Ece hanım-yaşından büyük davrandığı için böyle söyleyesim geldi- dolabımdan büyük bir ciddiyetle bir kaç parça çıkarmaya başlayınca, endişeyle ona baktım.
Kot şort ve siyah bir tişört çıkarınca gözlerimi büyüttüm. Tamam yani fiziğim konusunda bir endişem yok. Saçmalamayın, tabii ki de yok. Ama sizce de lunapark için fazla değil mi? Hadi ama patronumla gidiyorum.
"Hadi bunları giyin." deyip şirince gülümseyince şirinliğine dayanamayıp yanaklarını sıktım. Benim için çıkardıklarını alıp banyoya ilerledim ve üzerime geçirdim.
Aynaya baktığımda bacaklarımın açıklığı beni rahatsız etmişti. Böyle şeyler giymeyeli uzun zaman olmuştu. Şortumu aşağı çekiştire çekiştire-her ne kadar işe yaramayıp sadece belimden düşse de- banyodan çıktım.Ece bana hayran hayran bakarken zoraki gülümsedim.
"Gece abla, çok güzel olmuşsun!" sevimli neşesine gülümsedim.
"Tatlım sence fazla kısa değil mi?"
" Tabii ki de değil. " ben de aynı şirinlikle karşılık verdim.
"Evet işte bu. Şimdi gidip babamla ilgilenmeliyim." deyip koşarak odamdan uzaklaştı.
Makyaj masama geçip zaten düz olan saçlarıma bir şey yapma gereği duymadan sadece taradım. Dudağıma kirazlı dudak parlatıcımı sürdüm. Hafif rengi beni rahatsız etmemiş, hoşuma gitmişti.
Güneş gözlüğümü, telefonumu ve ceketimi alıp odamdan çıktım. Şarkı mırıldanarak merdivenlerden indim. Merdivenlerin sonuna geldiğimde duyduğum ıslıkla kafamı kaldırdım.
"Şşt yavru, alim mi seni 8'de?" Görkemin söyledikleri yüksek sesle kahkaha atmama neden olurken son basamağı da indim
"Ay canım ben lüks mekanlarda takılırım ama, sanmıyorum senin maaşının beni doyurmaya yeteceğini." yüzümü buruşturarak şakasına söylediklerime karşın, sahte bir acıyla göğsünü tuttu
"Yıkıldım." kendimi gülmemek için zorlarken boş verip kahkaha atmaya başladım. O da kendini tutamayıp bana katıldı. Kahkahalarımızı bölen şey Rüzgar Bey'in sesi oldu
"Keyifler yerinde sanırım?" Görkem yapma bir üzüntüyle Rüzgar Bey'e döndü
"Ne keyfi ya. Şuan hayallerimin molozları yerlerde." Rüzgar Bey kaşlarını çattı
"Hayırdır n'oldu?" çocuk gibi dudaklarını büzdü ve parmağıyla beni gösterdi
"Senin maaşın beni kapıdan çıkarmaya yetmez dedi." kıkırdadım. Rüzgar Bey'in kaşları biraz daha çatılırken konuştu
"Saçma saçma konuşma Görkem. Geceyle falan çıkamazsın." tek kaşımı kaldırıp ona baktım
"Yani çalışanlarım çıkamazlar. Ben istemiyorum. Gece, işin bittiyse çıkalım artık." onaylayıp kapıdan çıktım. Arabama bakınınca aynı yerinde olduğunu gördüm. Bebeğim, seni özledim. Bir ara acısını çıkarırım artık.
"Gece abla, gelsene." Gözlüğümü takıp Ece'ye ilerledim. Onu çocuk koltuğuna oturttuktan sonra yanına geçtim.
Yol boyunca şarkılar dinlemiş ve bol bol eğlenmiştik. Kahkahalar havada uçuşurken sonunda lunaparka yaklaşmıştık.
Ece sevinçle çığlık atıp ellerini çırpınca kahkaha attım ve yola bakmaya devam ettim. Gözüm dikiz aynasına gidince Rüzgar Beyle göz göze geldim. Anlık bir şey olduğunu varsayıp önüme döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DADI
Teen FictionHerşeyi henüz unutmuşken, tekrar bir erkeğe güvenebilir mi? Dadılık yapmaya gittiği evde, bakılacak bir çocuktan çok daha fazlası vardı. |07.01.16| © Tüm Hakları Saklıdır.