3. Özel Bölüm {Final}
Bozulan parçaları düzeltmek ve eski yerine koymak Tanrı için zor değildi.
Kendisini düzeltmekten daha kolaydı onun için. Karanlık çökmüş şatosunda otururken gözleri sonsuz çukuru izliyordu. Artık nefes almayan bedenlerini kaybetmiş ruhların seslerini duyuyordu. Yanına gelen ölüm meleğine baktı.-"O nasıl? "
-"Mutlu olup olmadığını soruyorsan arkadaşlarıyla mutlu, Yap-bozunu tamamlamak istiyorsan ve bozulan dengeyi düzeltmek istiyorsan yapman gerekeni biliyorsun Tanrı."
Light parlayan gözleriyle gülümserken Ryuka dönmüştü.
-"Yapacağımı biliyorsun artık bunu bitirmenin vakti geldi."
Light şatonun balkonunda yürüerken kenardaki duvara atlamış ve kendine küçük bir parkur hazırlamıştı. Çatıda adım adım ilerlerken nefes alışıyla rüzgar esiyor ve saçları savruluyordu. Sonsuz deliğin önüne geldiği zaman kollarını açıp arkasını dönmüştü. Ryuk şatonun balkonundan onu izliyordu.
Tanrı kendisini mutlak sonsuzluğa bırakmıştı. Saniyeler sonra ise dünyaya merhaba diyecekti.*
I-"Hazırlan Shizu-chan bu manyak psikopatlar buraya gelmiş hemen bişey yapmalıyız
Izaya'nın sözleri sarışın adamın yeni uyandığından dolayı bulanmış beyninde yayılmıştı. Ilk başta anlamamış ve önemsiz bişey olduğunu söyleyip Izayayı kendisine çekmişti.
S-"Gel uyuyalım böyle şeyleri dert etme kim geldiyse gelsin."
Sarışın adam Izayaya sıkıca sarılmış burnunu omzuna gömmüş yatmaya devam ederken Izaya sinirden dişlerini sıkıyordu. Sonunda dayanamayıp patlamıştı.
I-"Oyuncak ayı muamelesi yapma bana kalk dediysem kalk !"
Shizuo suratına yediği yumrukla uyanmış ve kaşlarını çatmaya başlamıştı.
S-"Hayat enerjimi sömürdün, konuş ne yapıyoruz."
Sarışın adam giyinirken Izaya telefonunu almış onu bekliyordu.
I-"Eski cağdan arkadaşlarımız buraya bizi ziyarete gelmişler. Sen giyinirken bende Erwin'nin yanına gideyim malum özlemiştir beni."
Izaya gülerek odadan çıkmış ve merdivenleri hızla inmeye başlamıştı.
Shizuo'nun kıskançlıkla bezenmiş sinirli sesi evin içinde yankılanıyordu. Onun kıskanç haline içinden gülümsemeye devam ederken sokağa çıkmıştı. Yürümeye devam ederken arkasından koşup geliyor oluşunu hayal edebiliyordu. Izaya pastaneye varmasına az kaldığını fark edince bir anda yerine sabitlenmişti.
Onları iyi ağırlayan bu eski cağdan gelmiş insanları öylece ortada bırakmaya niyeti yoktu. Bunu sonra düşüneceğini aklına not edip pastanenin olduğu sokağın kenarına geçti. Sakin ve huzurlu sokaktaki tek sorun belli belirsiz hissedilen huzursuzluktu.Karşısında duran tuhaf adam da huzursuzluğun yürüyen hali gibiydi.
Onunla göz göze gelince gözünü kaçırmıştı siyah saçlı adam. Birden ondan uzaklaşma isteğinin içinde belirmesiyle, bu dürtüye uymuş ve pastaneye doğru koşmuştu.İçeriye girmesiyle onu karşılayan yüzlere bakakalmış sonra sırıtmıştı.
Ardından içeriye giren Shizuoyla rahatlamış ve içeriye geçmişti.E-"Izayaa !"
Erwin Izayayı görünce heyecanla yerinden kalkmış ama arkasından gelen Shizuoyu görünce tekrar yerine oturmuştu. Izayayla ilgili kurduğu hayallerin saniyeler içinde sarışın adam tarafından yıkılışına şahitlik etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir İdda Bir Oyun (L&L,Shizaya)
FanfictionNe Ölümde ne de yaşamda ,cehennem ile cennettin arasında biyerde sıkışan iki kalp birbirini bulupta yanlızlıklarını dindirebilir mi Peki onların girdiği idda iki ayrı dünya olupta yanyana bulunan iki düşmanı birbirine aşık edebilir mi ?