ŞANSIN KIZI -Bir Gençlik Komedisi-

2- Evlatlık çocuk mu?

2017 
*Halsey- Now or Never-*
Kafadarlar Şovu
Demir'in Ağzından

"Hoşgeldiniz!" diye bağıran sunucunun sesi ile sahne ışıkları üzerimize bütün görkemiyle parladı. Sandalyelerimiz otomatik olarak platformda dönerken, suratlarımıza sahip olduğumuz en iyi gülümsemeleri oturttuk. Seyirciler birbirlerini ezercesine bağırıyor, ellerindeki pankartları sallayarak haykırıyorlardı.

Adımın yazdığı pankartlar onları gösteren oklar varmış gibi diğerlerinden önce çarpmıştı gözüme. Bu egomdan mı kaynaklanıyordu bilmiyordum. Herkes egoist olduğumu söyleyip duruyordu. Bunu katı bir şekilde reddediyordum, ama içten içe bende birazcık farkındaydım egoist olduğumun.

Çıldırırcasına bağıran hayranlarımdan birisine gülümseyerek göz kırptım. Kız, elini kalbine koyup yanındaki arkadaşının üstüne düştü. Gülümsemem solarak sandalyemde uzadım ve o tarafa baktım. Bakışlar öldürür derlerdi de bu kadarını beklemiyordum? Ölmemişti herhalde değil mi? Bir saniye sonra kız ayaklanınca, derin bir nefes aldım.

"Gündemin en parlak sanatçıları! İşte BBH grubunun üyesi beş kuzen ve dj kuzenleri! İşte dünyanın en yetenekli ailesi!" diye bağırdı sunucu dikkat çekici şekilde abartırken. Büyük, hepimizin oturduğu yuvarlak masanın bir köşesinde dikilmiş, elinde yol gösterici kırmızı kağıtlarıyla, gülümseyerek seyircilere konuşuyordu. Birkaç adım atıp alkışların sağır edici sesini dinledi gülümseyerek. "BBH grubunun üyeleri ve ünlü djleri, bugün aramızda!" diye bağırdı eliyle bizi göstererek.

Altımızda ayağa kalkıp seyircilerle beraber alkışlamaya başladık. Bugün özellikle rahat, özellikle özgüvenli hissediyordum. Önümdeki sayısız insanın bakışlarına karşın sıcaklamamıştım. Serin bir esinti beni ele geçirmiş gibiydi. Gülümsememi daha çok sevdiklerini bildiğim tebessümüme dönüştürerek, diğerleriyle birlikte oturdum yenime.

"BBH grubu, bu sefer bir adet Rock, bir adet R&B/Pop albümü ile geri döndü!" Dedi sunucu bizlere bakarak. Takım elbisesinin gri kumaşı parıldıyor, yeni yapılmış dişleri ışıldıyordu. Bakışlarında bugünkü yayının kolay geçmesini sağlayacağını bize hissettiren bir profesyonellik vardı. "Grubun liderinden birkaç kelime dinleyelim. Öncelikle BBH ne demek?" Diyerek yaslandı arkasına.

Ağzımın önünde duran, yanağıma görünmeyen bir bantla oynamaması için yapıştırılmış mikrofona elimle kısaca vurdum. "Merhaba." Dedim. "BBH, Bros Before Hoes deyiminin kısaltması, kardeşler kızlardan önce gelir demek ve aramızdaki kardeşliği anlatıyor." Seyircilerin ıslıklar ve bağırtıları arasında sesim zar zor duyuluyordu.

"Almanya'da keşfedilip, sonra Türkiye'ye geldiniz değil mi?" diye sordu sunucu. "Bildiğim kadarıyla hem Türkiye, hem Almanya, hem de senede bir defa olmak üzere Amerika'da promosyon yapıyorsunuz."

"Aynen dediğiniz gibi." Yavaşça gülümsedim.  "Bu sefer  4 aylık bir çalışmadan sonra geri döndük. Rock albümümüz 'Hot off' yeni çıkmış anlamına geliyor. Üçü Türkçe, İkisi Almanca, İkisi İngilizce olmak üzere yedi şarkıdan oluşuyor."

İki yanımdaki sandalyeden bağırdı Yağız. "Hepiniz çok beğendiğiniz değil mi?" kendine has tınısı olan sesi, tam olarak söylemesi gereken cümleyi tam olarak söylemesi gereken zamanda söyleyebilen bir insanın becerisiyle çınladı salonda. Seyirciler hep bir ağızdan "Evet!" diye haykırdılar.

"Müdahele için teşekkürler Yağız." Dedim gülerek. Yağız'ın gülüşüyle beraber seyircilerin kahkahası salonda yankılandı. "Diğer albümümüz-" diye devam ettim hafifçe öne eğilirken. Ellerimi stilistimizin zorla giydirttiği siyah keten pantolonun dizlerine koydum. Ketenden nefret ediyordum. Bokum gibi bir şeydi ve kaşındırıyordu. "Dans şarkılarından oluşuyor. Şarkılar R&B ritminde bestelenmiş, pop türünde şarkılar. 3 Türkçe, 3 İngilizce, 2 Almanca. Türkçe şarkıların iki tanesi için klip çektik."