Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
1.1 odasında kitap okuyordu. Gecenin ilerleyen saatleriydi ve bir türlü uyuyamıyordu. Bir sürü kişi ölmüş, yarıdan az kişi kalmıştı. Kanıt bulmada yetersiz olsa da olayları genelde büyük ölçüde çözen ve arkadaşlarını ölüme yollayan oydu. Elbette bunun için suçluluk duyuyordu ama ne yapabilirdi? Bir kişi için kalan herkesi mi harcasa?
Kapının dışından gelen değişik sesler işittiğinde kitabını işaretleyip oturduğu yerden kalktı ve kapıya yöneldi. Öncelikle seslerin ne olduğunu anlamaya çalıştı. Ayak sesleri. Birisi dışarıdaydı. Ama varlığını saklamak ister gibi bir hali vardı. Ayak sesleri odasının olduğu yerden uzaklaşıyordu. Kapıyı hafifçe aralayıp dışarıya göz attı. Karanlıktan hiçbir şey net görünmüyordu ama koridorun ucunda birisinin siluetini seçebiliyordu. Monopad'inin kamerasını açıp flaşı yaktı ve siluetin ardından ilerlemeye başladı. Bu saatte kim nereye gidiyordu? Peşinden dışarıya kadar gitti ve artık binanın dışındalardı. Kimse onları duyamazdı. Silueti kaybedince 1.1 telaşa kapıldı ve etrafta onu aramaya başladı. Tam o sırada bir çift güçlü el boğazına yapıştı. Tablet elinden düştü ve ümitsizce boynundaki ellerden kurtulmaya çalıştı. Fakat faydasızdı. Zavallının boynunu suçlu, kürdan kırar gibi kırmıştı ve cesedi öylece yerde bırakıp gitmişti.
