Buse kendi halinde yirmili yaşlarda bir kızdır. Okuduğu üniversitede hayatı hep derslerden ibaret olmuştur. Çirkin sayılmayacak kadar güzeldir. Ama bu yaşına kadar hiç sevgilisi olmamıştır. Okulun serseri kızları, Hale, Burcu ve Zehra onunla her fırsatta dalga geçerler. Buse onları hiç sevmez. Ama yapacak bir şeyide yoktur.
Hep hayalleri olan, hayallerle yaşayan biridir. Üniversitede ki kızlardan daha güzel olmak ister. En çalışkan, en zeki ve en popüler olmak ister. Ayrıca okulun en yakışıklı çocuğu olan Burak ile de sevgili olmak ister. Ama gel gelelim, bunları hep hayalinde yaşar.
Bir gece gördüğü bir rüya ile bütün hayatı değişir. Buse rüyasında çok güzel bir kız olduğunu görüp, okulun koridorlarında yürürken, okuldaki erkeklerin kendisi ile sevgili olmak için sıraya girdiklerini görür. Sabah uyandığında bu rüya çok hoşuna gider. Ama sadece bir rüya olmasına da çok üzülür.
Okula geldiğin de ise tuhaf bir şeyler olduğunu fark eder. Okulun bahçesine girdiği andan itibaren, erkeklerin gözü kendisindedir. Bu olaya çok şaşıran Buse, az sonra koridorlardan sınıfına doğru yürümeye başladığında, erkeklerin sıraya girdiğini görür. Gördüğü rüyayı unutan Buse, dejavu yaşadığını sanır.
O akşam bir rüya daha görür. Rüyasında bu kez, Burak ile sevgili olduğunu görür. Ertesi gün okula gittiğinde ise Burak, ona çıkma teklifi etmişti. Buse iki günde değişen bu olaylara bir anlam veremezken, aklına gördüğü rüyalar gelir. İlk başlarda dejavu yaşadığını sansada, aslında rüyalarının gerçekleştiğini anlar. Artık Buse her akşam bir rüya görüyor ve ertesi gün gördüğü rüya gerçek oluyordu. İlk başlarda bu rüyalar hep hayatını olumlu yönde etkiliyordu. Hep iyi şeyler görüyor ve ertesi gün rüyası gerçekleşiyordu. Mesela başka bir gece rüyasında, okulun en popüler kızı olduğunu görmüş ve ertesi gün rüyası gerçekleşmişti. Başka bi rüyasında, çok zengin olduklarını görüp, ertesi gün milli piyangodan çıkan parayla bir anda zengin olmuşlardı. Buse'nin hayatı artık gördüğü rüyalar üzerine kurulmuştu. Ta ki bir gece gördüğü kabusa kadar.
Rüyasında Yüzünün yarısının kezzap ile yandığını görmüştü. Çığlıklar atarar uyanmıştı. Hemen aynada yüzünü kontrol etti. Yüzü sağlamdı. İlk defa böyle bir kabus görmüştü. Korkmaya başlamıştı. Acaba gerçekten yüzüne kezzap mı atılacaktı?
"Yok canım olmaz bir şey" dedi kendi kendine ve uyumaya devam etti. Ertesi gün okula gittiğinde sevgilisi Burak onu kapıda karşılamıştı. Okuldaki bütün erkekler, onun Burak'tan ayrılması için neredeyse her gün dua ediyorlardı. Onu sevmeyen Hale, Burcu ve Zehra onun bir anda bu kadar popüler olmasını hiç hazmedemiyorlardı. Ondan intikam almaya yemin etmişlerdi. Okul çıkışında pusu kurup, onun çıkmasını beklediler.Az sonra okuldan çıkan Buse, her şeyden habersiz yolda yürürken, pusuda bekleyen kızlar onun önünü kesip, durdurdular. Buse korku dolu gözlerle;
"Ne istiyorsunuz benden?" diye sordu. Hale bir anda onun boğazını sıkarak;
"Kendini bir bok sanıyorsun ya, işte şimdi senin bokluğunu bitireceğiz" dedi ve Zehra'nın elindeki içi kezzap dolu kutuyu alıp, Buse'nin yüzüne fırlattılar. Acılar içinde kıvranan Buse, kendini yere bırakıp, yanan yüzünün acısıyla çığlıklar atmaya başladı. Kızlar hemen ordan kaçarak uzaklaştılar. Çevredeki insanlar, Buse'yi yerden kaldırıp, hemen hastaneye götürdüler. Baygın bir şekilde yatan Buse, kendine geldiğinde gördüğü kabusun gerçekleştiğini anladı.Onun artık yüzünün yarısı yanıktı. Bir hafta boyunca okula gidememiş, evde dinlenmiştir. Bu süre zarfında kızlar bulunamamış, Burak hiç ziyaretine gelmemişti. Buse ise her akşam bir rüyayı tekrar tekrar görüyordu. Rüyasında okula girdiğinde herkes ondan kaçıyordu. Oda bu yüzden okula gitmek istemiyordu. Ailesi ısrar edince gitmek zorunda kalmıştı.
Okula adımını atar atmaz rüyası gerçekleşiyordu. Herkes ondan kaçıyor kimse yüzüne bile bakmak istemiyordu. Ama bunlar onun umrunda bile değildi. Burak sevsin yeterdi onun için. Fakat koridora geldiğinde gördüğü manzara onun için yüzünün yanmasından daha acı vericiydi. Burak sarışın bir kızla el ele tutuşmuştu. Burak'da Buse'yi fark etmişti ama hiç umursamıyordu. Buse gözleri yaşlı bir şekilde koşarak evine gelmişti. Odasına geçip, kapısını kilitlemişti. Artık ne popülerliği, ne güzelliği, ne çalışkanlığı, nede Burak'ı kalmıştı. Odasındaki aynasında bir süre yarısı yanmış yüzüne baktı. Aynanın yansımasında arkasında, Hale, Zehra ve Burcu' yu gördü. Onlar sebep olmuştu. Sinirlendi. O sinirle aynaya bir yumruk attı. Eli kan içinde kaldı. Onlardan intikam almalıydı tabii Burak'tan ve o sarışın yellozdan da ama nasıl intikam alacağını bilmiuyordu. Uyumaya karar verdi.
Yine bir rüya gördü. Rüyasında yüzünde bir maske elinde ise bir bıçak ve kezzap dolu bir kutu vardı. Boş bir arsada Hale ve diğerlerini kendisiyle dalga geçerken görüyordu. Bu arsanın nerde olduğunu biliyordu. Daha sonra, önce Hale'yi sonra Burcu'yu ardından Zehra'yı öldürüp, yüzlerine kezzap atıyordu. Uyandığında hemen yüzüne bir maske geçirdi. Bir elinde bıçak diğer elinde içi kezzap dolu bir kutu ile arsanın olduğu yere doğru yürümeye başladı.
Az sonra arsaya vardığında rüyasındaki sahneyi gördü. Kızlar kahkalar atarak, kendisi hakkında konuşuyordu. Gizlice arsanın arka tarafından dolandı. Onlar kendilerini kahkalara kaptırırken, birden arkalarından gelip, üçünüdü enselerinden bıçaklamıştı. O kadar öfkeliydi ki, elindeki bıçakla onların organlarını kesmeye başladı. Sonunda üçününde kafasını kesip, yüzlerine kezzap attı. Üçünün de yüzü yanmaktan iskelete dönmüştü. O gece eve gitmedi. Parçalara ayırdığı cesetlerin yanında uyudu. Bu kez rüyasında aynı işlemi Burak ve sarışın yelloza yaparken görüyordu. Burak ve sarışın yelloz, Burak'ın evinde yalnızlarken, Buse kapıyı çalıyordu. Sarışın yelloz kapıyı açar açmaz elindeki bıçakla onu karnından vuruyordu. Ardından Burak'ı öldüren Buse, elindeki kezzapı ikisinin de yüzüne fırlatıyordu.
Rüyasından uyanan Buse, maskesini giyip, Burak'ın evine doğru ilerlemeye başladı. Yürümeye devam ederken, karşısına bir anda öldürüp, yüzlerine kezzap attığı kızlar geldi. Kızlar Buse'nin üzerine doğru geliyordu. Buse korku dolu gözlerle kızlara bakıyordu. Üçü birden Buse'yi boğmaya başladı. Buse elleriyle, onların ellerini boğazından kurtamaya çalışıyordu. Daha fazla dayanamayıp, can verdi.
Ertesi gün gazete başlıklarında şöyle bir haber;
"Katil mi? Deli mi? Buse adındaki bir kız dün kendi elleriyle, kendi kendini boğdu. Kızın cesedi bulunduktan 2 saat sonra bu kız Burak ve Selin adlı iki sevgiliyi kendi evlerinde katletti. Ardından kendi de aynı evde ölü olarak bulundu. Peki bu nasıl oldu?"
SON
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçindeki Korkuyu Yen #Wattys2017
TerrorKorku hepimizin içinde olan bir histir. Hepimiz illa ki bir şeylerden korkarız. İçimizdeki bu korku yeri gelir, çıldırmamıza neden olabilir. Bu kitabımda korku hikayelerine yer vereceğim. Hadi hep beraber içimizdeki korkuları yenmeye. Tabi cesaretin...