Keep my distance • Hopekook

10"

••

İtirafımdan sonra tek kelime etmeden izlemiştik filmi.

Aptal bir filmdi.

Aynı Jung Hoseok gibi.

Göz ucuyla bile bana bakmamış aksine sürekli kardeşimle oynaşmış ve pür dikkat animasyonu izlemişti.

Yanaklarından tutup kendime çevirmek ve "buraya bak!" diye bağırmak istemiştim.

Sonunda film bittiğinde güzelce gerinmiş ve bir hışımla Hoşik abisinin bacaklarına yapışmış Hye Sun'un elinden tutup önden önden yürümeye başlamıştım.

Kendimi, annesi çikolata almayınca tavır yapan çocuklar gibi hissediyordum.

Umrumda değildi.

Adımlarını hızlandırıp yanımıza ulaşan bedeni süzmüş ve ellerini cebine koyup benim tarafıma geçişini izlemiştim.

Sıfatına tükürdüğümün eli yine iş başındaydı.

Burnumu kaşıyor bir yandan da deli gibi yürümeye devam ediyordum.

En sonunda Hye Sun alışveriş merkezinin ortasında çığlığı koparmış ve gelip elimi ısırmıştı.

"BIRAKSANA YA! BAĞIRIYORUM İKİ SAYATTİR! ÇİŞİM GELDİ!"

Rezillikti.

Hoseok'un çatallı kahkahasını duyuyordum.

Cevap verecekken tam karşımda dikilen Hoseok işe el atmıştı.

"Abinin kafası biraz karışık."

Hye Sun'a doğru eğilip fısıldamıştı.

"Birinden hoşlanıyormuşta."

Bunuda sikecektim yani.

Oynuyordu benimle.

"Banane çişimi yaptırın."

Yüzümü ovuşturup Hye Sun'u çekiştirerek tuvalete götürmüştüm.

"Hadi gir yap sonra poponu sil beni dellendirme."

"Böcek."

Dil çıkarıp işini halletmeye koyulmuştu.

Duvara yaslanmış küçük böceği beklerken burnuma dolan kokuyla afallamıştım.

"Neden konuşmuyorsun Kook."

"Ben mi konuşmuyorum? Muhattap olmayan sensin."

"Film izliyorduk seni aptal."

"Bu filmi ne kadar çok beklediğimi bilmiyorsun sanki."

"Alt tarafı aptal bir çizgi filmdi!"

"Animasyon o tamam mı?"

"Tamam."

"Tamam."

"İyi."

"İyi."

Öylece kalmıştık.

Yine içimi görüyor gibi bakıyordu.

Ölmek istiyordum.

"Senden nefret etmiyorum."

"Senden uzaklaşmadım."

"Benim için hiç bir şey değişmedi."

"Ama bundan sonra eskisi gibi davranmak istemezsen, arkadaş olmak istemezsen, gidebilirim biliyorsun."

Histerik bir kahkaha atıp bakışlarımı tavana dikmiş ve gözlerimi işgal etmeye hazırlanan şeffaf damlaları geri göndermiştim.

"Sikik herif."

"Seni görmeden, seninle konuşmadan yapabilir miyim sanıyorsun cidden?"

"Kes sesini."

"Bir yere gitmiyorsun."

••