Zamir
Merdivenleri hızla çıkıp abimin odasının kapısında durdum. Nefesimi düzene soktuktan sonra yavaşça kapıyı açıp içeri girdim. O kadar düşünceliydi ki geldiğimi fark etmemişti bile. Elimdeki kutuyu arkama saklayarak yanına kadar ilerledim.
"Abi?" dediğimde kafasını hemen kaldırıp bana baktı.
"Geldiğini duymadım oğlum. İnsan ses çıkartır." Dediğinde hafif tebessüm ettim ardından arkamda sakladığım kutuyu kendimi koltuğa atmadan önce sehpanın üstüne bıraktım. Tabi bu kutu abimin hemen dikkatini çekmişti.
"O ne?" dedi.
"Sana küçük bir hediye aldım." Dediğimde kaşlarını çattı. Ardından yayıldığı koltuğunda doğrulup ellerini birleştirdi. Düşünceli yüz ifadesinden kurtulmaya çalışıp yüzüme baktı.
"Ne hediyesi?"
"Sevgililer Günü." Cümlemi bitirir bitirmez abimin tok kahkahası oda da çınladı.
"Ne günü hediyesi dedin?" yüzümü buruşturarak ona baktım.
"Sevgililer. Günü." Dedim sinirlendiğimi anlaması umuduyla her sözcüğü baskılayarak.
"Ya hiç güleceğim yoktu. Sevgililer diyor oğlum o kadar mı yalnızsın?" dediğine yüzümü tekrar buruşturdum.
"Ya Kaan bir ton şey saçmaladı. Yok, işte neymiş sevgililer değil sevgi günü diyormuş. Hediye alıp vermek için sevgili olmaya gerek yokmuş da bilmem neymiş de."
"Sende baya etkilenmiş bundan gördüğüm kadarıyla. Ne değişik adamlarsınız be." Dediğinde kutuyu alıp masanın üstüne koydum açması için hafif önüne ittim. Ardından tekrar arkama yaslanıp ceketimin ceplerine ellerimi soktum. Uzattığım kutuyu yavaşça önüne çekip kapağını kaldırdı. Yüzüne hem şaşkın hem de keyifli bir gülümseme yerleşti.
"Vaayy." Dedi önce ardından konuşmasına izin vermeden hemen lafa karıştım.
"Kaan ile benim hediyem bir tanesini ben bir tanesini o aldı yani hesapta." Dediğimde o beni dinlemekten çok kutudaki adının ve soyadının baş harflerini taşıyan kol düğmelerini yerinden çıkartmakla uğraşıyordu.
"Aslanlarım benim. Ne gerek vardı sağ olun." Dediğinde gülümseyerek kafamı salladım.
"Müsait misiniz? Sizinle baş başa romantik bir yemeğe çıkalım." Dediğinde kendi esprisine gülüyordu.
"Çok komiksin. İşimiz var önce Şermin teyzeme gideceğiz birlikte hediye ve çiçek alıyor Kaan şimdi. Sonrada ben biricik sevgilimin mezarına gideceğim çiçeklerini bırakmaya." Dediğimde abimin yüzü düşer gibi oldu. Ardından bakışlarını benden uzağa çevirdi ve başka yere odakladı.
"Sende gelecek misin?" dediğimde yüzüme bakmadan "İşim var." Dedi ve önündeki kâğıtlarla ilgilenmeye başladı. Bu bana odadan çık demenin bir başka yoluydu.
"Bir şeye ihtiyacın olursa.." dediğimde kafasını salladı ve kağıtlara gömülmüş gibi davranmaya devam etti. Odadan çıktıktan sonra Kaan'ı aradım. İkinci çalıştan sonra telefonu açtı.
"Neredesin oğlum? Alt tarafı hediye alıp geleceksin ne oyalandın." Telefonun diğer ucundan hemen bir oflama geldi.
"Gel ağabeycim kolaysa sen seç al. Zor işte. Annem her şeyi beğenmiyor sende biliyorsun."
"Tamam biliyorum da sende beğenebileceği bir şey al. Değiştirme kartını da at içine oğlum. Bitti işte."
"Çok biliyorsun sen."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mesaj.
ЧиклитBilinmeyen numara: Sadece seni tanımak istiyorum Merlin: Ama ben istemiyorum. Bilinmeyen numara: Şimdilik.