Kesinlikle aileme zarar geliyor olması gerekirdi ve acilen oradan çıkmanın yolunu arardım. Elbette tek bir çıkış var.
Monokuma bizleri motive etmek için küçük bir video hazırladığını söylemişti. Hepimizi konferans odasına çağırdı ve oturmamızı istedi. Beyaz perdeye görüntü düşmeden önce herkes olanlara şüpheyle bakıyordu. Gene bir oyun hazırladığı çok belliydi. Kimsenin buna kanacağını sanmıyorduk ama-
İzlediğimiz film: Ailelerimizin hepsi sırasıyla bir odaya sokulmuştu, gözleri ve elleri bağlıydı. Yardım için çığlık atarlarken bizler sadece izlemekle yetiniyorduk. Salonda çığlıklar ve yalvarma sesleri yankılanırken hangisi perdeden geliyor hangisi gerçek anlayamıyorduk. Hatta içlerinden biri bana aitti. Bunu fark etmem uzun sürmüştü. Sıra benim aileme geldiğinde deli gibi ağlıyordum ve koltukları parçalıyordum. Ama burada ağlayarak onları kurtaramam.
Görüntü her seferinde aynı yerde kesiliyordu, Monokuma elinde işkence aletiyle ailelerimize yaklaşıyordu ama dokunmadan ekran kararıyordu. Sadece benimkilerde neler olduğunu göstermişti. Annemin kolundaki eklemlere tek tek çivi sokuyordu. Anneciğim çığlıklar atarken ben ona yardım edemiyordum. Birisinin bana sıkıca sarıldığını hissettim. Yapmaya çalıştı aslında hem etrafa hem de kendime zarar vermemi engellemek için kollarımı tutmaktı ama bu beni daha da huzursuz ediyordu ve daha da debeleniyordum. Sonunda bilincim kayboldu.
Gözümü açtığımda çok yorgundum. Tüm bedenim ağrıyordu. Ne kadardır uyuduğumu anlamak için saate baktım. Neredeyse 5 saat. Bu zamana kadar acaba aileme ne olmuştur? Onlara yardım etmem gerekti. Buradan acilen çıkmalıydım. Ama hiçbir çıkış yoktu. Hepsi kapalıydı. O zaman...
Hayatımın ilk ve en önemli kumarını oynayacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Danganronpa 20 Günlük Meydan Okuma
FanfictionDanganronpa serisini için yazılmış bir challenge kitabı, bana verilen başlıklardan hikayeler yazacağım. Umarım beğenirsiniz~