Üniversite, yetişkinlik kelimelerinden biri gibi geliyo kulağa. Onca yaşadığım şeyden sonra üniversiteye başlayabilmiştim. Bir ay gecikmelide olsa sonunda burdaydim işte. Hatta ilk dersim mikro ekonomiyi ve kulağa hiç hoş geldiğini soyleyemem. Neyse daha ilk anda umutsuzluğa kapılmamalıyımdim.
Clara sınıfa benden önce girdi. Kesin sınıfta birbirimizi tanımıyormuş gibi davranırız. Cidden benim için hiç sıkıntı değil. Hatta minnet ve mutluluk duyarım. Derin bir nefes aldım ve sınıfa girdim. İlk tepkim kesinlikle lisedeki sınıflardan bu sınıfın farklı olmasını idrak edişimdi. Daha geniş bir mekan ve daha çok insan. Paniğe kapılmadım desem yalan olur. Evde yan gelip yatıp gürültü müzikler dinlerken hayattan kaçma daha kolaydı. Ama şimdi bir yığın insan içinde böyle bir şeyin ihtimali bile yoktu.
Umutsuzluğa kapılma konusunda cidden yetenekli olduğumu kanıtladığıma göre şimdi oturacak bir yer bulma konusundaki yeteneklerime geçebilirdim. Çünkü böyle ayakta durmaya devam etmek iki kat daha rahatsız ediciydi. Sıkkın bir şekilde nefesimi dışarı verip yer bakınmaya devam ettiğim sırada biri ismimi söyledi. Ya artık deliriyordum ya da gerçekten biri bana sesleniyordu. Ama emin olun bu kadar insan içinde sesin nereden geldiğini bulmak kolay değildi. Hem bu clara nın işi de olabilir. Beni küçük düşürmek onun için eğlencenin en esaslısı olur.
Sese aldırış etmeden arka tarafta gördüğüm boş yere doğru yürümeye başladım ve ben yürüdükçe seste sürekli ismimle tekrar ediyordu. Şaşırtıcı derecede tanıdık gelen bir sesti. Kafami cevirmemle gordugum manzaranin bir hayal olmasini diledim. Gercekten Erın'la aynı bölümde okuyor olamazdim değil mi?
Böyle tesadüfler filmlerde olur yanlış mı söylüyorum. Bu kadar gergin olmam yetmiyormuş gibi erın da nefret edilen igrenç bir sivilce gibi bir anda çıkıvermisti.
Hala bana seslendiğini hesaba katarsak yok artık yaa!
Kendine iskence etmeyi birak ve rahatla irina. Onu tanımıyormuşsun gibi davran. Salak salak etrafa bağırsın dursun. Tepki vermediğimi görünce elbet susacakti.
İki dakika sonra ses kesilmişti ve kesilmesinin nedeni artik erının seslenmeyi bırakıp yanıma oturmasıydı. Süper(!)
Selam. Seslenmeme yanıt vermediğine göre ya hala uyanamamışsın ya da somurtmaya devam ediyoruz.
Şuna da bakın ne kadar komik. Erının yüzüne bakmayarak her ismimi söyleyene cevap vermiyorum dedim ve ona döndüm. Bu arada pardon seni tanıyor muyum?
Erın geçen geceki aynı kurnaz gülümsemesiyle karşılık verdi ve elini tokalaşma hizasına getirdi.
Üzgünüm çok kabayım ben Erın Parnel . Geçen gece deli gibi içki içip arabasına bindiğin çocuk ve itiraf edeyim o geceyi hala unutamıyorum. Anlarsın işte rüyalarıma giriyor.
Bunları söylerken yüzünden çok eğlendiği belliydi ve bu laflar üzerine önümüzde oturan iki kız arkasını dönüp bana baktı.
Beni düşürdüğü bu durumdan zevk aldığına eminim. erın hem kustah hem de çok kurnaz biriydi. Bütün vücudum onun suratına sağlam bir yumruk indirme hissiyle dolup taştı.
Yine de sakin kalmaya çalışarak ne kadar zor olsa da o gece dört kişiydik ve evet benimde kabuslarıma girdiği kesin dedim.
Erın yine bir kahkaha patlattı ve bana doğru eğildi. Demek tanıştığımız o geceyi hatırladın Çünkü unutulması zor biriyimdir.
Cevap vermeye bile gerek yoktu. Ben ne söylersem söyleyeyim o yine bir şekilde üste çıkacakti. En iyisi takmamak ve konuşmamak. Öylede oldu. Bütün ders sadece Profesörümüz Bay Taylor'ı dinleyip birkaç not almaya gayret ettim ve nihayet hoca dersi bitirdiğinde erının yüzüne bile bakmadan bir hışımla sınıftan kendimi dışarı attım. Telefonumu çıkardım ve sally'e mesaj attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK VE KÜLLER
RomanceÖlümün parçaladığı karanlık bir aile, abisini çaresizce ölüme terk eden bir genç kız, şimdi farklı bir şehirde farklı insanlarla geçmişinden sıyrılıp yeni bir hayata başlayabilecek mi? Yoksa geçmiş, yarım kalan hesabını kapatmaya mı gelecek? İşte ge...