9"

1.1K 142 25
                                    


••

Düz yolda birden burkulan ayağın üzerinizde bıraktığı stres ve acı gibi bir şeydi bu.

Sinema salonunun içinde yanımda oturan Hoseok'a göz ucuyla dahi bakmamak adına üstün bir çaba harcıyor ve bakışlarımı dört duvarda gezdirip duruyordum.

Tanrım, ne acınasıydım ama.

Bir kaç dakika önce bana yönelttiği soruyu duymazlıktan gelmiş ve onu aceleyle içeri sürükleyip oturtmuştum fakat yemediğini biliyordum.

Jung Hoseok, yemezdi.

Düşüncelerimin beni ele geçirmesiyle derin bir of çekmiş ve avuç içlerimi gözlerime dayayıp bastırmıştım bir süre.

"Ne oluyor Jeon?"

"Ha?"

"Garipsin. Bunu görmediğimi sanma."

Hala ona bakmakta zorluk çekiyordum.

Sanki gözlerimi gözlerine diksem tüm yelkenleri suyun derinliklerine gömüp, dudaklarına yapışacak gibiydim.

İtiraf edecek ve ortadaki arkadaşlık kavramını buruşturup çöpe atacak gibi.

Bu yüzden bakmamaya karar vermiştim.

Fakat o buna izin vermemişti.

Kolumdan kavrayıp beni kendine çevirmiş ve bir açıklama beklercesine bakmıştı.

Tam olarak ne için açıklama bekliyordu bilmiyordum fakat ona kendimi açacak kadar arsız hissetmiyordum işte.

"Her zaman böyle korkak olmuştun zaten."

"Korkak değilim."

"Oh, öyle mi?"

"Öyle."

Hye Sun'a burada beklemesini tembihlemiş ve aniden beni ayağa kaldırıp dışarı sürüklemişti.

"Ne yapıyorsun?"

"Film başlayacak, kardeşim içeride yalnız."

"O zaman sorduğum sorulara bir an önce cevap ver ve bizde içeri geçelim."

"Bence adil bir anlaşma."

Hala bileğimi tutuyordu.

Ve ben tutuşunda takılı kalmıştım.

"Çok şey istiyorsun."

"İstemiyorum."

"Benden nefret edeceğini bile bile açıklama istiyorsun."

"Nasıl? Böyle davranmak eğlenceli mi?"

"Senden nefret etmeyeceğim nerede çıkardın bunu aptal?"

"Hoseok."

"Sen benim gibi değilsin."

"Senin için beni öpmek, bana yaklaşmak, bana dokunmak bir sorun değil çünkü etkilenmiyorsun."

"Çünkü senin için biz arkadaşız anladın mı?"

"Sen kızlardan hoşlanıyorsun ve benimle oynamak hoşuna gidiyor bunun farkındayım."

"Tüm bunlardan sonra ne dememi bekliyorsun ki?"

"Tatmin olacaksan söyleyeyim. Evet senden etkileniyorum."

"Dahası, senden hoşlanıyorum."

"Oldu mu? Egonu tatmin ettin mi?"

"Sana sadece kızlar değil, homolarda hayran."

"Güzel bir ütopya olmalı."

İçimde birikenlerle beraber kolumu parmaklarından kurtarmış ve arkama bakma zahmetine girmeden içeri geçmiştim.

Berbat etmiştim.

Her şeyi, berbat etmiştim.

Sikimde değildi.

••

Keep my distance • HopekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin