MEDYA : TUNA VE SARA ✓
~BOLUMUN GEC YAYİNLANMASİNDAN OZUR DİLER VE KEYİFLİ OKUMALAR DİLERİZ ~
"Sen En Güzel Şairlerin bile kuramadığı kafiyesin"
Hızla lavobaya koştum ve ağzımdakileri çıkarıp ağzımı arka arkaya çalkaladım. O ara Tuna da peşimden gelmişti
"Sara, neyin var noldu?"
"Sen çorbaya limon mu sıktın!!"
"Evet. Niyeki? "
Uzun bir of çekip, lavabodan hızla çıktım,oda arkamdan geliyordu."Benim limona alerjim var dilim kabarıcak akşam offf Tuna ya" Tunaya çıkışımla suçlu bir şekilde gözlerini kaçırdı benden. Aslında bir suçu yoktu çünkü nerden bilebilirdiki alerjim olduğunu.
"Nerden bilebilirim ki Sara. Gel sana limonsuz koyim"
"Yok yiyesim kaçtı diger yemeklerden yiyeceğim" çorbamı alıp dökücekken Tuna bileğimi tuttu ve
"Dökme ben yerim" diyip tabağımı alıp masaya yerleşti ve yemeye başladı. Ben şok olmuş bir şekilde ona bakıyordum. Sonra silkelenip bende yerime oturdum ve yemeğimi yemeye başladım. Gerçekten çok güzel yemek yapıyordu çok lezzetli olmuştu. Bence hep o yapmalıydı yemekleri. Bende yapmayı biliyordum ama yemek yapmaktan nefret ediyorum bu yüzden genellikle yemek yapmam, dışardan yerim.
"Ellerine sağlık çok güzel olmuş"
"Sağol, cemre nerede?" Cemreyi soruyordu!! Sanane be Cemreden demek vardı
"Dışarda işleri varmış, çıktı. Neden sordunki?"
Omuz silkti. "Hiç merak ettim" merak etmişmiş. Masayı toparladıktan sonra kahveleri yaptım ve içeriye geçtim. O sırada kapı çalmıştı . Kapıyı açmak için gittiğimde tişörtü yirtik saçı başı dağılmış olan Emre girdi iceriye.
"Bu halin ne? noldu sana Emre böyle?"
"Ya bayan Yumrukcuğum , bindiğim taksideki kiz azıcık ilerde taksiyi durdurup beni dövdü ya , o kadar guzeldiki karşı koyamadım ona " dedi ağzını büküp kirpiklerini kirpistiran Emre . Başka bir durum olsa ona üzülürdum ama şuan ona aciyamazdim. Biraz ona yaklaşıp onun beklemediği anda çenesine yumruk attım. Emre gözlerini portletip çenesini tutarken
" Al buda benden olsun . Bir çocuk gibi peşinden sürükledin beni " dedim. Oda masum bir şekilde kafasını sallayıp Tuna'nın yanına gitti , bende onun arkasından gidip Tunanin yanına oturdum. Emre onada kısa bir açıklama yaptıktan sonra üstünü degistirmek için Tunanın tişörtlerden bir tane alıp tuvalete geçti. Masadan kahvemi alıp ictigimde çığlık atmam bir oldu. Ah kahretsin dilim çok yanıyordu . Tuna telaşla bana dönüp
"Neyin var noldu yine ?" Dilimi çıkarıp gösterdiğimde, buz mavisi gözleri kocaman oldu.
"Oha çok şişmiş" kahveme hüzünle baktım kahvem benim herşeyimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAĞIMLI
Novela Juvenil08.02.2017 Bir insan umutlarını ve hayallerini kaybettiği gün ölmüştür. Umutlarını ve hayallerini kimsenin çalmasına müsaade etme. Hayat bazen ummadığın , bazen bitti dediğin yerde başlar. Hüzünler mutluluk, her yıkılış yeniden doğmak için fırsattı...