OKUMADAN GEÇMEYİN
Arkadaşlar bölümler bundan sonra tam hız devam edecek. Kitap hakkındaki duyuruları ve gelişmeleri de yayınlayacağım bir instagram hesabı yazdım. Belki arada küçük küçük spoiler de verebilirim 😇😇 takip ederseniz çook sevinirim.İnstagram: dadi_wattpad
Kahvaltı masasına son tabağı da koyarken düşünmeye başlamıştım. Şu son zamanlarda hayatımda olan onca şeyi düşünüyordum. Hayatıma birçok insan girmişti. Çalan telefonumun sesiyle dayandığım masadan kalçamı çektim ve telefonu elime aldım. Ekranda gördüğüm Selin yazısıyla telefonu heyecanla açtım.
"Gece. Nerelere kayboldun sen kızım? Uzun zamandır görüşemedik."
"Haklısın. Çok özlemişim seni."
"Ben de çok özledim. Hiç arayıp sormuyorsun. Küsücem ama."
"Üzgünüm, o kadar karışık şeyler oldu ki. Kimseyi arayamadım."
"Yaa, neler oldu çabuk dökül." kıkırdayarak hemen bir plan yaptım.
"Şöyle yapalım. Buluşmaya ne dersin." 'hm' gibisinden bir ses çıkararak heyecanla devam etti.
"Neden olmasın! Nerde buluşalım." Ece'yi bırakamayacağımı düşünerek ve bir sorun olmayacağını umarak onu bizim eve davet etmeye karar verdim.
"Ben sana kaldığım evin adresini atayım. Olur mu?" karşıdan gelen onaylar mırıltıyla vedalaşarak telefonları kapattık. Ve adresi ona mesaj attım. İçeriye pijamalarıyla giren ikiliye bakarak kaşlarımı çattım.
"Hayırdır? Bugün işe gitmiyor musunuz?" Rüzgar kafasını iki yana salladı.
"Bugün evdeyiz. Bu arada günaydın." gülümseyerek ben de 'günaydın' dedim.
"Şey, ben bugün için bir arkadaşımı çağırmıştım. Sizin için sorun olmaz değil mi?" Rüzgar kafasını iki yana salladı.
"Burası benim olduğu kadar senin de evin güzelim, sorun yok." gülümseyerek ve biraz da utanarak kafamı tabağa eğdim. Ece bu sabah Nazife Sultanla vakit geçirmek istemişti ve dışarıya çıkmışlardı. Onunla aramızdaki bağ git gide güçleniyordu. Bu beni o kadar mutlu ediyordu ki. Onun gibi bir kızım olması için her şeyden vaz geçebilirdim. Onunla vakit geçirirken gülümsemeden edemiyordum. Şu sıralar Rüzgar ve Görkem'le de aram iyiydi. Eskiyi unutup yeni bir sayfa açmıştım ve gayet mutluydum. Küçük pürüzlerin olması o kadar da önemli değildi. Şu son zamanlarda hayatımda olan onca şey, bana iyi gelmişti işte.
⏳ ⏳ ⏳
Çalan kapıyla oturduğum yerden kalkarak kapıyı açmaya gittim. Kapıyı açmamla üzerime çullanan bedene kahkaha atarak karşılık verdim. Hala çocuktu. Ben de ona sarılırken bir yandan da düşmemek için çabalıyordum. Üzerimden sonunda çekilirken elindeki poşetleri havaya kaldırarak gözüme doğru sallamıştı.
"Abur cubur getirdim!" kıkırdadım ve elindekilerin yarısını aldım.
"Hadi gel." Selin montunu çıkarıp beni takip etmişti. Elimizdekileri mutfağa bıraktıktan sonra onu salona sürüklemiştim. Rüzgar oturduğu yerden kalktı ve Selin'e elini uzattı.
"Rüzgar." Selin dalıp giderken onu sinirle dürtüp kötü kötü baktım. Selin elini uzatıp
"Selin. Memnun oldum." Rüzgar gülümseyerek elini çekti ve tekrardan yerine oturdu.
"Rüzgar, biz Selin'le odaya çıkıyoruz. Bir şey olursa seslen." gülümseyerek kafasını salladı.
"Tamam güzelim." gülümsedim ve önce mutfaktan bir şeyler alıp ardından odama çıktık. Odamdan içeri girdik ve kaselerle yatağımın üzerine oturduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DADI
Teen FictionHerşeyi henüz unutmuşken, tekrar bir erkeğe güvenebilir mi? Dadılık yapmaya gittiği evde, bakılacak bir çocuktan çok daha fazlası vardı. |07.01.16| © Tüm Hakları Saklıdır.