Gökkuşağının Sekizinci Rengi

♧9.Bölüm♧

Multi:Defne ve İpek'in giydikleri

Sabah erken kalkmaya alışık olduğum için erkenden kalmış, kahvaltımı yapıp defneye mesaj atmıştım.

Kime:Deff

Uyandın mı? 11:05

çok geçmeden mesaj geldi.

kimden:Deff

Abim uyandırdı lan, üstüme soğuk su döktü. 11:07

kime:Deff

Çağkana selamlar :D 11:08

bugün Defneyle alışverişe çıksak iyi olacaktı. Abur cuburlarım neredeyse bitiyordu. Bir kahve yapıp terasa çıktım ve kitabımı da yanıma alıp biraz vakit geçirdim. Aslında birkaç tane de kitap alsak fena olmazdı. Kitap okumaya bayılırdım, hatta bazen o kadar bağlanırdım ki karakterlere bir şey olunca ben de üzülür, ağlardım.

Bir süre sonra Defneye mesaj attım.

Kime:Deff

deef, alışverişe çıkalım mı? 12:22

saniyesinde cevap geldi.

Kimden:Deff

Olur tabi, 5 dakikaya sizin evin önündeyim. 12:22

5 dakika mı? Kardeş ışık hızıyla mı geliyorsun? Hızlıca üzerime bir kazak ve pantolon giyip hifif bir makyaj yaptım. Kapının çalmasıyla aşağıya inip kapıyı açtım. "Mesaj attığında sana geliyordum." deyip sırıttı canım arkadaşım. "istersen bekle hemen çıkalım." Onayladığında yukarıdan telefonumu ve cüzdanımı alıp çantama koyduktan sonra aşağı indim ve ayakkabılarımı giyip kapıyı kilitledikten sonra merdivenlere yöneldim.

"Kanka okulun oradakine gidelim, hem biraz da yürürüz." dedi Defne.  Onaylayan mırıltılar çıkardığımda adımlarımızı biraz hızlandırdık.

Alışveriş merkezine geldiğimizde önce bir kitap mağazasına girdik. Defne elindeki  kitaplar arasından seçim yapmaya çalışırken ben birkaç kitap bulmuştum bile. "Seçebilecek misin Deff?" başını olumsuzca salladı. "Üçünü de alacağım." onayladığımda fiyatlarını ödeyip bir kıyafet mağazasına geçtik. Buradan pek bir şey almayı düşünmüyordum aslında.

Ama yine kendimi durduramadım ve siyah deri bir tayt gördüğümde hemen yanına koştum. Sadece 1 tane kalmıştı. Etrafıma bakıp sanki çok gizli bir görev yapıyormuşcasına taytı elime aldım. M bedendi, deneme gereği duymadan aldım ve Defneyi bulmak için etrafa bakındım. Sonunda gördüğümde minik bir kız çocuğuyla konuştuğunu gördüm ve  gülümseyerek yanlarına ilerledim.

Kızın elindeki kazağı göstererek "Bence bunu almalısın Pelinciğim." Diyordu Defne ardından Pelin bana döndü. "Abla senin adın ne?" Diye sordu. "İpek." Deyip gülümsedim.

"Bende Peliin, tanıştığıma memnun oldum. Pekii İpek abla sence hangisini almalıyım?" Dedi Pelin.

Elindeki 2 kazağı kastediyordu. Defne'nin seçtiği kazağı seçtim ben de. "Bu çok güzel Pelinciğim, eminim annene çok yakışacaktır. Peki sen buraya tek mi geldin."diye sordum.

Olumsuzca başını salladı. "Abimle geldim, bak orada." İşaret parmağıyla bir yeri işaret ettiğinde kafamı oraya doğru çevirdim.

Vat didin gülüm??

Pars mı? Telefonla konuşup diğer eliyle de kıyafet bakıyordu. Telefonunu cebine koyup bize doğru döndüğünde bizi görmeyi beklemediğinden başta şaşırsa da sonra gülümseyip yanımıza geldi. "Kızlar Karşılaştığımız çok iyi oldu, annemin doğum günü için Pelinle alışverişe çıktık ve yardıma ihtiyacımız var." Dedi Pars.

"Abi, biz İpek ve Defne ablayla seçtik bilee."dedi Pelin. "Hmm öyle mi? Ne seçtiniz bakalım." böyle konuşurlarken biz de onları gülümseyerek izliyorduk. Pars çok iyi bir abiye benziyordu.

Pelin seçtiğimiz kazağı gösterdiğinde Pars çok beğenmiş sonra bize teşekkür etmişti.

"Pelin, ablanları davet etmek ister misin?" Diye sordu Pars. Pelin gülerek başını salladı. "Defne ve İpek ablayı çok sevdim ben. Bu akşam 8'de bizim evde oluun." Dedi.

"Bundan sonra hep görüşürüz canım. Bu arada Ateş ve Meriçi de çağırsak sorun olur mu?" Dedi Defne. Pars "Sorun yok, çağırın tabi, bu arada konumu atarım size." Dedi ve ardından akşam için işleri olduğundan gittiler.

Biz de Defneyle biraz daha kıyafet alışverişi yapmış sonra da biraz da abur cubur aldıktan sonra alışveriş merkezinden çıkıp eve doğru yürümeye başladık.

Karşıya geçmek için arabaların geçmesini beklerken Defne ofladı. "Ay Allahım ya, saatlerce bunları bekleyeceğime geçerdim işte."

"He kanka geç, arabanın biri çarpınca da spatulayla yerden kazırız seni."  Deyip (yazar burda annesinden esinleniyor sjffjdjjfkd) kahkahakarla güldüğümde Defne bana 'Allah kahretmesin seni' bakışı atıp bir yandan da gülüyordu.

Nihayet eve geldiğimde önce Ateş ve Meriçe akşamki doğum günü hakkında bir mesaj attım. bütün aldıklarımı da yerleştirdikten sonra akşam için hazırlanmaya başladım. Saat 17.15'ti. 15 dakikada hızlıca duşa girdikten sonra akşam için hazırladığım kıyafetlerimi giydim ve yine hafif bir makyaj yaptım.

Çok nuturel bir kız olduğumdan fazla makyajı sevmezdim. (Natural yazıldığını biliyorum sakin olun sjdjdsjdjd) nemli saçlarıma da maşa yaptıktan sonra hazırdım.

Kapı çaldığında aşağı indim. Defne gelmişti. "Bebeğim çok şıksın." İkimizde aynı anda konuştuğumuzda gülmüştük.

Defne yukarı çıktı ve kendini 3'lü koltuğa bıraktı.

Saat 19:21'di. Telefonuma mesaj geldiğinde hemen açtım.

Kimden:Ateşböceği

Aşağıdayız taksi çağırdık, yolumuz biraz uzun gelin.

Selaam, hikayenin adını değiştirdim umarım beğenmişsinizdir.

Bu arada the vampire diaries'e başladım önerdiğiniz başka diziler varsa buraya yazabilirsiniz.

Diğer bölümde görüşmek üzere♡