki çanta ve telefonu yere düştü.Kendisi de düşecekken biri belinden tutup düşmesini engelledi.

Mine de refleks olarak kendisini tutan kişinin yakasını tuttu.

Genç adam Mine 'yi kendine çekip dik durmasını sağladı.Mine karşısındaki genci görünce hemen yakasını bırakıp kendini geri çekti.Eğilip yere düşen eşyalarını toplamaya başladı.

Genç adam eğilmiş eşyalarını toplayan kıza
"Ben özür dilerim.Seni fark etmedim."
Mine yerdeki dökülen eşyalarını çantasına koyup telefonu da yerden aldı.
Sakin bir şekilde karşısındaki gence bakıp
"Az biraz dikkatli olsaydınız beni görürdünüz."dedi.

Genç adam karşısında böyle güzel bir kız görünce şaşırdı.Kız çok güzeldi.
Gülümseyip
"Ben gerçekten üzgünüm.Fark etmedim."
"Bir dahakine dikkatli olun o zaman."deyip yanından geçti Mine.

Genç adam Mine nin arkasından bağırıp
"Tanıştığıma memnun oldum güzel kız."deyip güldü.

Mine duymazdan gelip yürümeye devam etti.Bu tiplerle uğraşamazdı.Ayrıca tanışmamışlardı bile.Birde güzel kız'diyor.Arkasına bakmadan sınıfı bulmaya çalıştı.

Okul büyük olduğu için sınıfı bulmakta çok zorlandı.Sınıfı bulana kadar bayabi zaman kaybetti.

Sınıfı bulunca koşarak oraya gitti.İçinden 'Umarım hoca gelmemiştir.'deyip sınıfa girdi.İçerde hoca vardı.Ders anlatıyordu.Mine içeriye girince herkes oraya baktı.
Mine utanarak "Hocam be-"
Hoca sakin bir şekilde "Geç ama bir daha olmasın."dedi.

Mine başını sallayıp oturaklara yöneldi.Çoğu kişi kendisine bakıp gülüyordu.Mine aldırmayıp boş bir yere oturdu.Çantasından bir defter çıkarıp hocayı dinledi arada da not aldı.

Yarım saat sonra ders bitti.Mine defterini çantasına koyup sınıftan çıktı.Merdivenlere yönelip aşağıya inerken telefonu çaldı.Telefonunu çantasından çıkarıp arayana baktı.Gülümseyip telefonu açtı.
"Efendim abi."
"Canım benim nasılsın?Nasıl gidiyor?"
"İyi abi şimdi dersten çıktım.İki dersim daha var.Sonra çıkıcam."
"Ben seni almaya gelirim."
"Tamam abi."
"Kendine dikkat et.Ben simdi toplantıya gireceğim.Seni yine ararım."
"Tamam abicim öptüm."
"Bende prenses."deyip kapattı telefonu.Kendisini cok mutlu hissediyordu Mine.Abisiyle cok iyi vakit geçiriyordu.
Onunla mutluydu.Nefes alabiliyordu

Mine telefonu cebine koyup okuldaki kafetaryaya gitti.
Kahve ve çikolata alıp boş bir masaya oturdu.

Kahvesiden bir yudum almıştı ki yanında bir hareketlik hissetti.O yöne baktığında çarptığı çocuğu gördü.Şaşkınlıkla
"Ne yapiyosun sen?"diyip tek kaşını kaldırarak karşısındaki gence baktı.Ama karşısındaki gencin onu pek taktiği yok gibiydi.

Mert gülümseyip
"Oturuyorum.Ama istemiyorsan kalkabilirim."dedi.Tebessüm ederek.
Mine başını olumsuz anlamda sallayıp yüzünü buruşturup.
"Gerek yok."deyip kahvesinden bir yudum aldı.
Mert sevecenlikle"Sende benim gibi kahve ve çikolatayı birlikte mi yiyorsun?"diye sordu.
Mine omuz,silkip umursamaz bur tavırla
"Bilmem ben böyle yiyorum ama seni bilmem."dedi önüne bakarak.
Mert gülüp
"Hem komiksin hemde güzel."
"İltifatın için saol."deyip çikolatasini açıp bir ısırık aldı.
"Yeni misin?"
Mine sadece başını salladı.Şuan bir kız arkadışının olmasıni
isterdi.
Mert merakla karşısındaki hayran kaldığı güzele
"Birinci sınıf mısın?"diye sordu.
Mine genç adama hiç bakmadan yine başını salladı.
Mert in yüzü asıldı."Sen hep böyle misin?"
Mine karşısındaki çocuğa bakıp
Şaşkınlıkla"Nasılım?"dedi.
"Hiç konuşmuyorsun."
"Sevmem."dedi sadece Mine.Yalan aslında konuşmayı seviyor.Ama karşısındaki çocuğa çok isinmadigi için konuşmamayı tercih ediyor.Ayrıca ilk kez Bora hariç bir erkeğin bu kadar konuştu.Eskiden babası bildiği adam kendisini bir erkekle görse saçlarından tutup sürüklerdi.Sonra da bir güzel döverdi.