Kesinlikle, hiç şüphesiz, düşünmeden diyebilirim ki Seiko!
Karın ağrısından ölüyordum. Artık yerde kıvranmaya başlamıştım. Yardım için önce revire gidip Mikan'ı ziyaret ettim ama ayağı takılıp sapık bir pozda düştü. Neyseki dökülen ilaçlar sahneyi sakladı. Ayağa kalkmasına yardım ettikten sonra Mikan deli gibi ağlamaya başladı. Ben de onu orada bırakıp kimya laboratuvarına gidip Seiko'yu buldum. Çok önemli bir ilaç hazırlamakla meşguldü. İşi bitene kadar ses çıkarmadan kenarda oturdum ama karın ağrısından iki büklüm olmuştum. İşi bittiğinde arkasını döndü ve beni gördü. "Bu halin ne? Neyin var?"
"Ahaaa! Karnım!"
"Biraz bekle! Elimde bunun için bir şeyler olacaktı." Önce çantasını, sonra içerideki odayı araştırdı. Geri geldiğinde elinde küçük bir şişe vardı. "Aç ağzını." İlacı bana içirdi, tadı rezaletti ve öksürmeye başladım. "Yarım saate tüm acıyı alır. Nedenini bilmediğimden öyle herhangi bir ilaç içiremem."
"Teşekkürler." dedim acıyla gülümseyerek. Bu sözüme o kadar mutlu oldu ki saçları ahtapot kolları gibi kıvrılmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Danganronpa 20 Günlük Meydan Okuma
FanfictionDanganronpa serisini için yazılmış bir challenge kitabı, bana verilen başlıklardan hikayeler yazacağım. Umarım beğenirsiniz~