Bir Acıyı Dindirecek Tek Şey Başka Bir Acıdır #5

46 10 61
                                    

"Amelia, sorun ne?"  dedi Karen yatağımın kenarına otururken.

"Bir şey yok. Sadece yalnız kalmak istiyorum." yorganı başımın üstüne kadar çekmiştim. O kadar bitkin, mutsuz ve şaşkındım ki üstümü değiştirme gereği bile duymamıştım.

"Böyle yapma. Bir sorunun varsa anlatmalısın. Hiçbir şey yapamazsam derdine ortak olurum." şefkatli bir şekilde saçlarımı okşamıştı bunları söylerken.

"Sadece uyuyacağım. Beni rahat bırak!" haddimi aşarak bağırmıştım. Anında bunu yaptığım için kendimden nefret etmiştim fakat ondan özür dilemek için bir kılımı bile kıpırdatmadım. Kırılmış ve sinirlenmiş olmalı ki sessizce odadan çıkmıştı.

Evet, işte yalnızdım. İstediğim kadar yaşadıklarımı sindiremediğim için ağlaya bilirdim. Küçük aciz hayatım çok çabuk değişiyordu. Sanki yaşadıklarımın hepsi bir rüyaymışta birinin beni bu kabustan uyandırmasını bekliyormuş gibi hissediyordum.

Ağlıyordum. Yapabileceğim başka hiçbir şey olmadığından bir zavallı gibi ağlıyordum. Bir anda çaresizce ölmek istedim. Sadece bu dünyadan yok olup gitmek... Annemi, Emile'i düşündüm. Ölmüş olmama nasıl da üzülürlerdi. O zaman yaşadıklarımı Emile'i anlatmak istedim. Telefonumu aldım ve Emile'i aradım.

"Alo?" çok gecikmeden açmıştı.

"Emile..." konuşamadım. Ağlamaktan cılızlaşan sesim Emile'i endişelendirmişti.

"Ne oldu?"

"Ben... Ben çok kötüyüm."

"İlk önce sakin ol. Pencereye çık bir nefes al. Sonra da bana ne olduğunu anlat olur mu?" Emile'in görmeyeceğini bilsem de başımı salladım. Yattığım yerden doğruldum fakat pencereye kadar gitmeye isteksizdim.

"Emile... Ben, ben ısırıldım." dedim uzatmadan. Emile sessiz kalmıştı. Bir süre duyduğum tek şey hıçkırıklarım olduktan sonra "Nasıl?" diye sordu Emile buz gibi sesiyle.

"Okula geç kalmıştım... Vampirlerin çıkış saatiydi. Ben onlardan uzak durmak için bir okulun bir köşesinde beklerken, birden çıkageldi. Gözlerine bakmamam gerektiğini unuttum Emile! O kadar şaşkındım ki..."

"Kendini ona mı sundun yani? Böyle mi?" O kadar mesafeliydi ki sesi hıçkırıklarım dinmiyor, aksine katlanıyordu.

"O bir safkandı Emile. Kaçmaya çalıştım fakat vücudum donup kalmıştı. Daha kötüsü bu gün bir arkadaşım bana vampirlerin beni aradığını söyledi. Peşimdelermiş Emile. Bana safkan insan diyorlarmış. Ben ne yapacağım."

"Sana en başında oraya gitme demiştim. Sana ısırılma demiştim. Beni hiç dinlemiyorsun. Artık seni tanıyamıyorum."

Bu sözler beynime darbe gibi inerken haklı olduğunu düşündüm. Bu ben değildim. Aciz bir canavara dönüşüyordum.

"Knight'taki geri dön. Annenle konuşuruz. Ardından okulunu bırakırsın. Burada açıktan okursun." Emile'in dediklerini dinlerken başarısızlık hissi tüm bedenimi sarmıştı. Geri dönmek istiyordum fakat insanların bana korkup kaçtı diyeceklerini de biliyordum.

"Haklısın, en başında seni dinlemeliydim..." dedim çaresiz sesimle. O sırada kapı çaldı. Gözyaşlarımı çaresizce kollarıma silerken bir kız kapıyı hafifçe araladı.

"Amelia?"

"Gel." dedim düzeltmeye çalıştığım sesimle.

"Seni aşağıdan çağırıyorlar." şaşkınca kızın gözlerine bakarken tamam anlamında başımı salladım.

Asla Kanına İhanet EtmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin