"Sadece fotoğrafı çekip bırakacağız. Başına bir şey gelmeyecek."
Batuhan sıkıntıyla ofladı.
"Ayça, fazla abartmıyor musun sence de?"
Güldüm.
"Benim yaşadığım şeyin aynısını yaşamalı."
Gözlerini devirdi.
"Sen Atlas'ı kendi isteğin ile aldattın."
"Kes sesini."
Önümde duran soda şişesinin kapağını açtığımda içine aldığımız haplardan beş tane attım.
Yaptığımız şey çok acımasızcaydı, kabul.
Fakat ben de acımasız bir kızdım.
Canımı yakanın canını yakardım.
"Ben şimdi Lavin'i arayacağım. Konuşmak istediğimi, eski arkadaşımı özlediğimi söyleyeceğim. O sırada sodayı da ikram edeceğim. Sodayı içtikten yirmi dakika sonra kendinden geçer zaten. Biraz üstünü açacağım. Sen de yatakta yanına kıvrılacaksın ve kamerama biraz samimi pozlar verecekseniz hepsi bu."
Batuhan alkışladı.
"Atlas, Lavin'e değer veriyor. Ona soracaktır."
"Sence fotoğraflara mı inanır yoksa Lavin'e mi?"
"Lavin'e"
"Kes sesini Batuhan. Sinirlerimi bozmaktan başka hiçbir halta yaradığın yok."
Yanıma gelip kollarını belime sardığında güldüm.
"Ben de bunun karşılığını alacağım değil mi?"
Sırıttım.
"Tabii ki, bizzat ben karşılığını size ödeyeceğim beyefendi."