İşte buuuuuuuuuuuu!!!!!! Diye çığlık atarken Henna'nın kafama şaplak atmasıyla kendime geldim.
-Henna ya acıdı kızım ne biçim ellerin var.!!
- Az bile bu sana bir sakin ol kızım görende seni ODTÜ'yü kazandın sanacak demesiyle kendime geldim.
Hevesimi kursağımda bırakmasa olmazdı zaten Canımcığım benim!!!
İkimiz de aynı yeri kazanmıştık tek olmayacaktım.Üniversite tercih sonuçları açıklanmıstı sonunda. Ege Üniversitesi İşletme Bölümünü kazandım. Bir İzmirli olarak tabi ki İzmir dışına çıkmaya ne niyetim ne de isteğim vardı.
Henna'nın "Derin "diye bağırmasıyla laptopu bir köşeye atıp ona döndüm.
Henna" bugün ne yapacağız söyle bakalım" dedi." Hadi alışverişe gidelim o zaman ne zamandır canıma okumuyosun Henna" diyip kahkaha atan Henna'ya yastığı fırlattım.
Tabi alışverişin A'sını bile duyması yeterli gelen Henna çantasını kaptığı gibi beni sürüklemeye başlayınca
-İyi halt yedim buyrun cenaze namazına. Şu çenem yüzünden bu ayaklar daha çok pert olur diyip
Evden hızla çıkarken ,arabamı görmemle içimdeki sevgi pıtırcıkları ortaya çıkmaya başladı. Vişne çürüğü renginde bir o kadar tatlı mı tatlı arabama sarılmak istesemde Henna izin vermeyip beni sürücü koltuğuna oturtturup ön koltuğa gecti. "Nereye gidiyoruz tatlı bayan "diyince" sür kız Forum Bornova'ya" dedi. "Emrin olur cicim" diyip güldüm.
Pazar günü olmasından dolayı park yeri bulmakta zorlansamda sonunda bir yer bulup güzelce arabamı park ettim.Henna da iner inmez mağazaları tavaf etmek için koşu maratonuna başlamış oldu.
Seviyordum bu tatlı pıtırcığı yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmezdi. Çocukluğumuz beraber geçmiş her anım da yanımda olmustu.
Esmer güzeliydi Henna koyu kestane rengi uzun saçlarını efil efil savururdu. Ben bunları düşünürken ilerdeki gürültülü gülüşmelerle başımı arkaya çevirmemle kız sürüsü ve ortalarında kurtla bana doğru geliyorlardı.Kurtta ne kurttu ama ben böyle fit,yakışıklı kurt görmedim. Tam bir Hovarda olduğu 5 km'lik uzaklıktan anlaşılırdı. Bir an göz göze geldik hovardayla ama gözlerimi hemen bir mağazaya çevirip içeriye girdim.
Henna da buradaydı şükür. Alışverişe kendini nasıl kaptıysa artık beni yeni görüyordu. Açlıktan bayılacak seviyeye gelmiştim. Hennayla bir seyler alıp, yemek yemek için Alsancak'a doğru gitmeye başladık. Güzel bir restoranta gidip tabiri caizse zıkkımlandık... O kadar yorulmustum ki aklımı oynatacaktım artık." Kızım gitmiyor muyuz? hadi yaaa!!!!" diyince zorla masadan kalktık ve evlere dağıldık.Bir ton işimiz vardı Henna ile ev tutacaktık bugün diye yataktan zıpladım hemen üzerimi giyip makyaj yaptım.
Henna'yı da alıp emlakçıya gittik. En sonunda ikimiz de aynı evi begendiğimiz de emlakçı amca derin bir nefes aldı. Yaklaşık 5 saattir adam bize ev göstermekten perti çıkmıştı. Üniversiteye yakın lüks bir apartmandı. Evi tutp eşyaları da hallettikten sonra derin bir nefes aldım.Sonun da ilk gün gelip çatmıştı. Duşa girip günlük işlerimi hallettim.Dolabı açıp ne giysem diye düşününce siyah belden yüksek eteğimle bordo askılı şifon bluzumu giyinmeye karar verdim. Siyah deri ceketimi giyinince eteğin boyuna baktım dizlerimin 1 karış üstündeydi fazla kısa değildi. Siyah butilerimi de giyip aynaya baktım uzun sarı dalgalı saçlarımı açık bıraktım .makyajımı da yaparken abartmamaya dikkat ettim. Yeşil göz kalemiyle de gözlerimin yeşilliliğini ortaya çıkardım. Takılarımı takıp bordo çantamı alıncada tamamdım.
Dersimiz 13.00 da başlayacaktı ama ben 12.30 da üniversitedeydim. Henna hala gelmemişti. "Sevgilisinde kalacak günü buldu uykucu sıçan "diye kendi kendime söylenirken bir yandanda dersliğe girip not defterimi sıraya bırakıp kantine gittim. Çok sıcaktı ve erkeklerin bakışlarını üstümde hissettikçe daha da strese giriyordum. Bir kahve alıp boş bir masaya oturdum ve düşüncelere tam dalmışken birden gelen kahkaha sesleriyle yerimden sıçradım. Dingonun ahırına giriyolar sanki meymenetsizler kendilerini göstermek icin ne yapacaklar acaba diye başımı kaldırdığım da bir çift ela gözle karşılaştım.
DARARARAAAAAAMMMM......!!!!
"Selam otura bilirmiyiz? boş yer yok" dediğinde kendime geldim ama o coktan sürüsüyle masama oturmuştu. Sinirle yerimden fıladim dersliğe doğru giderken bir yandan da saydırıyordum.
-Adama bak AYIIII
-Düşüncesiz hovarda
-Başka masa mı yok sanki öküz
-Şebek suratlı
-Aygır ya derken ....."Bitti mi?" diye kulağımın dibinde biri bağırdı.. "Nerelere gideeem nereye kaçam" diye düşünürken mecbur arkamı döndüm "bitmedi" dedim "ne vardı ???? ","Telefonunu masada unuttun artık nasıl aklını başından aldyısam" demez mi kurt
"Acaba ondan mı?.. yoksa ukalalıkla gelip sürünüzle masama oturmanızdan mı?" diye sordum.
"Bence yakışıklılığımdan" dedi. utanmaz rezil.
"Hahaa kime göre yakışıklısız acaba" dedim.
"Herkese göre" diyince "bana göre ne olduğunuzu duydunuz bence" dedim. "Daha fazla sizinle muhattap olmak istemiyorum" dedim ve elindeki telefona uzandım ama ne çare elini havaya kaldırdı pislik. Boyu 1.85 civarı olduğunu varsayarsam benim 1.70 ti imkansızdı. Bedenle yenemeyeceğime göre zekayı devreye soktum.Arkasına doğru" merhaba hocam nasılsınız ?"diyince elini indirip arkasına döndüğü gibi telefonu kaptım "ne kadar zekiyim" dedim.
Arkamı dönüp dersliğe doğru ilerlerken telefonum titredi. Bilinmeyen bir numaradan mesaj gelmiştiGönderen: 0505×××××××
"Bu iş burada bitmedi ukala" yazıyordu.
"Neeeee!!!!!! "Arkamı döndüğüm de sırım sırım sırıtıyordu pislik ya....
El sallayıp "görüşürüz "dedi." Pis zampara, hovarda ne olacak" derken telefonum tekrar titredi...
Gönderen:0505×××××××
"Kullaklarım çınçın çınlıyoorr ukala bir sussan artık diyorum" demis...
Hiç cevap vermeden dersliğe gidip sıraya oturdum başımı masa koyup olayları düşünmeye başladım ama onu düşünüyordum resmen 1.85 boylarında,kumral, ela gözlü, kirli sakallı, atletik vücutluydu. Henna'nın sesiyle başımı kaldırdım. "Uyuyon mu kız "dedi "yok ya ne uyuması başımı dinliyorum "dedim yanıma oturdu. Dersin başlamasına 5 dakika kalmıştı ki kapı açıldı ve içeriye bilin bakalımm kim girdi...
ZAMPARAAAA!!!!!
Allah'in cezası gelip bir de arkama oturdu sürüsüyle "offfffff offfff" derken Henna "ne oldu kız derin" dedi "boşver anlatırım sonra... "Neyini anlatıcaksam artık...
Hoca içeri girip kendini tanıttı ismi Ali Güneş'ti 45 yaşlarında, kısa ,göbekli, mülayim bir adamdı.
Herkes nereden geldiğini, adını, soyadını söyleyerek tanışma faslı başlamış oldu sıra bana geldi. Derin Akın İzmir dedim. Arkadan bir ses "bak bak" dedi mikrop yaaa.Sıra ona gelince "ATAHAN RÜZGAR ARSLANOĞLU ,Trabzon" diyince gülmemek icin kendimi zor tuttum.
Onun duyabileceği bir sesle görende seni CEO' sun sanacak dedim ve güldüm. Altta kalır mı tabi hemen cevap verdi "öyleyim zaten"... Buyur burdan yak ne cevap verecektim tutuldu dillerim resmen arkadan "ne o sustun" diyip kıs kıs güldü pis mikrop...
"Zamparasın ya herşey kitabına uygundur "dedim sinirle..
Henna dürtüp "ne oluyo kız"dedi. Anlatırım diyip sustum hocanın konuşmalarına kendimi vermeye çalışıyordum ama aklım hala arkadaki kereste de ve ondan gelen odunsu kokudaydı erkek parfümlerine oldum olası bir ilgim vardı ve odunsu kokuları her zaman çok severdim ben ne diyorum böyle diyip kafamı sıraya koydum ve kendimi toplamaya çalıştım saat 15.00 da ders bitti ve derin bir nefes aldim. Hemen çantamı aldım, Henna ile beraber dışarı çıktık. Olayları anlattım ağzı açık bir şekilde dinledi beni. Bittiğinde de kahkahayı patlattı tabi. "Gülme kızım gülme" sinirden kıpkırmızı olmuştum. Henna dudaklarını birleştirip
"valla ilk defa sana biri kafa tutuyor kız eniştemi tebrik edeyim bir ben "dedi."Henna seni şuracıkta gebertirim kızım ne eniştesi", "Allah korusun" diyip Henna'nın kafasına vurdum.Allahtan bugünlük 1 ders vardı ve eve gidebilecektik. Muhteşem vişne çürüğü arabamı görünce mutlu oldumm.
Hennayla arabaya binip evimize geldik. Dairemiz 10.kattaydı ve İzmir resmen aykalarımızın atındaydı...
Odama gidip üzerimi değiştirdim. Siyah eşofmanlarımı giyip yatağıma uzandım. Henna da sevgilisi burakla görüşmek için evden çıktığı sırada kahkaha sesleri gelmeye başladı asansörden Hala kapıdaydım Henna bak geç kalma kırarım kız bacaklarını dedim ve o an asansör kapısı açıldı dudak dudağa iki sevgili vardı. Erkek kızı kapana sıkıştırmıştı arkası bize dönük adam kapı açılınca birden bize döndü ve "Yokkkkkkkkkk Artııııık" dedim. Atahanın da şaşırdığı belliydi ama üstünden şaşkınlığı hızla atıp "naber komşu" dedi. Komşu muuuuuuuuu? kapıya şifresini yazıp sarışın, uzun boylu kızla eve girip kapıyı kapattı.Hennayla şaşkınca birbirimize bakıp kala kaldık kendime gelip, "görüşürüz Henna" dedim ve kapıyı kapattım ne olacaktı şimdi..!!!!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HOVARDAYLA AŞK BİR BAŞKA...
RomanceEla ela içime akan gözlerin yokmuydu elimi kolumu bağlayan. Gülüşünle sürgüne giden, Kokunla en bilinmediklerimi yaşayan ben değilmiydim. İnsan nasıl uzak durabilirdi ki enlerinden!!! Ne kadar uzak durmaya çalışsamda uydu gibi yörüngende takılıp ka...