¤16¤

188 25 22
                                    

Shizuo Izayaya daha çok yaklaşarak onun teorileriyle ilgili konuşmasını dinlemeye başlamıştı.

I-" Ölüm melekleri mitolojide dünyaya can içmek için gelirler her gelişlerinde bir ruhu yanlarında götürürlermiş. Bu düşünceye ateist biri olarak hiç inanmamıştım. Ama canlı görmem benim için geldiğini düşünmeme neden oluyor. "

Shizuo kaşlarını çatıp dinledikten sonra Izayanın eline uzanıp sıkıca tuttu. Avucundaki eli sıkarken ona "seni bırakamaya niyetim yok" diyebilmişti. Izaya yüzünde oluşan küçük gülümsemesiyle atını hızlandırıp diğerlerine yetişti. Bir eli ekipmandaki silahındaydı.

En öndekiler yerin aniden sarsılmasıyla durmuştu. Önlerine birden çıkan devle birlikte  öndeki askerler atlarını çevirip kaçmaya başladı. Bazıları atlarını bırakıp geriye kaçarken Levi ön safaya geçip ekipmanını çalıştırmıştı. Erene geride durmasını söyleyerek gelmekte olan deve doğru saldırıya geçti. Mikasa sinirle Leviye içinden tepkiler sayarken Erenin Levi nin peşinden gittiğini farkedip kolundan çekti.

M-"Nereye gittiğini sanıyorsun Eren, ne kadar tehlikeli olduğunun farkında değil misin ?"

E-"Biliyorum ama Leviyi yalnız bırakamam"

M-"Levi de Levi başka şey bilmez misin bizi resmen unuttun"

E-"Sence bunun sırası mı Mikasa !"

Mikasa devlerle savaşan askerlere bakıp iç çekti "hiçbiri umrumda değil" dedi yüksek sesle Eren bunu duyup Mikasanın kolunu sıkıca tuttu.

E-"Ne demek umrumda değil Mikasa o insanlar masumlar ve koruma bekliyorlar sana noldu çok değiştin eski dostumu gözlerine bakınca artık göremiyorum"

Mikasa bıkkın bakışlarla herzaman duyduğu şeyleri duymaktan sinir olmuştu. Dişlerini gıcırdatıp
"Sana aşık olduğum için olabilir mi ?"

Eren ilk başta ne dediğini kavrayamamış karşısındaki kıza baktı nasıl öyle bişey diyebilirdi ki... O onun kardeşi olarak çok sevdiği arkadaşıydı. Daha fazlası hiçbir zaman olmamalıydı.
Mikasa iç çekip;

M-"Bak bu kavgalar geçene kadar zamanın var senle ben olabiliriz bunu düşün Eren "

Eren boğazına gelen yumruyu yutup devlere bakarken kendisine gelen devi fark edemedi. Aldığı darbeyle birlikte titana dönüşüp savaşa katılabilmişti.

Izaya önüne gelen devi ona uçma hissini yaratan ekipmana içinden teşekkür ederek yaptığı şeyden büyük bir zevk alır gibi kesiyordu. Shizuo yine ekipmandaki silahını kırmıştı.
"Elimde durmuyor  çelik parçası hemen bükülüyor" der gibi ekipmanların kontrolünü yapan Erwin'e baktı. Komutan Erwin başını "sen iflah olmazsın" der gibi salladıktan sonra Shizuo ya çaktırmadan devlerle savaşırken Izayayı izlemeye başladı. İçinden onun ne kadar yanına yakışacak bir eş olduğunu geçirmişti. 

Izaya ağaçları yararına kullanarak devlerden kolaylıkla kaçabiliyor ve kolaylıkla  enselerine sapladığı silahıyla daha şimdiden askerlerin gözdesi olmuştu Izaya.
Levi Izayaya "velet bakışı" attıktan sonra titan Ereni diğerlerinden korumaya devam etti. Shizuo hızla Izayaya gelmekte olan devi attığı büyük kayayla yere sermişti.

Izaya devleri yendikten sonra kalan askerlere baktı biçok çaylak can vermişti. Onların ölüm meleğinin kurbanı olabileceğini düşündü.
Peki öyleyse kendisi onu nasıl görebilmişti. Bu tesadüfe gülümsemeden edemediği sırada Erwin onları toplamaya başlamış ve  yola devam etmeleri gerektiğini söylemişti bile.

Izaya uzun ağaçların altında diğerini izlerken Shizuonun Hanjiyle gülerek konuştuğu dikkatini çekti. İçinden "saçma oraya  gitme" diye kendini durdurmaya çalışırken birinin gülme sesi kulaklarında yankılanıyordu.
Vücudu titremeye başlarken korkarak arkasını döndü ölüm meleği karşısına durmuş kendisine bakıyordu. Siyah gözleri ve aynı renkteki simsiyah kanatları çevresindeki yeşilliğe tezatlık oluşturmuştu. Aynı şekilde korkunç derecede sivri dişleri izayayı ürpertmişti. Ilk başta duyduğu korkuyu saniyeler geçtikçe kaybederken geri geri adımlar atarak en mantıklı davranışın kaçmak olduğuna karar vermişti.

Ilk başta arkasına bakarak attığı küçük adımlar ölüm meleğinden uzaklaştıkça hızlanmış ve en sonunda nefes nefese kendini Shizuo'nun yanına atmıştı.

Shizuo Hanjinin yaptığı şakalara gülerken Izaya'nın görüş açısına girmesiyle yüzündeki dehşet dolu ifadeyi görmesi bir oldu. Onu tutup kendine çekerken hızlı hızlı soluduğu nefesinin düzene girmesini bekledi.
Sırtını okşarken Hanji de onları biraz kıskanç bakışlarla takip ediyordu, Shizuo sevgilisinin sırtını ve başını okşamayı bırakıp yüzüne baktı Izayada kendine gelmişti.

S-"Ne olduğunu anlatacak mısın Izaya ?"

Izaya cevap vermek için ağzını açtığı sırada Erwin'in  "kaytarmayın, geleceğimiz yere kadar konuşmak yok !"  diye gür sesiyle bağırması üzerine Hanji önden Izaya ve Shizuo arkadan kalacakları yeni yere doğru yürümeye başladılar.

Vardıkları zaman Levi ve Eren atları toplayıp kalacakları yerdeki ahıra yerleştirmiş Erwin de onları kontrol ettikten sonra  odasına çekilmişti. Çaylaklar yemeklerini yedikten sonra odalarına geçip kaybettikleri arkadaşları adına üzülmüş sonra da kendilerini uykuya bırakmışlardı.
Gecenin ilerleyen saatlerinde Izaya ve Shizuo da uyumak için yatmış olsalarda Izaya'nın gözüne uyku girmiyordu. Izaya arkasından belini kavramış adamı dürttü. Sarışından herhangi bir tepki gelmeyince bu sefer kolunu sıktı. Shizuo biraz hareket edip uyumaya geri dönmüştü
Izaya sinirlenip söylenemeye başlamıştı. "Ne kadar da hissiz bir yaratıksın Shizu-chan kolunu morarttım hala tık yok acaba bunu yapsam uyanır mısın ahhaha "

Izaya Shizuo'nun pantolonuna elini sokup sertliğini  sıktı sarışın  anında gözlerini açmış Izaya'nın boğazına sarılmıştı. Izayayı gülerken karşısında görünce boynundaki ellerini çekti.

S-"Izaya sen misin, insan böyle mi uyandırılır hem"

I-"Yoksa tecavüz ediyorlar mı sandın Shizu-chan  ahahha çok komiktin Ama bana başka yol bırakmadın hem bu kadar  hassas olduğunu bilmiyordum m"

S-"Gülme ve yat zıbar yarın antrenman varmış"

I-"Ama uykum yok acaba biz şey mi yapsak"

S-"Ne yap..."

Shizuo cümlesini tamamlayamadan Izaya Shizuo nun üstüne çıkıp oturmuştu. Sarışının pantolonunu çıkarmaya çalışırken Shizuo onu engelleyip kendinden uzaklaştırdı.

S-"Çiftleşme mevsimin mi geldi be adam, az rahat dur bütün bir insan koğuşunun içinde yapmak istediklerine bak"

I-"İşi eğlenceli yapanda bu zaten shizu-chan 👿"

S-"Onun yerine dışarda yürüyelim bu yerden çıktığımızda emin ol ben sana ne yapacağımı biliyorum"

Izaya ve Shizuo  sessizce odadan çıkıp merdivenlere geldiler Kaptan Levi'nin odasından geçerken duydukları inleme sesleri ikisini de yerine sabitlemişti.

I-"Bizde  içeri girelim mi Shizu-chan"

S-"Izaya saçmalama adamların özelinden sana ne gel buraya dedim "

I-"Hahhaha"

İçeriden gelen Levi'nin sesiyle ("dışarda birileri var beni burda bekle Eren")  ikili koşarak kendilerini bahçeye attı. Nefes nefese yere otururken ikiside gülümseyerek birbirlerine bakmıştı.

Bir İdda Bir Oyun (L&L,Shizaya)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin