Selam yavru kartallar:)
Sanırım en zor bölümümü yazdım:) Kurguda dağıttıklarımı toplayacağım diye canım çıktı:) Yazdıklarımı on kere falan silip baştan girişmişimdir herhalde:)
Normalde bir bölüme başlayıp bitirmem ara vermezsem 6-8 saat sürüyor ama bu canına yandığımın bölümü üç gün sürdü üç gün:)) Maşallah bağa:))
Normalde yazdıklarımın iki katı uzunluğundaki bölümümüze geçmeden önce bir iki notum var.
Biliyorsunuzdur belki, bir kaç tane whatsapp grubumuz var. Şimdi de bir yenisi daha kuruldu. Çok eğleniyorlarmış, eğer katılmak isterseniz asklimani arkadaşımıza başvurabilirsiniz.
Bir de bugün çok ama çok tatlı bir hediye aldım:) Sevgili Esma (mesutenes) bana bordo bere örmüş, İzmir'e imzaya giden ortim Nehir'le göndermiş. Bayıldım bayıldım:) Çok çok teşekkür ediyorum, işte resmi:)
Saçım başım düzgün olaydı kafama takıp foto paylaşacaktım ama üç gündür bu bölümle uğraşırken o saçımı başımı yolduğum için zinhar görünmem, unutun:))
Tamam susayım, canını yandığımın bölümüne geçeyim.
Hepinizi çok seviyorum:)
Ayşe
CANINA YANDIĞIMIN DÜNYASI
Hani şair demiş ya, "Hey canına yandığımın dünyası/ Hepimizin boynunda ölüm künyesi/ Sevda bir yana çeker körolası/ Şarap bir yana."
İşte bu canına yandığımın dünyasında, tam da o saniyede, Facebook'ta 50 bin ileti paylaşılıyor, tam o saniyede 100 yıldırım yere düşüyor, tam o saniyede 2 kişi ölüyor, tam o saniyede 4 bebek doğuyor, tam o saniyede 2 barbie satılıyor, tam o saniyede 300 kişi instagrama fotoğraf yüklüyor, tam o saniyede bir çocuk açlıktan hayatını kaybediyor, tam o saniyede Bill Gates 1250 dolar daha kazanıyor, tam o saniyede Zierman denen pislik bir CIA ajanı, Gamze'nin kafasına silahı dayıyordu.
Yine tam o saniyede, canına yandığım dünyasının bir başka köşesinde ise, Fırat saniyeleri, yılları ve hatta asırları umursamadan sessiz sessiz akıyordu.
Sessiz sessiz akıyordu ama kafası azıcık bozuktu. Çünkü kıyısına oturmuş iki sarışınla bir esmer, akşam karanlığı çöktüğünden beri küfredip duruyorlardı.
Yani Fırat Fırat olalı böyle zulüm görmemişti. Bin yıllardır kıyılarında ne trajedilere, ne çatışmalara, ne aşiret cinayetlerine tanık olmuştu ama bu üç ayyaş kadar gürültü çıkaranına hiç rastlamamıştı.
Üstelik mevzu ne petrol savaşı, ne töre, ne terör saldırısı değildi. Mevzu, "Bize çok küfrediyorsun diyorlar, napalım, hayatımızı siken erkeklere şiir mi yazalım" konulu sikik bir siktiret toplantısıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇATLASIN DÜŞMANLAR (Savaşma seviş Serisi 2)
Fiction généraleKamuflajlı kollarının kızın sarı bukleleriyle oluşturduğu tezata gülümsedi. Sonra gözlerini aşağıya indirdi. Bedeniyle duvar arasında küçücük kalan bir kız. Beyaz dantelin örtemediği göğüslerin arasındaki muhteşem vadi. Kızın kokusuyla sarhoş olmu...