Ölçülemez mesafeleri kat edip sana koştum.
Epey susadım ve de yorgun düştüm.
Gördüğüm herkesle çokça seni konuştum.
Hiç de mola vermedim, çok şükür sonunda kavuştum.Dünkü kadar güzel değilsin, dip boyan gelmiş. Gözlerin kanlanmış, gönlün kirlenmiş.
Kalbim sanki seni biraz abartmış.
Sesin hala güzel ama aa! kulağım kanamış.Boyun hep kısa mıydı yoksa ben mi fark etmedim?
Dün acaba ben seni neden terk etmedim?
Beni sevmen için kapında çok bekledim.
Leyla da güzel değilmiş, bunu da dert etmedim.Aslında hâlâ giderin var, sen yine de üzülme.
Ama ben dünkü kadar büyütmüyorum seni gözümde.
Kafan da boşalmış belli çıkan her sözünde.
Aklımda kalmamış yamuk burnun ne de gözümde.Dün ateş ederdin, bakıyorum bugün kuru sıkı.
Parmakların da tombulmuş, kolların kazma sapı.
Ayaklar iyi hoş da, bacakların iri yapı.
Yalnızlık yaramamış işte şimdi yuttun sen hapı.Otur yâd edelim biraz geçmişi senle.
Nasıl baş ediyorsun bu göbek ve basenle?
Gıdığın da çıkagelmiş hem o kalın ensen de.
Gördüm görmez olaydım ben kaçayım izninle.Bunlar sana son sözlerim kulak kabart, iyi dinle;
Yokluğun koydu ama varlığında ıyy neymiş böyle.
Biraz makyaj yap, spor yap, diyet yap, az ye.
Ben dünkü ben değilim de sen tövbe tövbe neyse.