İçim acıyor. Nasıl geçer, çaresi nedir bilmiyorum. Dermanı senden başka kimde var onu da bilmiyorum. İçimde bir kara çukur açtın ve o çukur içimdeki herkesi yuttu. Hala da yutuyor ve ben izlemekle kalıyorum.
İçim yanıyor. Nasıl söndürürüm, nasıl su dökerim bilmiyorum. Bazen bir sürahi su içiyorum fayda etmiyor. İçime bir güneş ateşi yaktın, herşeyimi yakıyor.
İçim kanıyor. Nasıl sararım, hangi merhemi sürerim bilmiyorum. İçime öyle bir yara açtın ki oluk oluk akıyor kan. Bütün organlarım kan ağlıyor orada.
Ben bunları bir kenara koyup hayatıma devam ediyorum ama bir kanser gibi, yokluğun beni yavaş yavaş öldürüyor. Geceleri uyutmuyor acısı. Ta burama, başıma çıkıyor ateşi. Her öksürdüğümde o yaradan biraz kan geliyor avucuma. Ve ben yavaş yavaş tükeniyorum yokluğunda.