Benim olana göz koymuşlar gibi hissediyordum ama göz koyan annesi.
Benden önce olan biri ve sevdiğim adamı doğuran.Devrim yanımda oturmuş ellerini önünde birleştirmiş kafası önünde bende onun gibi yapmıştım.
Devrin az önce kapıyı açtığında babasını görmüştüm arkasından anneside girince işler sarpa sardı.
Çünkü Zehra Hanım ailesinden habersizce evlenen oğlunu yerle bir ediyorlardı geldiklerinden beri.-oğlum sen nankör müsün... Yemedim yedirdim içmedim içirdim seni şöyle güzel bir kız ile ama tanıdığımız bir kız olacaktı evlendircektim ama görüyoruz ki oğlumuz hayalimizi ve saygısını yıkarak bir kızla evlenmiş. Tamam evlendin niye haber vermiyorsun...
Devrim dayanamayıp yerinden Sinirle bağırarak kalktı. Bağırdığı sıra bende korkudan yerimde zıpladım. Hasan beye baktığımda koltuğa oturmuş Zehra Hanımının aksine sakindi. Devrim ona azar çeken annesinin karşısında durdu.
-anne yeter yeter geldiğinden beri söylediğin sözler. Ben sevdiğim kadınla evlendim kalkıp katil olmadım nedir bu tepkin ya. Ben bu yaşıma kadar sırf sen üzülme diye istediğin şeyleri yaptım sözünü ikilem yapmadım. Sen mühendis ol dedin anne hayır dedim öğretmen Olucam dedim tam iki ay konuşmadın. Sonra sana kız bulayım evlen dedin. Anne sen hayatımın sonuna kadar yaşayacağım kadını dahi seçmek istedin. Anne uyan kendine gel artık. Abime ve bana yaptığın baskılar yeter. Biz büyüdük anne...
Devrimin her cümlesi ile daha çok ağladım sesizce.
Devrim bu sefer beni göstererek konuşmaya devam etti.... Bu kız kim biliyor musun...
Zehra Hanım bana kin dolu bakıp devrime hayır der gibi kafa salladı.
... Bu kız annecim bir zamanlar babamın ortağı olan erdem arslanoğlu nun kızı Eylül.
Zehra Hanım duydukları ile ağzı açık kalmıştı iki parmağını dudağına götürdü şaşkınlıkla.
Bir anda duygu değişimi oldu kadında gözlerindeki kinin yerine sanki merhamet gelmişti....Ben onu karanlığından çıkardım anne. Onu hayatın dikenli kollarından aldım. Senin istediğin kız nasıl olacaktı anne.
Böyle boyum kadar bacağı olacaktı.
O mağza senin bu dükkan benim diyen bir anne babası olan. Annesi ile sen çok yakın olacaktın dimi senin hayalin bu idi dimi...Bu kız anne beni olduğum gibi kabul etti sevdi. Para da pul da gözü yok bir ekmeği bile paylaşan merhametli şefkatli biri...hayalimin kadını oldu ve beni babalık mertebesine çıkardı anne... Söyle bana anne ömrüm boyunca mutlu olduğum bir evlilik mi yoksa mutsuzluktan geberdim bir evlilik mi?.Devrim konuşmasını bitirince Zehra hanımın hıçkırarak ağladığını duydum.
Kafamı kaldıramıyordum utançtan.Ayak sesleri duydum ve biri yanıma oturdu.
Kafamı sola çevirdiğimde Zehra hanımı gördüm.
Bana bir bakışları vardı o an ona sarılıp ağlamayın demek isterdim.
Çünkü gözlerin de üzüntü vardı.Elini kaldırıp saçlarıma yaklaştırdı dokunmak istedi ama dokunamadı elini bacağına koydu.
-devrim doğrumu söylüyor Eylül hamile misin?.
Kafamı olumlu şekilde salladım.
Gözlerinden yaşlar hızla akmaya başladı.
Elini tekrar kaldırıp karnıma doğru getirdi.-dokunabilir miyim torunuma?.
Yüzümde bir tebessüm ile kafamı olumlu şekilde salladım.
Elini karnıma koyup hafif okşadı.
Bir kaç saniye öyle durduktan sonra kafasını devrime çevirdi.-karnının yanına gel otur bakayım.
Devrim yanıma gelip oturdu ve elini belime koydu.
Eli yavaş yavaş belime masaj yapar gibiydi.
Galiba az önce belim ağrıyor şakasını gerçek sanıp hala belim ağrıyor sanıyordu ama devrime annesi azar çekmeye başladığından beri gerçekten ağrı girmişti. Belime şuan devrimin eli merhem gibi geliyordu.Hasan beyin sesi ile Zehra hanım açtığı ağzını geri kapatıp kocasına döndüğü sıra karnımdaki eli şuan elimi anne edasıyla tutuyordu.
-Eylül... Seninle son konuşmamız çok kötü geçmişti. Elindekileri almak babanın gücüne sahip olmak istedim. Çünkü baban benden daha çok güçlü idi kıskanmıştım. Bir yol bulup babanın gücüne sahip çıkmak istedim...
Hasan bey konuştukça üstündeki yükten kurtulduğu için sevinir gibi hali vardı ama anlattıkları geçmişteki günahları olduğu için üzülüyor du.
... Hırs ve sinirden gözüm dönmüştü.
Ne yaptığımı bilmiyorum. Onu bütün mal varlığını bana vermesini eğer vermezse sizi yani abini ve seni öldürmekle tehdit ettim. O bu tehditlerime aldırış bile etmedi çünkü tehditlerimi takmayacak kadar korkusuz idi...bak bu yükü artık taşıyamıyorum Eylül bu günah her gün karşıma çıkıyor. Bu yük taşınmaz hale geldi...Eylül... ben...Sustu.
Ne demek istediğini anlamak güç olmuştu.
Hasan bey içindekileri dökerken acı çekmeye başladı.Devrimin eli belimde masaj yapmayı durdurmuş ve sahiplenici tutuşunu yaptı.
Zehra Hanımım hasan beyden bir farkı yoktu oda acı çeker gibi bir hali vardı.... Eylül bak devrimin hiç bir suçu yok onun hiçbir bir şeyden haberi yok sakın ona kızıp küsme... Eylül o gün kazayı benim yüzümden yaptınız... Annen ve babanın katili benim.
Ve ardından büyük bi ölüm sessizliği sardı odayı.
Duyduklarımı idrak etmeye çalıştıkça bir bataklığa düştüm.
Zehra Hanım ağlaması daha çok şiddetlendi.
Hasan bey kafasını öne eğip acısını çekiyordu. Çeksin de.
Devrime baktığımda gözleri karnımda idi.
Eli belimde daha çok sahiplenici oldu. Sanki bırakmamak ister gibi.
Şimdi devrim bir katilin oğlu ve o katil annem ve babamın katili idi.
Her ne kadar devrim suçsuz olsada babasının günahını çekmemek istiyordu.Ayağa kalkıp ellerimi saçlarıma sokup odanın içinde bir ileri bir geri yürüdüm.
Devrim gözleri üstümde iken özür diler gibi bakıyordu.
Hasan beyin önünde durup dizlerimin üstüne oturdum Gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı.
Sesim istediğimden daha kısık çıkıyordu.-acı çekiyorsun şuan dimi. Senin şuan tıpkı babam ve annem ölürken acı çektiği gibi acı çekmeni istiyorum böyle acıdan ölüp ölüp dirilmeni istiyorum ama ben senin gibi vicdansızlık yapamıyorum neden biliyor musun... Çünkü ben erdem arslanoğlu nun kızıyım..çünkü ben düşmanıma acı çektirmek isterken ona acıyan biriyim... Ama sanma ki sana acıyorum ben devrime acıyorum senin gibi bir babaya sahip olduğu için... Senin günahlarının bedelini ödeyecek kadar masum olduğu için suratına tükürse hak.
Ben şimdi her devrimin suratına baktığımda annem babam aklıma gelecek ve bu benim için daha zor olucak çünkü sevdiğim adamın babası yüzünden ben yıllarca ölüp ölüp dirildim.Ayağa kalktığımda devrim de kalkmıştı.
Ona döndüğümde babam gözlerimin önünde belirdi. Kafamı sağa sola sallayıp devrime daha net baktım.-sana tek bir sorum olucak devrim ve bu sorunun cevabı bizim evliliğimizin yolu olacak ya bu yol bitecek yada devam edecek...Sen bunu biliyor muydun... Sen babanın babamın ve annemin katili oldugunu biliyor muydun.?
Gözlerini gözlerime hapsetti ve sustu.
Şuan hayır bilmiyordum diye haykırmasını deliler gibi istiyordum.
Ama devrim sadece susuyordu ve babasının günahını bedelini ödüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİM SANA AİT
ChickLitBir trafik kazası düşünün... Biten iki hayat... Bir kaybolan hayat... Bir de acıyla geçen bir hayat... Kalıyor orta da... Bir de başlayan bir aşkı düşünün... Ama bu aşkın altında koca yatan bir sır var... Ve... En iyisi siz kitabı okumaya ba...