Ön yargılarla dolu olan şehir : Konya
İşte ben bu şehre tıkılıp kaldım. Merak etmiyor değilim ; Bu şehrin inanı büyüleyen bir tarafı varmı ? İnsanı içine çekip ,sürükleyen gizemli bir tarafı varmı diye . Ama bunların olduğuna inanıyorum. Neden burada yaşadığımızı ,neden burayı sevdiğimizi yada çoğu insanın neden Konya'yı sevmediğini. Bu soruları bir gün cevaplarını bulacağımı düşünüp beynimin derinliklerindeki kapalı kutuya kilitliyorum. Ama sorularım arasındaki en merak ettiğim soru ise ; nasıl olmuşta kurak,sıkıcı bu şehir insanları kendine çekerek yaşanacak bir yer haline getirtmişti . Sırasıyla bugün neler yapacağımı düşündüm ; Şimdi giyinip kahvaltı yapacaktım , sonra resim kursuma gidip çizip yapacaktım-Çizim yapmak gerçekten bana huzur veriyor.- , sonra tekrar eve gelip yabancı dizimin yeni bölümünü izleyecektim , belki eve dönmeden dışarda bir kafeye oturup birşeyler içerken kitap okuyabilirdim ya da çizimlerime devam edebiliridim.
Sıkıcı sıradan hayatımda merhaba !
"Uras! Kahvaltı hazır tatlım ." Annemin sesiyle yatağımda doğrulup ayağa kalktım . Üzerime bir şort ve t-shırt geçirip hızla aşağıya indim .Yine bahçede kahvaltı yaptık. Güneş'in tadını çıkaralım diye . Anneme göre D vitaminine ihtiyacım varmış. Kahvaltı yaparken annem ağzına bir lokma götürdüp iyice çiğnedikten sonra bana baktı ve "Yan tarafa yeni komşular taşınmış canım." . "Haberim yok." dedim. "Yarı İtalyan bir aileymiş." Bİrkaç saniye durdu ve " Neyse akşam gidince göreceğiz zaten.İtiraz yok sende geliyorsun . " Gözlerimi devirdim mecburen gitmek zorundaydım. "Geleceğim."
Yukarı çıktım . Altıma bir kot giydikten sonra resim çantamı koluma takıp evin önüne çıktım . Telefonuma bakarak yürürken , aniden birinin bana çarpmasıyla telefonumu yere düşürdüm. Telefonumu alıp kafamı kaldırdığımda gördüğüm tek şey iki şirin yeşil gözdü. "Özür dilerim ben şey... Dikkat etmedim. "dedi. "Sorun değil" dedikten sonra onu önemsemeyerek yoluma devam ettim .
Resim kursumdan döndüğümde etrafta kimsecikler yoktu .İçeri girdim ,direk odama çıktım. Dizi izledikten sonra biraz müzik dinledim . "Uras birşeyler atıştır oğlum. " Gözlerimi devirdim. "Hadi kalk!"annem yanıma geldi ve yatağımın ucuna oturdu . "Bugün neler yaptın bakalım ?" dedi gülümseyerek. " Çizimlerini göster hadi ". "Resim çantan masanın yanında. " dedim elimle işaret ederek." Waow ! Çok iyi . "dedi şaşkın bir ifadeyle. "No , vay vay vay " dedim. Bir reklamdan alıntı yaparak. "Ben ciddiyim. Bu çizimini asmalıyız gayet iyi ." dedi resime bakarak. "Anne beni utandırıyorsun " dedi kafamı eğerek. "Hadi aşağı gel . Rümeysa hanım bişeyler hazırladı senin için. " Bişeyler atıştırdıktan sonra,yukarı çıktım, tekrar kotumu gıyıp aşağıya indim.Annem elindeki hediye paketinden kafasını kaldırdı ve " Hazırsan gidelim . " dedi . Kapı açılınca karşımıza yardımcı olduğunu tahmin ettiğim bir kadın çıktı. "Hoş geldiniz Çisil hanım buyrun " dedi içeriyi gösterek. Salona doğru ilerledik.Salonun ortasında sarışın uzun bir adam ve gayet güzel esmer yeşil gözlü bir kadın vardı. Adam elini uzatarak " Ben Ali " dedi anneme . "Hoşgeldin Çisil " dedi kadın ve anneme sarıldı . Nasıl bu kadar yakınlar şaşırdım doğrusu . "Nasılsın Marea? Yerleşebildiniz mi ?" . "Yerleştik , ayrıca ımm şey... Konya çok güzel . " konuşmasından Türk olmadığı anlaşılıyordu zaten . Hayret dedim içimden , Konya'yı sevmiş. "Sende Uras olmalısın " dedi bana bakarak . Ali amca-Neden bilmiyorum bir an içimden Ali amca diye hitab etmek geldi.-"Uras ne demek ?" dedi klişe bir soruyla . "Şans ." dedim . Oturduk ve koyu bir sohbete daldılar . Ali amcanın kardeşi de sonradan geldi . "Ben Lara." dedi . Selçuk Üniversitesinde Tarih okuyormuş. onlar konuşmaya devam ederken tatlı servis edildi. Marea" Yekta ! gelde biraz tatlı ye . " Ardından annem " Çocuk kendini nasıl yesin ?" dedi iğrenç espirisinden sonra kahkaha atarak.Annem espiri yapınca içimden bir an önce ölsem dedim.Sonra kapıdan bir kahkaha yükseldi . Kapı anahtarla açıldı ve içeriye kumral bir kız girdi. Bedeni adeta 'Ben Marea ve Ali'nin kızıyım 'diye bağırıyordu . Ve hatırladım sabah ki çarpıştığımız kız buydu . biraz yaklaştı ve karşımda durdu . "Ben Almina " dedi yeşil gözlerini bana dikerek.
Umarım beğenirsiniz gençler. Yorum yapın lütfen :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi
General FictionUras , fark etmeden geleceğini de çizmişti. Ama çizilen geleceğe sürüklenmek biraz zaman alacaktı. Ve Almina , Uras'ın kalbindeki ölümsüz aşkı. Nasıl öleceğimi hiç düşünmemiştim. Ama hiç bir zaman yanarak ölmeyi istemedim. Şimdi bunları düşünm...