MULTIMEDYA - Shawn Mendes / Never Be Alone
Salonu terk ettim etmesine de asıl önemli olan şeyi unuttum.
"Bu videoyu kim çekmiş olabilir? Hiihh!! Eyvah, abim! Abim kesin öldürür Barut'u! Sonra sıra bana gelir!"
Diye telaş içinde düşünmeye başladım. Bahçenin kimsesiz sakin bir köşesinde, duygudan duyguya geçen patlayıp patlamamak arasında kararsız kalmış kıvılcımlar çıkaran yüksek gerilim hattı gibi ordan oraya git gel yapıyordum. Sonra bir anda durdum.
" Amaaan, öldürürse öldürsün. Dünya bir pislikten daha arınmış olur! O değilde bana ne yapacak, ne diyecek? Kızar mı? Ayyy, ben Ateş'i unuttum.. Barut orda mıydıki? Ordaysa varya, ya abim ya da Ateş onun hakkından gelmiştir şimdi. Yada olaylar iyice büyümüşte olabilir.. Oofff! Ateş'in bu tutumuna mı üzüleyim yoksa içerde olup bitenlere mi endişeleneyim? Bu nasıl bir ikilemdir? "
Bir anda dolu yağmaya başladı. Hemen, biraz ilerimde duran çardağa koştum. Oturup elimi dışarı doğru uzattım. Yağan her bir damlayı izlemeye koyuldum. Çok sertlerdi. Elime çarpan her bir dolu tanesi canımı acıtmaya yetmiyordu bile. Fakat çardağın çatısına ve yerlere düşen her bir damlanın çıkardığı sesin verdiği huzur, beni anlıkta olsa benliğimden soyutlamıştı. Yavaş yavaş dolu yerini yağmura bırakmıştı. Oturduğum yerden kalkıp yağan yağmurun acılarımı benden alıp götürmesi ümidiyle bir kaç adım attım. Yavaşça ellerimi iki yana doğru uzatarak kollarımı kaldırdım. Bakışlarımı gökyüzüne çevirip kendi eksenim etrafında ritmik adımlarla dönmeye başladım.
- İkilemin her türlüsü kötüdür.
Sesin nereden geldiğini ve kime ait olduğunu bulmak için etrafıma bakındım.
- Sen de kimsin?
Ağaçların arasından bir kıpırtı belirdi. Yavaşça bana doğru ilerlediğinde silüeti belirmeye başlamıştı. Bir kadın. Kızıl çöle meydan okuyan güzellikte bir renge sahip, upuzun ve dümdüz saçlara sahipti. Gözleri, upuzun kiprikleri arasında gizlenen bir mücevher gibiydi. Uzun boylu, ideal kiloda, hoş, ılımlı bir kadındı. Üzerinde kusursuz vücut hatlarını ortaya çıkaran bir çeşit kostüm vardı. Kostümün üzerinde ise akademinin amblemi vardı.
- Biriyim. Herhangi, sıradan biri. Yani, en azından şimdilik.
- Pekala, sıradan biri. İznim olmadan düşüncelerimi okuma hakkını kim verdi size?
Bir süre sessizlik oluştu. Varla yok arasında bir tebessüm ile bana bakmaya devam ediyordu. Sonra aklıma gelen küçük detay ile şoka girdim.
- Bir dakika bir dakika.. A-az önce s-siz benim düşüncelerimi mi okudunuz? İyi de bu nasıl olur? Cidden, kimsin sen?
- Aynı şeyleri tekrarlamaktan oldum olası nefret eden biriyimdir. Bu detayı aklından çıkarma sakın. Çünkü sıradan biri olarak sana ilk ve son iyiliğim bu.
- Bilmece gibi konuşuyorsunuz.
- Öyle mi dersin? O zaman beni anlamakta baya zorluk çekeceksin.
- Pekala. O zaman "şimdilik" derken neyi kastetmiştiniz?
- Şimdilik işte. Şu andan bahsediyorum. Bu arada, sonrası her iki açıdan da sıkıcı olacak. Emin olabilirsin.
Bu cümlesinden sonra göz kırptı. Ciddi mana da ne demek istediğini anlamak zordu.
- Burada ne işin var? Akademi ile bağlantın nedir tam olarak?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKLARIN EFENDİSİ #Wattys2017
Фэнтези👑 THE LORD OF THE LOVES 👑 💝 Soğuğun Sıcacık Aşkı 💝 《🔥 》'Bir Vampir Serisi' Kasırgası《💦》.. Biz birbirimiz de kaybolduk. Yaşayan bir ölüyken, birbirimiz de hayat bulduk. Nefes olduk, sırdaş olduk, arkadaş olduk.. Beraber üzülüp beraber mutlu old...