6.POR UNA CABEZA

133 30 0
                                    


Merhaba💚
Romanımı beğenip takip eden herkese sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum. Lütfen beğendiğiniz veya beğenmediğiniz kısımları bana iletin ki bu romanın bir kahramanı da siz olun.
Ekteki parça ile bölümü okursanız çok sevinirim. 6.bölüm bu müziğin tınısının esintisiyle ortaya çıktı. Tercih sizin. Kendinize iyi bakın, şimdiden iyi okumalar...



Katedral müdürünün verdiği bilgiler ışığında projenin taslağını oluşturmak için Beren dahil bu 10 kişilik grup yemekten sonra Uras’ın apart dairesine gitmişlerdi. Saat akşam 9 civarıydı. Yemekte tuttukları notlar ve Katedral’de çektikleri fotoğraflarla birlikte hemen hemen proje taslağı zihinlerinde oluşmuş, tek sorun onu dışa aktarmakta kalmıştı. Uras iyi bir ev sahibi olarak arkadaşlarına  ikramlarda bulunarak dikkatlerini toplasınlar diye güzel bir müzik açıp odanın boşluğunda yayılmasına izin verdi. Beren not tuttuğu soru ve cevapları Duru ile gözden geçirip diğerlerinin tuttuğu notlarla birleştirerek temiz bir kağıda geçirdi.
Herkes grup halinde çalışıyor, fikir ve önerilerini aralarında tartışıp ortaya fikir olarak sunuyordu. Beren, Duru, Uras, Carlen, Martin bir grup, diğer geri kalanlar ise bir grup oluşturarak daha kolay bilgi aktarımına olanak sağlamışlardı.
Martin, Carlen’in sevgilisiydi. İtalya’dan Uras’lar gibi yurtdışı eğitim programıyla bir seneliğine Almanya’ya gelmiş ve Carlen ile tanışıp birbirlerine aşık olmuşlardı. Carlen Almanya’da yaşadığı için bu yılın sonunda ayrılacaklarından dolayı çok üzülüyor, okulun bitmesiyle İtalya’ya gideceğinin hayallerini kuruyordu.
Uzun bir süre sonra ikiye ayrılmış olan grup, tekrar birleşerek buldukları fikir ve önerilerini bu sefer herkesle paylaştılar. Bugün projeleri adına bayağı ilerleme kaydetmişlerdi. Bu 10 kişinin de dersten geçip geçmemeleri bu projeye bağlı olduğundan hepsi daha özenli ve titiz davranıyor, seçtikleri önerileri dikkatlice düşünerek ortaya fikir olarak atıyorlardı.
Beren’de fikir sunuyor, projeye destek oluyordu. Bedenen orada Uras’lardaydı ama aklı, düşünceleri hala Çağan’laydı. Eve geldiklerinde restoranda yarım kalmış mesajı tamamlayıp ona yollayacaktı ama Carlen ona Çağan ile mesajlarını gösterince istemsizce bu düşüncesinden vazgeçti. Ona kızdığından emin olduğu için çekindi ve mesajı atmadı. Haklıydı da kendisi haber vermeden arkadaş grubuyla başkasının evinde kalsa, Beren ona bir hafta boyunca trip atar, dünyayı ona zindan ederdi. Hele ki bir de araları böyle, kötü bir durumdayken…
Beren’in üzüntüsü de bu yüzden, aralarının kötü olmasındandı. Onsuz hiçbir şeyin tadını alamıyordu. Her yerde onunla olan anılarını anımsıyordu. Şuradaki koltukta da birlikte oturup kahve içip birlikte komik videolar izliyorduk diye aklından geçiriyordu.
Ona hafta sonunda yaşattıklarından dolayı evet kızmıştı fakat bilerekten tavır yapmamıştı. Aksine ona bir adım atmak için çok çaba göstermiş ama bu girişimleri bir türlü başarılı olamamıştı. 
Çağan’a karşı bitmek bilmez bir özlem içerisindeydi üç gündür. Bugün daha bir hasret dolu olmasının sebebiyse birlikte gittikleri yerlere bu sefer onsuz gitmesi, onu orada hayal etmesi içindeki boşluğu daha da derin hale getirmişti.
Bir ara etrafı süzercesine bakışlarını arkadaşlarının üzerine yöneltti. Herkes sanki ona inat mutlu gibiydi. En azından Beren böyle düşünmüştü bir an.
Bir süre daha hareketsiz bir şekilde etrafında olup biteni, konuşulanları dinledi. Duru ondaki bu sessizliğin nedenini hemen anlamıştı. Daha sabah ona Çağan ile durumlarından dolayı mutsuz olduğunu söylemişti. Bu yüzden ona neyin var gibi saçma bir soru yöneltmekten kaçındı çünkü cevabını biliyordu. Böyle yapacağına Beren’in yanında olmasına rağmen ona daha da sokularak kulağına eğildi:

-Daha neyi bekliyorsun?
Beren onun ne demek istediğini anlamamış bakışlarını tekrar ona yöneltti. Duru devam etti:

-Ne bekliyorsun dedim. Madem bu kadar üzülüyorsun, neden hala burada bizimle olmak için ısrar ediyorsun. Gitsene ait olduğun yere. Evine. Çağan’a. Hadi koş…

BENİ BANA FISILDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin