Bayadır yokum, şu iki hafta boyunca her gün sınavlarım var. Çok yoğun bir hafta geçiriyorum. Hepinizden üzgünüm bunun için.
Hafta sonları kısa kısa bölümler yayınlayacağım.
İyi okumalar!
§
Atlasurek: Ne diyorsun sen, ne mide bulandırması? (18:59)
Atlasurek: Sen... (18:59)
Atlasurek: Manolya, sen misin yoksa? (19:00)
Anonim: Benim ya, benim. (19:00)
&
Küçük kız kumdan kalesini büyük bir dikkatle yaparken arkasında hissettiği beden ile sıçrayarak arkasını döndü.
Küçük bir çocuk saçlarını kokluyordu.
"Ne yapıyorsun sen?"
Küçük çocuk tatlıca gülümseyerek elini salladı.
"Manolya kokuyorsun, annem gibi. Sevdim bunu."
Kız ellerini saçlarına atıp kokladığında yüzünü buruşturdu.
"Sevmiyorum bu kokuyu ben. Annem bir şeyler sürüyor bir yerlerime zorla ama..."
Küçük çocuk kıkırdayarak kızın saçlarını karıştırdı.
"Adım Atlas, senin adını sormayacağım. Adın Manolya olsun."
...
Atlasurek: Sana yemin ederim, hiçbir zaman aklımdan çıkmıyorsun, Manolya. Her zaman seni ne kadar kırdığımı düşünerek kendimi yiyip bitiriyorum. Çok kötü şeyler yaşamıştım, çok kötü. Seni çok üzdüm, çok kırdım. (19:02)
Atlasurek: Ben dizlerine yatıp yıldızları izlediğim Manolya'mı özledim. Affet beni. (19:03)
Anonim: Sen beni kırmadın, Atlas. Sen beni öldürdün. Aynaya bakmaktan nefret eder hale getirdin. Her sabah kulağımda senin sözlerin çınlarken gittim okula. Kulağımda hep senin sesin vardı. 'Midemi bulandırıyorsun, defol!' Unutamadım, Atlas. (19:05)
Anonim: Yine de senden nefret edemiyorum, olmuyor. Bu his acıtıyor. Seni seviyorum, Atlas. Bu beni öldürüyor. (19:05)