1.9

11.4K 541 62
                                    

Hazırlıklar son hız devam ederken gözlerimi salonda bir kez daha gezdirdim. Rüzgar biraz abartı istemişti ve lansman için bayağı şatafatlı bir salon seçmişti. Salon düzenlemelerini halledeceğini benim sadece ürün yerleştirme planını yapmam lazımdı.

"Gece hanım, bunlar nereye gidecek?" İlerde bir yeri işaret ederek başka şeylerle ilgilenmeye başladım. Bu işi bugün bitirmemiz gerekliydi. Daha alışveriş bile yapmamıştım.

"Gece, senin burada ne işin var? Halledeceğimi söylemiştim." Gülümseyerek ona baktım.

"Biliyorum, sadece gerginim. Oturup beklemek benlik değil." Gülümseyerek elimi kavradı.

"Sakin ol, her şey güzel olacak biliyorsun." Gülümseyerek ona bakarken yanımızdan gelen sesle o tarafa döndük.

"Efendim, bunlar nereye gidecek?" Rüzgar elimi bırakarak yanağımdan öptü.

"Ben hallederim. Sen alışverişini yap." Kıkırdayarak kafa salladım. Şimdi alışveriş zamanı.

*************************

Selin kolumdan tutmuş benden daha heyecanlı bir şekilde beni çekiştirirken düşmemek için çabalıyordum. Heyecanını anlamış değildim. O etrafta askıları karıştırırken karşı mağazanın vitrininde gördüğüm elbiseyle duraksadım. Çok güzel görünüyordu ve üzerindeki ışıklandırmalar çok masalsı göstermişti. Selin elinde 3-4 elbiseyle söylenerek gelip ellerime tutuşturduktan sonra baktığım yere baktı. Elimdeki her şeyi geri alıp yandaki pufa attıktan sonra beni karşı mağazaya çekiştirmeye başladı.

O elbiseyi gerçekten sevmiştim. Uzun boyu ve göğüs dekoltesiyle şahane bir elbiseydi. Rengi ise muhteşemdi.

        Elbisenin tek beden ve özel üretim olduğunu duyduktan sonra Selin ve ben bana olması için dua etmeye başlamıştık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elbisenin tek beden ve özel üretim olduğunu duyduktan sonra Selin ve ben bana olması için dua etmeye başlamıştık.

******************

Evden içeri elimizde poşetlerle girerken evin boş olduğnu fark ettim.

"Nazife Sultan! Rüzgar! Görkem!" Tek tek herkese bağırırken hiç kimseden ses gelmemişti. Arkamdaki kapıdan gelen tıkırtılarla korkuyla yerimde sıçradım. Kapı açılınca bahçe aydınlatmalarının ışığından Rüzgar olduğunu gördüm.

"Rüzgar! Herkes nerde?" O da korkuyla yerinde sıçrarken güldüm.

"Benim, sakin ol." Gülümsedi ve salonun ışıklarını açtı.

"Görkemle beraber gittiler. Bu gece gelmeyecekler." Kafamı anladım dercesine sallayarak duvardaki saate baktım. Saat neredeyse 7'ydi.

"Aç mısın? Bir şeyler hazırlayayım mı?"

"Sen de yorgunsun. Üzerini değiştir beraber hazırlarız." Kafamı sallayarak yerdeki poşetleri aldım ve beraber merdivenleri çıkmaya başladık. Odalarımıza ilerledik. Kapıyı açıp içeri girdim ve poşetteki elbiseyi çıkartıp özenle dolaba astım. Aldığım diğer şeyleri de yerleştirdikten sonra üzerine eşofman giyinip odamdan çıktım. Merdivenlerde karşılaşınca güldüm

DADIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin