Akademinin önünde hazır bir şekilde Toprak'ı bekliyordum. Gece şu malum bulmaca yüzünden uyuyamayıp sabahlamıştım. Aslında son zamanlar da uyuyamıyordum da. Kar taneleri her zamankinden daha sert bir şekilde iniyordu, gökyüzünden yeryüzüne. Bugün hava olduğundan daha kasvetliydi. Gökyüzüne dalmış bunları düşünürken, tam arkamdan kafama bir kartopu yedim. Arkamı döndüğüm de kartopunu fırlatanın Toprak olduğunu gördüm. Benden baya uzakta olmasına rağmen, attığı kartopunun hedefi on iki'den tutturup, üstüne bir de yüksek hızına rağmen çarpma şiddetinde ki düşüklük o an Toprak'ta fark ettiğim eşsiz bir yetenekti. O an bunu deneyimlemeyi çok istedim. Ama ne yazık ki benim bunu öğrenmek için harcayacağım zamanın, yamaç dalışı yapmak için ulaşmamız gereken tepeye harcayacağımız zamanın ve eğlenceli vaktimizin önüne geçmesini istemedim.
Toprak, bir solukta arada ki mesafeyi kapatıp yanımda bitmişti. Mutlulukla gülümseyişi o an ki kasvetli havayı dağıtmaya yetmişti. Ve içime ferahlık gelmişti. Mutluluğunu bana da bulaştırmıştı. Ama ne yalan söyleyeyim heyecanımı doruklar da yaşıyordum. Üstelik üzerim de tarifsiz bir gerginlikte vardı.
- Dalmışsın. Ne düşünüyordun öyle ak ak?
- Ak mı? Kara demek istedin her halde?
- Hayır, ak dedim. Doğru duydun. Çünkü hava o kadar kasvetli ki bu kasvetli havanın ortasında berrak bir şekilde durmuş öylece dupduru düşünüyordun. O değil de, gelişimi ve kartopunun hızını hissetmeyecek kadar ne düşünüyordun öyle?
- Çok tatlısın. Ama bir şey düşünmüyordum. Dalmışım işte.
Diyip geçiştirmeye çalıştım.
- Bu arada Su, enerjini aradaki mesafeye rağmen iliklerime kadar hissettim. Şuan tamamıyla hissettiğimi söyleyebilirim.
- Enerjim mi? Nasıl yani?
Bu sıra da arkadan kafama bir kartopu daha yedim. Ama bu sefer ki canımı baya acıtmıştı. Sanki özellikle fırlatılmış bir kartopuydu. İkimiz de kartopunun geldiği yöne doğru dönüp baktı. Normal bir kişinin görüş açısıyla fırlatanın kim olduğunu göremezsiniz. Ama o an Toprak ve ben de bir şey görememiştik. Ardından her yerden kartopu fırlatılmaya başladı. Fırlatanların kim olduğunu görememek ve her kartopunun acıtan bir hızla gelmesi şartellerimi attırmaya yetmişti. Bir anda bütün kartoplarının hızına sahip bir şekilde gelen gülleleri - kartopları - ellerimle karşılamaya başladım. Bunu nasıl yaptığıma dair en ufak bir fikrim yoktu. Nasıl duracağımı da bilmiyordum. Sonra Toprak'ta aynı benim gibi gelen gülleleri elleriyle karşılamaya başladı. O hızla hareket ederken, bana şaşırmış bir şekilde bakış attı. Tam arkamdan gelen bir kartopunu daha karşılamak için döndüğümde kendimi Ateş'in kolları arasında buldum. Avcısına kıskıvrak yakalanmış bir ceylan yavrusu gibi. Elleriyle her iki kolumu da kavramış ve yerden bir kaç santim yukarı kaldırmıştı. Sonra bir anda fırlatılan gülleler kesildi. Ardından, fırlatan kişiler - başta Ateş olmak üzere ki karşımda - ise ağaçlardan atlayıp ya da sisin derinliklerinden çıkıp hızla yanımızda bittiler. Ateşin elleri arasında, etrafıma bakıp neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. Herkes neşeli bir şekilde yanımız da toplanıyor, eğleniyorlardı. Her kafadan bir ses çıkıyordu. Kafamı Ateş'e doğru çevirip gözlerine dik dik baktım. Yine farkında olmadan düşünce gücüyle konuşmuştuk.
- ''Beni çabuk yere indir! ''
- '' Bunu neden yapayım? ''
- '' Nedensiz nasıl kaldırdıysan, öyle de indir! ''
- '' Haklısın 'nedensiz'. Fakat bunu isteyerek yaptım. Canım isterse de bırakırım.''
- '' Başlatma şimdi canına! Ateş çabuk bırak beni! ''
![](https://img.wattpad.com/cover/23073563-288-k602408.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKLARIN EFENDİSİ #Wattys2017
Fantasía👑 THE LORD OF THE LOVES 👑 💝 Soğuğun Sıcacık Aşkı 💝 《🔥 》'Bir Vampir Serisi' Kasırgası《💦》.. Biz birbirimiz de kaybolduk. Yaşayan bir ölüyken, birbirimiz de hayat bulduk. Nefes olduk, sırdaş olduk, arkadaş olduk.. Beraber üzülüp beraber mutlu old...