•XIII•

1K 146 32
                                    

Stray Dogg, Devendra Banhart - Time

Gözlerini daha açamadan zihnindeki başı boş keskin renklerin ağrısıyla yüzünü buruşturuyor.

Bundan nefret ediyorum.

Gözlerini araladığı anda karşılaşacağını bildiği renksiz oda kafasının içindeki karmaşada aradığı tek kurtuluş yolu fakat biliyor. Hiçbir ses duymadığı halde odadaki renksizlik bile kendisine işkence eden karmaşayı susturmaya yetmeyecek.

Kendini yattığı yerde doğrultabilmek için zorluyor çünkü onu içinde olduğu durumdan kurtarabilecek olan tek şeyin yanı başında olduğunu biliyor. Her zaman öyle olur.

Kalkıyor, hasta yatağının yanındaki komodinin üstüne bırakılmış bir bardak suyla ilaçları daha fazla bekleyemeden içiyor. Kafasının içi bir girdap, renkler her yerde fakat ses yok. Durumu garip kılan da bu. Neyse ki ilaçlar etkisini çabuk gösteriyor da içindeki fırtına yavaş yavaş diniyor.

Kasabanın yaklaşık elli kilometre dışındaki bir poliklinikte ve Ten'in öğrendiğine göre bu poliklinik ismi altında gizlenen laboratuvar Richard'ın yeni geldikleri kasabada kaldıkları süre boyunca araştırmalarını yaptığı ve her gün iş diye gittiği yer. Şimdi Ten de burda çünkü her ay tekrarlanan sağlık testlerini yapmak zorundalar.

Kendini bildi bileli her ay tekrarlanıyor bu testler ve Ten bunların genel sağlık kontrolü olduğuna inanmak istese bile tam olarak öyle olmadıklarının da bilincinde. Çünkü bilirsiniz, normal testler tahlillerle yürür. Ten'in başına gelen şeyse daha farklı. Bilincini yitiriyor bir kere. Uyutuyorlar onu. Yapılan testlerin bir kısmını hatırlamıyor olsa bile daha önceden kaldıkları şehirde olduğu testlerin birinde girmemesi gereken odalardan birine bilinçli olarak girdi ve elde ettiği sonuç onu korkutmaya yetti. Normal tahlil sonuçlarının yanında dosyalarca beyin fonksiyonlarının ve dalgalarının önceki testlerle karşılaştırmaları vardı. Reflekslerinin hızından duyu organlarının işlevlerine, hatta uyku halinde beyninin yaydığı dalgaların grafiklerine kadar gerekli gereksiz her şey vardı o dosyalarda. Bazı yerler kırmızı kalemlerle işaretlenmiş ve yanına notlar alınmış. Fakat Ten o odaya gireli yıllar oldu ve şimdi yazılan hiçbir şeyi hatırlamıyor. Zaten elinde o dosyalarla Evangeline'e yakalandıktan sonra bir daha onlara dair hiçbir şeye erişemedi.

Sadece her uyandığında sinestezisinin çıldırmış gibi davranma nedeninin bu testler olduğunu biliyor. Ses olmadığı halde her yerde kendisine işkence eden keskin renkleri görmesinin tek açıklaması bu olabilir. Ki bunu Richard'ın da bildiğini düşünüyor çünkü test sonrası nerede uyanırsa uyansın o oda bembeyaz oluyor ve yanıbaşında onu kendine getiren bir ilaç ve su bulunuyor.

Renkler kaybolup sessiz odada her şey normale döndüğünde oturduğu yerden kalkıp çıkışa yöneliyor Ten. Bu laboratuvar kendisine yabancı gelse bile iç güdülerine güvenerek floresanlarla aydınlatılmış renksiz koridorda yürüyor. Her test sonrası olduğu gibi ebeveynleri yine kontrol odalarından birinde toplanıp sonuçlar hakkında tartışıyor olmalılar. Bu yüzden buzlu camlarla kaplı kapıların önünden geçerken içeriye bakmayı ihmal etmiyor ve anne babasını bulması çok da uzun sürmüyor.

Sensörlü cam kapılar Ten'in varlığıyla iki yana açılırken içerideki gözler de ona dönüyor. Genç adamın normalde nefret ettiği bir şey olan ilgi odağı olma durumunu şimdi çok da dert etmiyor çünkü bu laboratuvarlarda her zaman ana konu o olur. Yine öyle.

Poupée de Cire •Taeten•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin