Izaya ortamdaki kasvetli havayı bozmaya karar verip kahkaha attığında odanın içindekiler izayaya dönmüş" deli mi bu" bakışı attıktan sonra tekrar ortam sessizliğe,ciddiliğine geri dönmüştü.
Shizuo kendisine tutulan silahlara sinirle bakarken kendisine gösterilen tarafa geçti.Içi hiç rahat değildi, izaya etrafa bakıyor beğendiği birkaç şeyi cebine atıyordu.
Bunu farkeden levi izayaya soğuk ifadesiyle bakarakL-"Onu hemen yerine koy, hırsız olduğunuzu sorgulamadan anlayacağımı bilmiyordum"
demişti.Levi silahını izayaya doğrultuğunda Shizuo yerinden kalkmaya çalıştı.
Farketmeden koluna dolanan zincirler yüzünden yerine sabitlenmişti.S-"Izaya hemen kaç burdan"
Diye bağırdığı sırada erwin dışarıdaki askerlere kapıları kapatmalarını söylemişti.Shizuo odanın diğer tarafına bağlanmıştı.
E-"Evet şimdi sen sakin olacaksın sarışın adam, bende birkaç soru soracağım,bana mantık çerçevesinde kabul edilebilir cevaplar verirseniz hem sizin için hemde bizim için iyi olur."
Levi ve Eren köşeye geçip oturdular üstlerinden gelecek herhangi bi emri bekliyor durumdalardı.
Onlarla birlikte dışarıdaki tüm askerler içeride neler döndüğünü merak ediyordu.Kimisi-jean- kulağını duvara yapıştırıp birşeyler durmayı beklerken bazıları olanları umursamıyordu-annie- başka biriside karışıklıktan faydalanıp yemek deposuna inmişti.-sasha-Fırtına yaklaşırken Izaya ve Shizuo nun sorgusu başlıyordu.
Izaya kendisine gösterilen sandalyeye oturdu.Shizuo hala bağlı durumdaydı fazla uzakta olmasada uzaktaydı...Izaya oturduktan sonra Erwin de karşılarına oturup adamakıllı yabancılarla konuşma ve uzlaşma isteğini gerçekleştirebilecekti.
E-"Hazırsanız başlayalım dediğim gibi düzgün mantıklı cevaplar verin uydurmadan masallara karnımız tok"
I-"Hazırım.Ne anlatayım ki Siz toksunuz ama askerleriniz belli ki aç birisi ayağımı yemeye çalıştı.Burda madur olan benim,zor durumda olan benim bence kaş komutan"
Erwin öksürüp izayaya bakınca Izaya da buna karşılık gülümsedi.Insanların zaaflarını kullanmayı seviyordu.
I-"Devam ediyorum.Ben ve bu gördüğünüz yanımdaki Shizu-chan namı değer canavarımla ben kaybolduk.daha doğrusu macera arayışına girmiştim biraz."
E-"Rahat mı battı huzurlu duvarların arkasında kalsaydınız"
I-"Ne duvarı? Ikebukuro da duvar yokki "
E-"Ikebukuro"!!"
I-"Işte bizim geldiğimiz yer ama siz nerden bileceksiniz tabi bizden geridesiniz atlara biniyorsunuz,kimyasal silahlar ya da gökdelenler yok internet telefonda yoktur sahi hala güvercinlerle mi haberleşmeyi sağlıyorsunuz.kendimi tarihi gezide hissettim hahahahha"
Erwin sinirle elini masaya vurduktan sonra eren ve levi hızla yerlerinden kalkıp erwinin yanına gelmişti.Daha fazla konuşmanın bi anlam ifade etmediğini farketmişti levi silahını çıkardığı gibi izaya 'nin üzerine hamle yapmıştı.
Izaya beklemediği hamleyi yana kaçıp savurduktan sonra savunma alıp çakılarını çıkarmıştı.Ustalıkla çakısını levi ye attığında onun öleceğinden adı gibi emindi.Oysa Levi gelen çakıyı atlatıp izaya 'nin koluna derin bir kesik açtı.
Sarışın adamsa duruma müdahale edemediği için bağırıp sövmekten başka bişey yapamıyordu.Erwin denen adam onu zincirlerle bağlanmasını kimseye farkettirmeden emir vermişti çünkü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir İdda Bir Oyun (L&L,Shizaya)
FanfictionNe Ölümde ne de yaşamda ,cehennem ile cennettin arasında biyerde sıkışan iki kalp birbirini bulupta yanlızlıklarını dindirebilir mi Peki onların girdiği idda iki ayrı dünya olupta yanyana bulunan iki düşmanı birbirine aşık edebilir mi ?