••İki hafta geçmişti.
Ve bu zaman dilimi içerisinde toplasanız üç saat vakit geçirmemiştik.
Sevmiyordum bu durumu işte.
Benden yavaş yavaş uzaklaşmasını ve yüzündeki gülümsemelerinin sahte oluşunu sevmiyordum.
Evime gelip kız kardeşimle oynamayışlarını da sevmiyordum.
Yinede, Jung Hoseok'u seviyordum.
En çokta bundan nefret ediyordum.
••
Kafamı sıraya koymuş camdan dışarıyı seyrederken tam arkamda birinin varlığını hissetmemle bakışlarımı o tarafa çevirmiş ve gözlerimin şaşkınlıkla açılışına karşı dahi koymamıştım.
Bu, Min Yoongi'ydi.
Saçlarını hiç kestirmeyen, dört mevsim yırtık kot giyen, piercingli ve dövmeli ayrıca karizmatik Min Yoongi'ydi.
"Selam Jeon."
Çatallı sesi doğrulmamı sağlarken sahte bir öksürük göndermiş ve ayağa kalkıp ellerimi ceplerime tıkıştırmıştım aceleyle.
"Selam Min."
Gülümsüyordu.
"Şey diyecektim, yarın doğum günüm var ve evimde küçük çaplı bir parti vermeye karar verdim."
"Seninde gelmeni çok isterim."
Alışagelmedik teklif karşısında öylece kalmışken, sınıfa gülerek giren Hoseok ile göz göze gelmiş ve olduğu yerde kalışını izlemiştim.
Sonrasında ise, teklifi kabul etmiştim.
Neden yaptığımı ise bilmemezlikten gelmeyi tercih etmiştim.
Yoongi kısa bir veda edip gülerek sınıftan çıkmış ve beni gözlerime delici bakışlar atan bir gerizekalıyla baş başa bırakmıştı.
Şimdi ise yanıma geliyordu.
"Ne oldu? Niye gelmiş?"
"Doğum günü partisine çağırdı."
"Senide mi?"
"Niye? O kadar mı acınası görünüyorum Hoseok?"
"Saçmalama tamam mı? Benide çağırdı. O yüzden sordum bir kere."
Burnumu kaşımaya başlamış ve başımı eğip devam etmiştim.
"Gidecek misin peki?"
"Sen?"
"Ben mi?"
"Evet işte gidiyor musun gitmiyor musun?"
"Niye atarlanıyorsun?"
"Atarlanmadım."
"Gidiyorum."
"Ne?"
"Ama neden? sen partileri falan sevmezsin ki. Neden gidiyorsun birden nereden çıkmış bu?"
Art arda sıraladığı cümlelerde gizli o küçük endişeyi hissediyordum ve tam şuan açıktaki boynuna derin bir öpücük kondurabilirdim.
Beni kıskanmış olma olasılığı buruyordu içimi.
Engelleyemiyordum.
"Değişiklik olsun istedim."
"Bende geliyorum o zaman."
"Sen alışık değilsin öyle ortamlara, hem Min Yoongi'ye de güvenmiyorum ben tamam mı? İçersin sızarsın kimsede bakmaz sana."
"Beraber gideriz."
"Alırım seni."
Elini uzatıp burnumu deşikleyen elimi kavramış ve tutmuştu bir süre.
Öldürmek istiyordu, anlamıştım.
"Yanımdan ayrılmak yok."
••
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Keep my distance • Hopekook
FanfictionJung Hoseok, altında ezilmeye değer bir enkâzdı. [2017]