3- Psikoloji

365 34 55
                                    

Duru'nun üstü başı hep çamur içindeydi. Çamurlar kurumuş, kokuyordu.

Hastanede dikişi tekrardan attılar. Mikrop kapmasın diye üzerine tentürdiyot döküp gazlı bezle kapattılar.

Tentürdiyotun dökülmesinden hemen sonra yara yanamaya başladı. Burnunu buruşturup ıkındı.

Diğer acıları ile kıyaslarsak bu hiç bir şeydi. Pek fazla umursamadan evin yolunu tuttular.

Eve vardıklarında yağmur dinmişti. Doruk rahatça Duru'yu arabadan aldı ve odasına çıkarttı. Yatağa yatırdı. Arkasından Zühre geldi ve odadan çıkmasını söyledi. Zühre elleri belinde Duru'ya sordu.

"Ne oldu orada?" dedi ve sonra Duru'nun elbiselerini çıkartmak için hamle yaptı.

"Bilmiyorum. Ben, ses duydum. Korkutucuydu. Baya korkutucuydu." dedi Duru kaşlarını kaldırarak.

Zühre Duru'nun eteğini çıkartırken. "Bu aralar her zamankinden daha bir garip davranıyorsun." dedi sanki onu sürekli gözetliyormuş gibi.

"Sağ ol ya! Çok yardımcı oluyorsun."

Üzerindeki gömleği çıkardıktan sonra çırılçıplak kaldı. İncecik bacaklarına doğru baktı. Hemencecik üşümüştü. Annesine baktı. Dolabından pijamalarını çıkartıyordu. Pijamalarını çıkarttı ve Duru'nun yanına geldi. Duru hafifçe doğruldu ve üstünü kolaylıkla giydi. Zühre pijamanın altını ayaklarından geçirdi. Dikişe dikkat ederek giydirmeye özen gösterdi. Sonra pembe pikeyi bacaklarının üzerine örttü ve en başta durduğu gibi ellerine bellerine koydu.

"Yürümek, yürümeye çalışmak yok." dedi işaret parmağını Duru'ya doğru sallayarak.

"Tamam." dedi duru kitabını açarak.

"Bir şey olursa aşağıda olacağız, bağırman yeter."

"Tamam." dedi yine Duru umursamaz gibi. Kitabının satırlarını okumaya başladı. Zühre'de odadan çıktı. Üzerini değiştirmeye yatak odasına gidiyordu.

Yatak odasına girdi. Doruk'ta ordaydı ve üzerindeki beyaz gömleğin düğmelerini açıyordu.

Zühre dolabını açtı ve evde giydiği, günlük kıyafetlerini çıkarttı.

"Bu Duru'nun hali ne olacak?" dedi kıyafetlerini yatağın üzerine sererek.

Doruk ses çıkartmadı. Gömleğini çıkartıp gardırobun hemen yanındaki kirli sepetine doğru fırlattı. Duru'yu kucağına aldığında Doruk'un üzerinde ıslanıp çamur olmuştu.

Üzerine lacivert, göğüs kısmında üç tane, renkli çizgilerin olduğu pijamasını giydi.

Zühre Doruk'un cevap vermemesine aldırış etmeden devam etti. Siyah gömleğini üzerinden çıkarttı ve askılığa asıp dolabına yerleştirdi.

"Tamam, yaşadıklarını anlayabiliyorum ama davranması gerekenden daha değişik davranıyor." dedi beyaz, üzerinde panda resmi olan örgülü kazağını üzerine geçirirken. Beline kadar ulaşan saçlarını kazağın içinden çıkarttı ve bileğinde ki tokayla tutturdu.

"Doruk. Beni dinliyor musun?" dedi kaşlarını çatarak.

Doruk pantolonunu çıkartmış katlarken omzunu silkti.

"Belki de bir psikolog ayarlamalıyız."

Zühre'nin de aklından geçmemiş değildi. Bu fikir aklına yattı ve başını olur dercesine yukarı aşağı salladı. En kısa zamanda psikolog bulmaya odaklandılar. Bütçesi, ne kadar süreceği umurlarında değildi. Duru'nun iyi olmadığı, acilen duruma bir el atılmasını, aksi taktirde daha kötü olacağını düşüncesinin içindelerdi.

Ruh OyunuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin