5.BÖLÜM
İLETİŞİMRenkli ışıklar haddinden fazla mı sinir bozucuydu?
Neredeyse on beş dakikadır oturmasına rağmen gözleri bu aptal ışığa alışamamıştı, başı ağrıyordu.
Sahi, ne güzel icat böyle bu!
Sinirle Clarissa'ya döndü. Ama beklediği gibi bakışları sabit bir yerde -daha doğrusu yerde- değildi. Aksine, ortalıkta dolaşıyordu. Resmen gözlerini bırakabilse her yeri arayacak kapasiteye sahipti. Bu kız... Bu kız sebep olmuştu hep bu saçmalığa.
Etrafındaki insanları izlerken 'acaba biri peşimizde mi?' diye merak ediyordu. Bir başka soru ise Clarissa'nın nereye ve kime baktığıydı. Sahiden, sorular tükenmek bilmeyen cümleler miydi?
"Kime bakıyorsun?" Bu soru Clarissa'nın kulaklarına müzikten başka bir ses gelmesine sebep olmuştu. Çok soru soran ve kendini kahraman kalıbına koyan bu adamı takmayıp kutsal görevine devam etti.
O an..
Gözlerinin önünden bir adam geçmişti.
Neredeyse donmuştu. Üşüyordu. Adamın dudaklarındaki sırıtış, dünyanın sonu gibiydi.
Ve bu kıza sadece bir şeyi hatırlattı: Kanlı Mavi..
"Hey, selam" Tom'un sesiyle iki çift göz ona dönmüştü. Clarissa, Tom'un yanındaki çocuğu tanımıyordu. Lakin, seri katil filmlerindekileri andırıyordu.
"Ah, ben Damp*. Tanışmamıştık. Ama Tom senden çok bahsetti. Bu arada. Ben Tom'un kuzeni."
"Hadi ya, yoksa ebeveynlerin ismi Climate** miydi?"
Diye sordu Araz alay barındıran sesiyle. Bu çocuğu gözü tutmamış bir haller olduğunu anlamıştı.Ne olduğunu anlamadığı zaman adamın arkasından bi adam geçti.
Gözleri donuk ve yırtıcı bakıyordu...
Yüzündeki sırıtış ise onları andırıyordu..
"O benim takma... Hey nereye? "
Anında ayağa fırlamış, Damp denen çocuğa çarparak o adama doğru yürümeye başladı..
O adımlarını hızlandırdıkça o da hızlandı.
Arkasından Clarissa'nın bağırışlarını duymuyor, sadece adama yetişmeye çalışıyordu.
Kalabalıktan çıkınca farketti onu kaybettiğini.
Arkasına döndü. Arka bahçeye çıkan kapının pervazında durmuş, elinde şarap bardağı vardı. Ama içi boştu. Adamın büyük gözlerinde ve duruşunda çoğu duygu belki vardı. Ama onun görmeyi beklediği şey yoktu...
KORKU..
Nedensizdi ama Araz korkuyor, bunu belli etmemeye çalışıyordu. Lakin adam yaslandığı yerde rahattı. Bu belli. Peki Araz'ın bu korkusu neydi. Yine onlarla karşılaşmak mı?
"Ben aradığın, korktuğun kişi değilim." Gayet ciddi yüz ifadesi bu ciddi konuya uyuyordu fakat iki cesur kişi olması gerekiyordu.
"Birini aradığımı nerden biliyorsun?" diye sordu Araz.
"Çünkü benimle köşe kapmaca oynadın."
Bu cevabın kendinden emin söylemesi sinirini bozmuştu. "Seninle hiç bi şey oynamadım." dedi tezgahtaki bıçağı alırken. "Kim olduğunu söyle, söyle de bırakayım."
Adam sanki Araz plastik bıçağa sığınıyormuş gibi bir bakış atmıştı ki genç adam bıçağın plastik olup olmadığını kontrol etti, göz ucuyla."Benimle oynama. " dedi sırıtırken. "Benimle vakit harcama. Çünkü.." yüzü aniden dehşete düşmüş gibi ifade aldı. Büyük gözleri, haddinden fazla büyümüştü.
"Çünkü? " diye zorladı devamını getirmesi için.
"Çünkü onlar zaten iş başında."
"Ne?"
~~~~~
Bayan Elmo, mutfakta, tam da Bay Alkan'ın istediği gibi işleri yürütüyordu. Bu iyi başarının sonunda iyi bir de para vardı. Eve gidip evlatlarına ekmek götürecekti.
"Bayan Elmo" kendisine seslenen bir günlük dadıya döndü orta yaşlarında olan kadın.
"Söyleyin dadı..." dedi karşısındaki çiçeği burnunda kadına.
"Çocuklar acıktı. Yemekler ne zaman olur. Ben onları getirene kadar bir şeyler hazırla."
Kendine emir veren genç kıza karşın başını salladı. Üç tabağa da çorbayı koyarken arkadan çocukların geldiğini hissetmişti.
Dadı, çocukları yerleştirip Bayan Elmo'nun yanına gitti yardım etmek için.
5 dakikanın sonunda, çorbanın sosu da olmuştu. Dadı, "Sos istemeyen?" diye sordu. Cevap yoktu. "Hepinize koyuyorum?"
Arkasına döndü lakin beklediği manzara yoktu. "Bayan Elmo..."
Elmo, arkasına döndü. Ağzını dahi açamazken, neler olduğunu merak ediyordu. "Penny!" diye bağırdı. "Hemen buraya gel!"
~~~~~~~~~~~
Karşısındaki adama baktı. Bu ne gevşeklikti böyle? Korkuyordu, çünkü yine bir şeyler olacağı belliydi. "Bak Damp, benim gidip Araz'ı bulmam gerek. Sen hatıralarında kaldığın yeri unutma belki, sonra..."
Hızla kalkan Clarissa'nın arkasından baktı. Hızla ilerliyor, arkasına bakıyordu. Elini saçlarının arasından geçirdi. Kimsenin olmadığı köşeye sindi.
Telefonundan çevirdiği bir kaç rakamın ardından istediği kişiye ulaşmıştı.
"Evet, kızla iletişime geçebildim, sorun yok onda... Ama yanındaki adam, Araz... O şüpheleniyor sanırım. İşe hemen başlamalıyız."
5. BÖLÜM SONU...
*Damp= Nemli
**Climate= iklim

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİNCİ DEFA!
FantastikHer hatanın bedeli vardır değil mi? Peki bu bedeller en çok bize mi yoksa sevdiklerimize mi zarar verir? *** Clarissa, 16. yaş gününde anne ve babasının acilen evden çıkmasıyla hayatı içinden çıkılamaz bir oyun olur. Kardeşlerinin teker teker çalı...