"Neden benim odamdasın sürtük?"
Sobin karşısındaki gence baktı.
Bu bakışları tanıyordu.
"S-sen.." Genç kız istemsizce kekelediğinde karşısındaki genç yamuk gülümsemesini sundu "Evet. Ben.."
Sobin yutkundu. Hala şaşkınlıkla karşısındakinin gözlerinin içine bakarken bir anda gözlerini kapatıp karşısındakinin boynuna sarıldı.
Jungkook'un gözleri yerinden çıkacak gibiydi. Uzun boylu genç duvarda olan ellerinin titrediğini hissetti. Sobin'in ise şu an tek istediği karşısındakinin titreyen bacaklarını fark etmemesiydi. Bir de.. Deli gibi atan kalbini..
"N-ne.. yapıyorsun.." Jungkook şaşkınlıktan titrerken sesinin de titremesine lanet etti. Neler oluyordu?
"Artık senden kaçmayacağım" Sobin karşısındakine güven verici konuşmaya çalışsa da kendi de biliyordu ki deli gibi korkuyordu. Kendi kalbinin atışından korkarken karşısındakinin göğsünün hızlı bir şekilde kendininkine vurduğunu hissettiğinde sesli bir şekilde yutkundu "Sen de benden kaçma"
Jungkook ağlamamak için yutkundu. Gözleri dolmuştu. Başı dönüyordu. Güç aldığı tek şey şu an tutunduğu duvardı. Neden bu kadar güçsüz hissediyordu?
Gözlerini kapattı.
İşe yaramamıştı.
Gözlerinden akan yaşları durdurmaya gücü kalmadığında ellerini duvardan çekip güçlüce önündeki bedene sarıldı.
Sobin gencin ona sarılması ile irkildi. Onu sıkıca sarmıştı. Acaba.. Jungsook.. geri mi gelmişti. Genç kız yüzüne bakmak için geri çekilmeye çalıştığında gencin güçlü kolları ona engel olmuştu. Ne kadar süredir sarılıyorlardı? Sobin'in içindeki korku yerini rutin bir duyguya bırakmıştı. Sadece bekliyordu. Jungkook'un omzunda kokusunu duydukça daha çok uykusu geliyordu. Karşısındakinin ondan ayrılmayı düşünmediğini fark ettiğinde sessizce biraz da korku dolu bir sesle fısılda
"Jungkook"
Karşısındaki genç ismini duyması ile irkilmişti.
"Sabah oluyor. Odama gitsem iyi olacak"
Genç kızın kendisi bile sesinin nasıl bu kadar özgüvenli çıktığına şaşırmıştı.
Jungkook yavaşça başını genç kızın omzundan kaldırdı. Gözleri yarı kapalı ve kızarmıştı. Genç kıza bakmıyordu. Sobin yavaşça gençten uzaklaşıp kapıya doğru yöneldi. Jungkook hala duvara yaslanmış bir şekilde başı yere eğilmiş durmaktaydı. Sobin yine korkuyordu fakat.. bu seferki farklıydı.
Genç kızın onun için korkuyordu.
"Sobin-ah! Neden kapın kapalı? Hafta sonu diye akşama kadar uyuyamazsın!"
Bu babasının sesiydi. Sobin yüzünü buruşturdu.
"Jungkook yine haber vermeden gitmiş serseri! Nerede biliyor musun?"
"Sensin serseri"
Sobin'in gözleri duyduğu ses ile ışık hızı ile açılmıştı. Ayağa kalkmaya çalıştığında ise bir kol tarafından durdurulmuştu. Arkasına baktığında ona koala gibi yapışmış bir Jungkook görmeyi hayal etmemişti tabi ki..
"S-sen.." Sobin sinirden kızarmıştı-ya da utançtan öhöm- "Burada ne arıyorsun?"
Jungkook uykusunu bölen konuşma yüzünden gözleri hala kapalıyken suratını buruşturarak genç kızı biraz daha kendine çekti ve uykulu sesi ile mırıldandı "Senden kaçmamamı söyledin.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İkinci Şans ~ Jungkook ✅
FanficBana verilen en büyük şans.. Bir erkek olmak mı? 17.02.2017