Poupée de Cire •Taeten•

•XVIII•

Jack in Water - Epicurists

•

"Tüm bu zaman boyunca." diyor Hansol. "Tüm bu zaman boyunca peşimizi bırakmamışlar. En az bizim kadar eşelemişler toprağı."

Şöminenin önünde volta atma sırası Hansol'a geçti. Neyse ki o, Taeyong'un aksine daha sakin ve olanları sağlıklı bir şekilde düşünebilecek ayıklıkta. Verandada aklına gelenler, yüreğine yüklenen kişi bir anlık ruhunu sıkıştırsa da içeriye girdiği anda düzeltti kendini. Şimdi Ten de burada, ufak detayların üstünden geçip dikkatli bir şekilde yapacaklarından bahsetmeleri gerekiyor ancak bir kişi eksikler. Taeyong. Taeyong hala verandadaki hasır koltukların üstünde uyuyarak kendi savaşından kurtulmanın yollarını arıyor. Onun eksikliğine ve endişesine rağmen içeridekiler çoktan yapacakları hakkında konuşmaya başladı.

"Bu kasabaya gelme nedenleri de yalnızca bu olabilir zaten. Yoksa neden gelsinler ki?"

Bunları da Jaehyun söylüyor, haklı. Ayrıca aldıkları bir karar sonucu herkes aklından geçenleri sesli bir şekilde aynen dillendiriyor. Bu Hansol'un önerisi ve dediğine göre bu şekilde daha çabuk yol alırlarmış.

"Orası öyle zaten." diyor Hansol, hala volta atıyor.

Uzun süredir sessiz kalan Lucas halıya sabitlediği bakışlarını Hansol'a diktiğinde "Bizi bildiklerini sanmıyorum." diye mırıldanıyor. "Buraya kayıtlı hiçbir şeyimiz yok. Senin tependekilere de bulaşmayacaklarına göre bize ulaşmış olmaları imkansız."

Tependekiler derken Hansol'a şu yapmaktan zevk aldığı illegal işleri yaptıranlardan bahsediyor Lucas. Ki onlar bile Hansol'un asıl kimliğini bilmiyor.

"Lucas haklı." diyor Jaehyun. "Bize okul yüzünden rahatlıkla ulaşabilirler ama size giden tüm yollar kapalı."

Birbirlerine ilk ulaştıklarında Taeyong okula gitme fikrini Hansol ve Lucas'a da sunmuş ancak reddedilmişti. Hansol'a göre hayat onlara zaten yeteri kadar şey öğretmişti ve onun okulu anılarıydı. Hem hepsi liseye gidecek yaşı geçmişti. Tüm söylediklerinde haklıydı Hansol. Ancak Jaehyun'un hayallerinden biri liseye gitmek olduğu için bir şekilde atıldı Taeyong ve Jaehyun bu maceraya.

Ve şimdi yıllar sonra bu durumun ayaklarına böyle dolanacağını bilse okula gitmekten anında cayacağının farkında Jaehyun.

"O zaman olanlara sahne arkasından müdahale edeceğiz Lucas'la ikimiz. Hem bu bizim elimizi onlara göre daha avantajlı yapar, öyle değil mi?"

Elleriyle hareketler yaparak ve yürüyerek konuşan Hansol'un coşkusunu her zamanki gibi Lucas sönümlüyor.

"Kart oyunu değil bu Hansol." diyor Lucas gözlerini devirerek. "Hem adamlar bizi çoktan kapana sıkıştırmışlar bile. Bizim elimiz güçlü olsa ne yazar, kartları dağıtan onlar."

Son sözlerinin etkisi tüm bedenleri teker teker gezerek ürpertiyor.

Bu etkiyi dağıtmak ve ortamın gerginliğini almak için Lucas'ın saçlarını bir kedi yavrusunu severmiş gibi tepeden sevip "Sen büyüdün de afili laflar mı söylemeyi öğrendin?" diye ince bir tonda mırıldanıyor Hansol. Lucas başını hırçın bir hareketle geriye çekip yüzünü buruşturuyor, ne kadar uyarsa da büyüğünün yaşı hakkında laf söylemeye devam edeceğini anlıyor.

Lucas'ın rahatsızlığına rağmen diğerlerinin bir anlık olsa da gülümsemesi başlayacak yaş ve zeka tartışmasının önüne geçiyor. Hem hiç yeri değil bunun, konuşmaları gereken çok daha ciddi şeyler var.