HERŞEY VE HER YER

1 0 0
                                    

Hiçbir insan yoktu. Sadece hayvanlar ve ben vardım. Kar bütün dünyayı bembeyaz yapmış, bulutlar güneşi yok etmişti. Ağzımdan ve burnumdan çıkan buhar yavaşça yok oluyordu. Avazım çıktığı kadar bağırdım ama birkaç yabani köpek ve bir karga dışında kimse cevap vermiyordu. Bacalardan duman çıkıyordu ama yollarda hiç trafik akmıyordu. Her yer yakın ve herşey uzaktı.

Bomboş bir süpermarkete girdim, kasanın arkasında anahtarı üzerinde duran sigara dolabını açtım. Birkaç paket kısa parliament aldım. Barkot makinasından geçirip paltomun iç cebine zulaladım. Otoparkları dahil on iki kat olan AVM nin on birinci katındaki sinemaya girdin. Kendim için "yılın yerli komedi filmi" başlıklı bir filme arkalı önlü iki bilet kestim. Büyük boy patlamış mısır, iki tane kutu kola bir de küllük ısmarladım. Filmi başlatıp reklamları atladım.  Koltuğuma yerleşip öndeki koltuğa ayağımı ölümüne uzattım. Bir yandan filmi izliyor diğer yandan döke saça mısır yiyordum. "Yılın yerli komedi filmi" başlıklı filmin ilk seansı bitmesine rağmen sadece bir defa gülümsedim. İkinci seansı açmaya değer görmedim ve bileti yakıp sinemayı terk ettim.

Bir bara girdim. Bir Ahmet Kaya şarkısı açtım ve bir bira söyledim. Kendi biramı kendim aldım. Sigaramı yakıp biranın tadını çıkardım. Durgundum. Etrafta kesilecek hiç kadın yoktu. Votka şişelerini izlemeye başladım. Yedi tane yetmişlik istanblue, on tane otuzbeşlik vodka, üç tane yüzlük bazooka vardı. Bar çıkışı yolun karşısında duran son model mavi Passat'a bindim. Emniyet kemerimi taktım, klimayı açtım, bir sigara yaktım ve sinyal verip aynayı kontrol ettikten sonra yola çıktım. Her yer beyaz olmasına rağmen yollarda bir tane kar yoktu. Üstelik belediye tuzlama çalışması da yapmamıştı.

Evimin yolunu tutmuştum ki Passat'ın yakıt lambası yanmaya başladı. Yolun karşısındaki benzinliğe trafik kurallarını ihlal ederek girdim. Depoyu fulledim, markete girip bütün abur cuburları poşetlere doldurdum. Marketten çıktığımda hava kararmış, sokak lambaları yanmıştı. Az ileride soğuktan titreyen bir penguen gördüm. Elime birkaç kraker alıp pengueni kandırdım. Arabada yanımdaki koltuğu penguene tahsis ettim. Ona bir isim koymaya karar verdim ve ismini Aygır koydum. Otuz beş katlı rezidans gökdelenin, yirmi altıncı katında bulunan, yüz bir numaralı dairesine girdim. Dev ekran televizyonumdan haberleri açtım. Ekranda sadece boş bir masa vardı. Ekranın altında büyük ve kırmızı harflerle son dakika yazıyordu. Aygır'a baktım "Değiştir." der gibi başını salladı. Biraz zapladıktan sonra uyuyakaldım.

Sabah olduğunda Aygır'ın ayak sesleri ile uyandım. Tuvalete gidiyorum der gibi başını salladı. Kalkıp dolapta olanlarla bir kahvaltı hazırladım. Aygır için bir ton balığı açtım, tabağa boşalttım, üzerine hakiki zeytin yağından birkaç damla akıttım. Yanına çatal bıçak ve kaşık koydum. Aygır banyodan geldi, omzunda havlusu ile bir çırpıda sandalyeye oturdu. Bıçak ve çatalı eline alıp yemeğini bitirdi.

Kahvaltı masasında ona korkularımdan bahsettim. "En çok korktuğun şey nedir?" Der gibi başını salladı, "Yükseklik" dedim. Elimden tuttu ve beni otuz beş katlı rezidansın tepesine çıkardı. Hava çok sıcaktı. Güneş dünden kalan bütün karları buhar etmişti. Telefonumda hava sıcaklığı otuz sekiz dereceyi gösteriyordu. Aygır elindeki paraşüt çantasını uzattı. Çantayı sırtıma takıp kilitlerini kapattım. Aygır ile birlikte binanın en yüksek duvarına çıktım ve kendimi boşluğun sıcak rüzgârlarına bıraktım. Aygır halkaya bağlı bir ipi çekti. Paraşüt açıldı ve yere sağ salim indik. "Korku, korkakların bahanesidir!" Der gibi başını salladı. "Haklısın" dedim. Eliyle uzak bir noktayı işaret etti, "Orada umut var, orada mutluluk var ve orada yaşamak için bir neden var!" diye bağırır gibi başını salladı. Sustum, arkamı dönüp yürümeye başladım. Arkamdan "Nereye?" der gibi başını salladı. Cevap vermedim. Bir bira açtım, bir sigara yaktım ve her yerin yakın olduğu bu yerde her yerden uzak, herşeyin uzak olduğu bu yerden herşeye yakın bir yere gitmek üzere yola koyuldum.

Melankolya'danHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin