0.1

28K 1K 137
                                    

        Yanağımda hissettiğim ıslaklıkla gözümü aralamaya zorladım. Bu da ne böyle?

        Gözümü zorlukla açınca karşımda dilini çıkarmış bana bakan bir köpek ile karşı karşıya geldim.

         Gözlerimi açtığımı görünce havladı ve tekrar suratımı yaladı.
Sevimliliğine kahkaha attım ve yatakta doğruldum. Yatağımdan bir süreliğine inip tekrar çıktı ve kucağıma bir şey bıraktı. Kafasını geri çekince kucağıma bıraktığı şeyin bir top olduğunu fark ettim. Gülümsedim, topu elime aldım

        "Oynamak mı istiyorsun?" cevap verircesine havladı ve yattı.

        "Ama önce üzerimi değiştirmeliyim." havladı ve yataktan indi. Ben de topu komodinin üstüne koyup yataktan kalktım.

         Dolabıma ilerledim. Siyah koşu taytım ve tam taytın belinde biten siyah tişörtü alıp banyoma ilerledim. Elimi yüzümü yıkadım, üzerimi giyindikten sonra saçlarımı taradım ve ayakkabılarımı ayağıma geçirdim.

        Odama girdiğimde köpeğin -bir ara adını öğrenmeliyim- topu almış, yerde oturduğunu gördüm.
Bu görüntü beni gülümsetirken yanına ilerledim ve onu sevmeye başladım

        "Hadi." deyince sanki bunu bekliyormuş gibi hemen ayağa kalktı ve kapıya yöneldi. Telefonumu alıp saate baktım. 6.30'mu? Ah hadi ama. Şanslı insan ben miyim? Telefonumu taytın beline sıkıştırdım ve kapıya yöneldim. 

        Merdivenleri hızlı hızlı inip ufaklığın yanına ilerledim. Eh, adını öğrenene kadar onun adı ufaklık olacaktı. Topu ayak ucuma bırakıp biraz uzaklaştı. Salondaki bahçe kapısını açıp topu fırlattım ve hızla mutfağa ilerleyip oradaki kapıyı da açtım. E madem uyandım bir işe yarasın. 

        Masanın üzerindeki örtüyü alıp katladım ve kenara koydum. Telefonumdan şarkı açıp sesini yükselttim ve kahvaltılıkları dolaptan çıkarmaya başladım. Salatalık ve domatesleri yıkadıktan sonra onları da doğrayıp tabağa yerleştirdim ve masaya koydum. 

        Krep için gerekli malzemeleri bulmam zaman alsa da sonunda tavayı ocağa koyup başlamıştım. Şarkının ritmine göre dans ediyor, kimi zaman sözlere eşlik ediyordum. 

        Krepler de hazır olana kadar arada ufaklıkla oynamıştım. Desiigner- panda çalmaya başladığında gülümsedim ve daha önceden grupça yaptığımız dansı yapmaya başladım. Kahkahalarda gülerken son krepi de tabağa koydum. Mutfağa giren Nazife Sultana gülümsedim

        "Günaydın Nazife Sultan" şarkıyı kapatıp telefonu taytın beline koydum.

        "Günaydın kızım, da sen neden bu kadar erken kalktın?" kıkırdadım ve bahçede kendi kendine oynayan ufaklığı gösterdim.

        "Sabah bana bir sürpriz yaptı." Nazife Sultan kıkırdadı

        "Genelde tanımadıklarına pek yanaşmaz ama seni sevmiş belli. Rüzgar oğlum Ece'ye hayvan sevgisi aşılamak için bebekken sahiplendi. Adı da Prens." bahçede topu ısıran Prens'e baktım. Çok sevimli bir köpekti ve çok cana yakındı. Ece'nin kıkırdamalarını duyunca kafamı kapıya çevirdim. Neşeli bir şekilde

        "Günaydın" diye şakıdım. Ece gülümseyerek babasının kucağından atladı ve koşup bana sarıldı. Onu kucağıma alıp yanağından öptüm

        "Günaydın Gece abla. Biliyor musun bugün babam işe gitmeyip bizimle kalacakmış." gülümsedim ve

        "Ne mutlu bize o zaman." deyip güldüm

DADIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin