16- Doğum günü faciası günlükleri- 2

1.1K 115 71
                                    

Yeşil 16 yaşında
İstanbul

"Yeliz ben hiç iyi değilim." dedi Yeşil odanın içerisinde bir o bir bu tarafa yürüyerek. "Yeliz bakıyorum."

"Bakma! Yeşil bakma! Yoldayım ben yokken bakma ne olursun ya da kapat fotoğraf çek!"

Telefonunu indirip perdesini araladı ve bahçeye baktı, sonra yüzü kıpkırmızı olarak geri çekilip duvara yapıştı. "Yeliz baktım." diye fısıldadı.

"Nankör Yeşil kapat geliyorum." Yeliz telefonu yüzüne kapatmıştı, Yeşil'in de konuşacak hali yoktu zaten. Kendisine ne olduğundan emin değildi, öyle ağır bir ergenlik geçirmemişti, genelde de belli çizgileri aşan davranışlarda bulunmamıştı. Hele hele BBH'a karşı hiç... Ama son günlerde hormonları mı coşuyordu, çok fazla romantik film mi izliyordu, ya da sorun sadece oğlanların oldukları kadar güzel olması mıydı bilmiyordu ama...

Evin kapısı çat diye açıldı. Yeliz nefes nefese kalmış, terden sırılsıklam olmuştu. Herhalde bütün yolu koşmuştu. "Hala orada mı?" diye sordu kız Yeşil'e heyecanla bakarak. Yeşil hala kıpkırmızı olan yanaklarıyla kafasını salladı. Yeliz de yanına gelince sonunda cesaretini topladı ve perdeyi tamamen açtılar.

"Güzelim benim be." dedi Yeliz ellerini cama yaslayarak. Suratında havada uçuyormuş gibi bir ifade vardı.

Bahçede BBH spor yapıyordu. Diğerleri mola vermişti ama Demir ve Savaş bir saattir boks yapıyordu, Karya da jimnastik matının üzerinde son dans koreografisinde atacağı ikili taklaya çalışıyordu. Ama ufak bir detay vardı... Demir üstsüzdü. Bu herhangi bir şey değildi, plajda oturan göbekli amca ya da genç oğlan da değil, öyle üstü ıslandı diye tişörtünü çıkartan sınıf arkadaşı gibi de değil, 1.90 boyuyla, atletik vücuduyla, yılda en az 4-5 defa yaptığı ve dünyanın parasının teklif edildiği modellik kampanyalarıyla koskoca Demir Yenikan'dı üstsüz olan.

"Demir'inkilere six pack demek ayıp olmaz mı?" Yeliz parmağını camın üzerinde dolandırıyor, kendince sekiz tane kare çiziyordu. "Eight-pack falan bence o. Hatta adam direk pack. Adam pack'in ta kendisi."

"Abartma Yeliz ya." dedi Yeşil arkadaşına bir şey çaktırmamak için çabalarken. Şöyle göz ucuyla bir bakınca gördü ki abartılmayacak gibi de değildi. Derken Savaş'ta gerileyip eldivenleri çıkardıktan sonra tişörtünü çıkartıp bir kenara fırlattı.

"Aaah!" Kızların ikisi de aynı anda çığlık atıp cama yapışınca, oğlanlar ani sesle birlikte eve baktılar. İkiliyi ilk gören Demir oldu, Savaş'ta dönüp onlara baktı. Oğlanlar birbirlerine dönüp bir şeyler söyleyerek gülmeye başladılar, Savaş her zamanki cazibesiyle el sallıyordu, Demir havlusunu omzuna atmış saçlarını karıştırıyordu. Karya'nın taklası yarım kalmıştı, bacakları havaya bakar şekilde bacaklarının arasında baktı kızlara.

Yeşil ve Yeliz utanarak yavaş yavaş aşağı kaydılar ve sonunda sümüklü böcek gibi yere yapıştılar.
İki arkadaş karşılıklı yatmış birbirlerine bakıyorlardı, sonra da bir gülme krizi tuttu ikisini de. "Sapık mıyız neyiz?" diye sordu Yeşil kıkırdarken.

"Hoşlarına gitti bakma." dedi Yeliz iç çekerek. "Savaş be... Savaş ya..."

"Şey... Demir." dedi Yeşil utanarak.

"Demir'e mi tutuldun?" Yeliz gözlerini  kocaman açmıştı. Yeşil'le arkadaş olduğu günden beridir BBH'ın bütün üyelerine, özellikle Savaş'a tabii ki aşıktı ve Yeşil'in de bu çekime çok uzun süre karşı koyamayacağını düşünüyordu. Sonunda haklı çıktığı için sırıttı.

Asıl sorun Yeşil bir senesini Hollanda'da okuyunca gelişmişti. Zaten sürekli turnede olan ve sık görüşemediği oğlanlardan koca bir sene ayrı kalmış, o arada birkaç kişiyle flört etmiş ve kendisini onları BBH ile karşılaştırmaktan alıkoyamamış, oğlanları hava alanında gördüğü gibi de kalbi küt küt atmaya başlamıştı.

ŞANSIN KIZI -Bir Gençlik Komedisi-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin