¤15¤

221 29 13
                                    

Kendini Tanrı ilan eden ki bu özelliğiyle Izayayı anımsatan Kira çoktan en güzel odasına kilitlediği Ryuzaki'nin yanına gitti.
Ölü bi insanın soğuk tenine sahipken bir o yandan da derin çukur gözlerine baktığı zaman Tanrı dahi olsan oradan çıkamıyordun. Kira onun gözlerinin gerçek renginin içinde kaybolduğu an ona aşık olduğunu anlayabilmişti. Ardından o gözleri rüyalarının  baş köşesine koymuştu. Sonradan o gözleri öldürmekten duyduğu pişmanlık farketmeden onu ele geçirmişti. Bir tanrı dahi olsa asla duygularından kaçamazdı bunu sağlayacak gücü asla bulamayacaktı. Içindeki duyguyu yokedemeyecekti. Tanrı öldüğü gün Ryuzaki için yaşamaya karar vermişti.
Şimdiyse kilitlediği odada içerideydi terkedilmiş küçük çocuğun duygularına, gözlerine sahip adam... Aralarındaki siyah kapıyı paslı zincirler tutarken içeriden çaresizliğin sesi geliyordu.
Burası ne cennet ne de cehennemdi... Ne başlangıç ne de son... Aynı zamanı heran yaşadığın bir karmaşaydı.
Kira kapıdaki paslı kilitleri ölümsüz elleriyle okşadı. Kilitler parçalanıp gürültüyle yere düşünce kapıyı iterek içeri girdi.
Ryuzaki tamamen çıplak karşısında duvara bağlanmış şekilde duruyordu.
Sessizce onu izledi hiç uyandırmak  istemedi ona vereceği küçük bir cezayken şimdi arzularına yenik düşmek üzereydi.

Ölüm meleği Ryuk gelip ölüm tanrısını izlemeye başlamıştı. Onun  duygularını  kendince anlamsız buluyordu. Herkesin aşk diye hitap ettiği şeyi sadece kankırmızı elmaları için söyleyebilirdi.
Sonunda orda olduğunu belli  etmeye karar verip "aklından geçenleri ona yapacak mısın genç  Tanrı " demişti.

Light gülümseyerek "sanırım canın elma istedi"
diyip sakladığı elma kasasını ölüm meleğine gösterdi. Light ondan burdan dışarı çıkmasını ve açılan karadelikten dolayı boyut değiştiren insanları bulmasınî istedi. Ölüm meleği odadan çıktığındaysa
Light birazdan cezaya çarptırılacak ama bundan habersiz huzurla uyuyan ilk aşkına yaklaştı. 
Yüzüne dokunup kirpiklerini öptü saçlarını okşayıp koklarken boynunu emmeye başlamıştı. Ryuzaki bağlı kollarını beceriksizce hareket ettirmeye çalışıp kıpırdandı.
Tanrı onun uyanıyor oluşunu düşündükçe daha çok heyecanlanıyor ve kendini zor tutuyordu.

Göğüs uçarını sıkıp emerken Ryuzaki kendine gelmiş ve kendini sıkma ya başlamıştı.

L-"Sonunda uyandın harika yaratığım"

R-"Yine ne planlıyorsun hemen çöz beni kollarım acıyor üstelik neden çıplağım"

L-"Neden mi... Çünkü ben öyle istiyorum"

Light Ryuzaki yi kendine çekerek dudaklarını dudaklarına bastırdı. Ağzını zorla açıp içinde keşfe çıkarken Ryuzaki den gelen inlemeleri aşkla karşılıyordu. Onun bağlı bedenini daha çok kendine çekip kucağına oturttu. Ryuzaki çırpınsada mantıksal olarak kaçamayacağının bilincindeydi. Kaçma çabaları sessiz yakarışlara dönüşürken Light ın ona dokunmasına izin veriyordu.

 Light üstündeki fazlalıkları çıkarıp asi dudaklarda kendini kaybetmeye devam ediyordu. Biyandan da altındaki bedene sürtünüyor onun inlemesi için bütün yolları deniyordu. Light Ryuzaki hazırlamaya başladığında Ryuzaki olumsuz anlamda başını sallamıştı "Bunu yapma lütfen" gözlerindeki çaresizlik Light ın içine işlerken tanrının küçük bedeni sardığı güçlü kolları çözümleye başladı  yüzünde daha önce kimseye göstermediği bir ifade oluşmuştu. Ryuzaki nin vücudundaki ellerini çekerken gözlerinin önüne düşen siyah saç tutamını okşayıp diğer saçların arasına gönderdi.
-"Cezan...bitti" bozuk çıkan sesini sert sözlerle kapatan tanrı odadan aceleye çıkarken arkasını dönemden son söyledikleri "beni istemiyorken seni benimle burda tutmak  uzak bi hayalden başka bişey değil"  Light kapıyı çıktığı gibi kitlerken içeride düşüncelerle boğuşan bir adam kalmıştı. Light portal ve diğer dünyaların buluştuğu kısmı gösteren plazmaya baktı.
Karanlık odayı aydınlatan mor ışıklarda tanıdık gözleri aradı. Karanlık gökyüzündeki izleri takip etmek istedi ama yapamadı. Bir başka evrene alışmaya çalışan Izaya ve Shziuoyu izlemeye başladı.

Bir idda ve küçük bir oyunla başlamıştı herşey, şimdiyse akışa kapılıp kendilerini gelecek uçuruma bırakmaya hazırlanıyorlardı.
Dalgalar gelecek akıntılar geçecekti.

Tanrı Izaya ve Shizuo ya şans diledi.

¤
Izaya Erwin ve ekibine katılacak olmaktan heyecan duyuyordu. Yola çıkacak olan keşif birliği ekibine Shizuo ve kendisi de davet edilmişti. Diğerleri atlarını hazırlarken Shizuo izaya ve kendisinin ekipmanlarını hazırlayıp atların yanına geldi. Hanjiyle göz göze geldikleri zaman kadın ona otuz iki dişinide göstererek gülümsemişti. Sarışın nereye düştüm ben diye düşünürken izayanın ona gülümseyerek geldiğini gördüğünde herşeyin yoluna girdiğini hissetmişti. Izayaya kollarını dolayıp sıkıca sarıldığında izaya da ona hiçbirşey sormadan sarılmıştı. Onların bu halleri çevredekileri rahatsız etmiş olacakki Levi onların yanına gelip

L-"Sonunda hazırlanabildiniz ya bizde ağaç olmuştuk kurallara uymanız gerekirdi"
Shizuo"biz kurallara aykırı bişey yapmadık" diye bağırınca uzaktaki Erwin bile irkilerek onlara doğru yürümüştü.

E-"Levi sakin ol ve en iyi adamlarınla önden git bu değişik insanlarla ben ilgilenirim"

Levi istemesede onaylayarak arkasını döndü. Erenle göz göze geldiğinde Eren sevgilisini mutlu edebilmek için ona dudaklarını büzüp öpücük yolladı. Levi o öpücüğü tutmuş gibi yapıp ellerinin arasına aldı ve kalbine götürüp gülümsedi.
Birçoğu yola çıkana kadar  gülüşmeye devam edeceklerdi.
Izaya ata binip sürmeye başladığında aklına Celty nin gelmesini normal karşıladı. Izaya Shizuo ya baktığı zaman onun ata binebilmek için üstün çabalar verdiğini görebiliyordu. Elini tutup ona yardım etti. Öndekilere yetişerek bilinmeyen ormanın içine doğru gitmeye başladılar. Surların dışındaki ormanda kalabilmeyi başaran tek keşif birlikleri olurdu zaten.
Herkes bu gergin ve sessiz ortamda sevdiği kişiyi korumaya çalışıyordu.

En Önde Erwin hemen yanında  Levi ve ekibi gidiyordu onların arkasında çaylaklar ve en sonunda temel ihtiyaçlarını karşılayacak at arabaları vardı. Güvenli surlardan çıkıp tehlikeli kısma gelmişlerdi.
Shizuo gerginliği farkedip İzayayı kendine çekmeye çalıştı.
Izayaysa şaşkın bakışlarla kayanın yanındaki yere bakıyordu.

S-"Izaya ne oldu birini mi gördün orada"

I-"Hayır Shizu-chan bir anda ölüm meleğini gördüm sammndım "

Shizuo anlamsız bakışlar atarken Izaya okuduğu kadarıyla ölüm meleklerinin göründüğü zamandan sonra birinin canını aldığını biliyordu.

Bir İdda Bir Oyun (L&L,Shizaya)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin