HOVARDAYLA AŞK BİR BAŞKA...

Sende ÖKÜZ Cazibesi var!!!

-"Merhaba Atahan!!" diyerek yatağıma geçtim pikeyi kadırıp başıma kadar çektim.. Niye ağlamamak için kendimi tutuyorum şuan niye deli gibi sarılmak istiyorum ben bu adama yanıtsız sorularla başbaşa kalmıştım....

Allah seni bildiği gibi yapsın Atahan. Beyninde trafolar patlasın emi. Beni mahvettin be adam enkaz yığınına döndüm. Sensiz ıssız sokaklara döndü yüreğim. Kalbimi ezdin. Her nefes aldığımda kokunu ilaç gibi bekledim. Kendime bile belli etmedim.

Nerdeydin be adam nerdeydin gönlümün hovardası... Hıçkırıklarımı bastırmaya çalışıyordum ama bir türlü olmuyordu. Kapı kapanma sesini duyduktan sonra kendimi sıkmayı bırakıp sarsıla sarsıla ağladım her zerremden söküp atmak ister gibi ağladım. Ne olurdu seni seviyorum deseydin. Ne olurdu cennetinden bir köşede bahşetseydin....

Ne kadar ağladım bilmiyorum. Atahan da gelmemişti saat 17.30 ve akşam yemek vardı banyoya gidip aynaya baktım yıkılmış bir Derin gördüm. İçimin acısı yüzüme vurmuştu. Gözlerim kan çanağına dönmüş yumuk gözlerime baktım. Soğuk suyu açıp yüzümü yıkadım. Dolabın karşısına geçip kadife ,kalem model siyah elbisemi çıkardım. Saçlarım karman çorman olmuştu. Elbisemi giyip saçlarımı topuz yapmıştım. Sıra yüzümdeki enkazı nasıl kaldıracağıma gelmişti. Tabi ki makyaj her derde devaydı. Aynaya baktığımda kapanmıştı.. Kan çanağı olan gözlerime bakmazlarsa tabi. Saate baktığımda 10 dakika vardı 19.00 olması için. Vişne rengi çantamı ve ayakkabılarımı da giyince tamamdım. Dışarı çıkıp yemek salonunun önüne geldim.

Atahan tam karşımdaydı neden dizlerim titriyordu. Derin bir nefes alıp masaya doğru ilerlemeye başladım. Masadakilerin kalkıp

-"Hoş geldiniz Derin Hanım diyerek boş olan Atahan'ın yanındaki sandalyeye oturdum. Toplam 10 kişiydik ve adam otel yönetimiyle ilgili konuları konuşmaya başladı.

1 saattir susmak bilmeyen adamı. Dinlemekten yemeğimi yiyememiştim. Atahan sık sık öksürüyordu sadece öksürük sesi adamı sustura biliyordu. Atahan'a bakınca lacivert gömleği ve siyah renkteki pantolonuyla gayet şıktı.

Tam tuza uzanacakken Atahan da uzatmıştı. Ellerimiz değince gözlerine dehşetle baktım parmakları buz gibiydi anlında boncuk boncuk terler vardı. Hastamıydı acaba. Adam iki saattir öksürüyo be Derin yenimi dank etti. İç sesimle kavga etmeyi bırakıp. Toplantı burada bitmiştir. Dedim ve Atahan'ı kaldırdım.

Atahan anlam veremeyen gözlerle beni incelerken kalk dedim. O da kalkıp özür dileyerek peşimden geldi.

-"Derin ne oluyor? "

Ah be adam o sesin beni öldürecek konuşma ne olursun sus sus ki bağlanmayayım sus ki sesini özleyen benliğim kendini kollarına atmasın!!tabi ki bunları söyleyemedim ona.

-"Odaya gidiyoruz! "

Kapıya gelip kartı okuttum kapı açılırken Atahan sendeledi. Dudaklarımı anlına bastırdım ateşi çıkmıştı. Hızla Atahan'ı içeriye sokup cebinden telefonunu ,cüzdanını, ceketini ve gömleğini çıkarmaya başladım. Ellerim titriyordu lanet olasıca ellerim titriyordu. Zor da olsa gömleği çıkarttım en sonunda da ayakkabılarını çıkartıp. Banyoya doğru götürmeye başladım. Atahan itiraz etmeden peşimden geldi. Duşa kabine girip soğuk suyu açtım ikimiz se sırılsıklam oluyorduk. Atahan bakışlarını bir an olsun benden ayırmıyordu bende ondan tabiki de. Özlemiştim ela gözlerinde boğulmayı...

15 dk boyunca suyun akışını izledik ben onun bedeninde o benim bedenim de. Atahan kendine gelmiş gibiydi dolaptan havlu alıp Atahanın omuzlarına attım diğeriylede saçlarını kuruluyordum.

-"Daha iyimisin?"

-"Evet .dedi morarmış dudaklarıyla.

-"Sen kurulan ben kıyafet getireyim sana diyerek banyodan çıktım. Dolaptan pijama takımıyla gözüm kapalı boxerı elime aldım. Pijamaların en altına koyup banyonun kapısından uzattım o içerde giyinirken bende ıslak kıyaferlerımi çıkartıp pandaya benzeyen yüzümü temizledim.  İç çamaşırımla geceliğimi alel acele giyindim başıma havluyu sararken Atahan banyodan çıktı. Yatağını açıp yatağına yatırdım.