Bölüm Dört: İmparator'un Kuklası

112 10 2
                                    

"Şimdi hafızanı tekrar yazacağım. Bundan böyle sen Zero değilsin. Annenin ölümünü ve Nunnaly'nin varlığını unutacaksın. Ben ne istersem o olacaksın."

Lelouch'un, Britanya İmparatoru olan babası Charles karşısında, Lelouch olarak, duyduğu son sözler bunlar olacaktı. Acılar içinde, "Lütfen yapma, annemi benden aldın Nunnaly'yi de alma!" diye haykırıyordu aciz bir şekilde.

En yakın arkadaşı ona ihanet etmiş ve onu rütbe uğruna İmparator'a satmıştı. Öz babası da birazdan hafızasını silecek ve yaptığı her şeyin, her hareketin, başlattığı her savaşın sebebi olan kardeşi Nunnaly'yi ve annesini hatta kim olduğunu ona unutturacaktı. Artık babası ne isterse o olmak zorundaydı.

Britanya İmparatoru'nun Geass adındaki gücü, insanların hafızalarını yeniden yazmaktı. Bu gücü kullanmak için, kullanacağı kişiyle doğrudan göz teması kurması gerekiyordu.

İmparator bütün heybetiyle tahtından kalktı ve yerde sürünen oğluna baktı, "Charles zi Britanya olarak hafızanı tekrar yazıyorum!" diye bağırdı.

Artık Japonların kurtarıcısı Zero gitmiş, yerine İmparator'un dilediğince kullanacağı bir kukla gelmişti. Böylelikle İmparator, oğlu Lelouch'un zekasından dilediğince faydalanacak, onun yarattığı her şeyi tek hamlede yıkacaktı.

Kralların Gücü de denen bu lanetli gücün adı Geass idi ve Geass'ların farklı çeşitleri vardı.

Lelouch da bir Geass'a sahipti. Göz teması kurduğu bir kişiye dilediği bir emri verebiliyordu ve emri verdiği kişi koşulsuz şartsız, direnemeden bu emre itaat etmek zorunda kalıyordu.

İmparator, Lelouch'un adını "Julius Kingsley" olarak değiştirdi. Onu isyancı Zero kimliğinden alıp, sadık ve başarılı, biraz da egoist bir Britanya komutanına dönüştürdü. Avrupa'daki savaşı ona devredecekti.

Lelouch'un zekası inanılmazdı ve babası onun Avrupa ile olan savaşı kısa sürede bitireceğinden emindi.

Lelouch'un üvey kardeşi olan Schneizel'i ise Türkiye ile olan savaşı komuta etmesi için göndermişti. Schneizel'de Lelouch kadar (belki de ondan daha fazla) zekiydi. Artık ikiye bölünmüş Britanya ordusunun iki güçlü komutanı vardı; Kara Prens ve Beyaz Prens, Lelouch ve Schneizel. İmparator buradaki savaşı çabuk bitirmek istiyordu.

"Majesteleri, Lelouch'a Avrupa'da ben eşlik etmek istiyorum. Hafızası yerine gelirse, durumu kontrol altına alabilirim." yerde titreyerek yatmakta olan Lelouch'a bakarak, "Artık Julius Kingsley." diye ekledi Suzaku. İmparator'dan onayı aldı ve Julius kendini toparlayabildiğinde yola çıktılar.

Uçakta ara sıra başına ve gözüne ağrılar giren ve acı içinde "Suzaku... lütfen... biraz... su..." diye yalvaran Lelouch'a uzun uzun baktı Suzaku. Hali içler acısıydı. Girdiği Geass'ın etkisinden dolayı olur olmadık zamanlarda su isteyip duruyordu.

Tanıdığı, sevdiği Lelouch gitmiş, yerine aciz, katil ve hain biri gelmişti. Önce Zero olmuş, maskeler ardında bir hayat sürmüş, şimdi de Julius rolüne sokulmuştu.

Bir zamanlar en yakın arkadaşıydı ama o, sevdiği kadını öldürmüştü. Ondan nefret ediyordu ama içinde bir şeyler hala ona karşı sevgi besliyordu. Ona bakarken "keşke" diye geçirdi içinden. "Keşke hiçbir şey böyle olmasaydı, o Geass gücü sana hiç verilmeseydi."

Suzaku'nun en çok nefret ettiği şey Geass'tı. Geass ondan en yakın arkadaşını ve sevdiği kadını almıştı.

Suzaku uzun zaman sonra ilk kez Lelouch'la baş başa kaldığını fark etti. Bir zamanlar en yakın arkadaşı olan Lelouch'a bakıp olan her şey hakkında düşündü.

Code Geass: Bir EmirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin