MEDYA: Melis ( 'Bu kim şimdi ya?' diyorsanız, yakında tanışırsınız.😂)
🌑🌑🌑
"Bizi nereye getirdin Arya?" dedi Eliz gülümseyerek. "Be-be-ben... Ne oldu bilmiyorum. Sadece oradan çıkmak istemiştim ve sonra..." ayakta kalmamı sağlayan tek şey Manas'ın elimdeki eliydi. "Bizi ışınladım mı?" açıkcası eğer ışınladıysam oldukça güzel bir mekan seçmiştim. Mermerlerle döşeli, bembeyaz bir köşk. Yarattığımız onca siyahın ironisi olmalıydı. "Eğer o lanet kolyeyi bana bir kere bile göstermiş olsaydın bunu cevaplayabilirdim. Ama çok pardon siz başka işlerle meşguldünüz değil mi? Benden annemi saklamak gibi?" Kanar'a bakmadım, bakamadım. "Ne zamandan beri biliyordunuz?" hiç kimseden ses çıkmayınca Eliz konuştu. "Uraz bu geceden, İrem Uraz'ın taç takma balosundan, Arya ise okuma yazmayı söküğünden beri." bakışlarım topuklularımdaydı. Eliz her adımımızı biliyordu. "Size inanamıyorum! Ben sizi ailem sayarken siz beni ailemden ayırdınız!" Abimin yanında dolu gözleriyle öylece duran İrem konuştu.
"Seni koruduk. Tek yaptığımız buydu."
Kanar isterik bir kahkaha attı. "Bunu sizden istemedim. Hiç bir zaman sizden bunu istemedim. Ama benim isteklerimin ne önemi var değil mi? Daima en iyisini siz bilirsiniz! Doğru olan sizin seçimleriniz, uygulanması gereken sizin kararlarınız!" gülen taraf abimdi. "Bizim işimiz bu." üst kattan yankılanan çığlık sesiyle kalp atışlarım yeni doğmuş bir bebeğinkiler kadar hızlandı. Bunlar korku değil bir kızın acı çığlıklarıydı. "Burada kalın." abimin gitmesine engel olan İrem'in kolundaki eliydi. "Tek başına olmaz. Manas?" Manas elimden elini alarak abimle büyük adımlarla üst kata çıkan merdivenlere doğru ilerledi. Kollarımı kendi etrafıma dolarken etraftaki tek ses sessizliğin sesiydi. "Yanlış bir şey yapmadınız. İnanın bana, yanlış şeyler yapan biri olarak size bunu söyleyebilirim. Onları da anla Kanar." İrem ve benimle konuşan Eliz'in sözlerine Kanar'ın karşı çıkmasını bekledim. Ancak sustu. Kızarsa çemkiren, mutluysa sataşan, huysuzlandıysa çok konuşan Kanar'ın suskunluğu bizim için yeniydi. "Özür dilerim." dedi İrem bakışları ellerindeyken. "O yeterli olmuyor işte." dedi Kanar kalbi kadar kırık sözleriyle. Manas onda daha önce hiç rastlamadığım bir duygu olan panik eşliğinde, kucağında bizim yaşlarımızda bir kızla döndüğünde şaşkınca onlara baktım. Kızı deri kanepelerden birine bırakıp "Kanar yardım!" dedi Manas bir solukta. Elleri mi titriyordu? "Melis?" Eliz oğlundan önce kızın yanına ulaşıp bir elini kızın bileğine yerleştirdi. "Sen ne yap-" Eliz, Manas'ın devam etmesine izin vermedi. "Ben onun teyzesiyim." dudaklarım şaşkınlıkla aralanırken Eliz ellerinden yayılan mor bir ışık eşliğinde kızın bilincinin yerine gelmesini sağladı. "Teyze? Sen, siz burada ne yapıyorsunuz? Ma-Manas?"
"Burası neresi?" diye sordu İrem her zamanki gibi mantıklı olmayı seçerek.
"Siz tanışıyor musunuz?" dedim kızın Irem'i cevaplamasına fırsat vermeden. "Öncelikle, sarı kafa burası benim cezam. Ve Manas'la da tanışıyoruz. Maalesef." kaşlarım çatılırken İrem kızı taklit ederek konuştu. "Burası benim cezam derken daha açık olabilir misin marul kafa?" Kız kıvırcık buklelerini hareketlendirerek konuşacaktı ki Eliz lafa girdi. "Kardeşimden daha iyisini beklerdim."
"Burası benim hapisanem. Giriş ve çıkış yasak. Az önce bayıldım çünkü beni bu hapisaneye bizzat kendi elleriyle bırakan annemin kaçmama karşı aldığı önlem buydu. Köşke benden başka bir canlının girişi onun için ölüm demek. Benim çıkmaya çalışmam ise kısa süreli felç gibi düşünebilirsiniz. Ha, eğer o durumda bile bu hapisanenin sınırlarından çıkmayı başarabilirsem beni iyileştirebilecek tek kişi annem olarak efsunlandım. Neyse, sizi gayet canlı gördüm ve giren sizler olmanıza rağmen bayılan ben oldum. Niye?" kimseden cevap çıkmayınca kız sıkıntılı bir nefes verip ayaklandı. "Adım Melis. Çilekli pastam var isteyen?" Kanar "Ben!" diye resmen çığırdığında kahkaha attım. İrem kolumu çimdirince omuz silktim. "Ne? Olaysız geçen günümüz yok. Kelebeklerin ömrünü de mi uzatmayalım?" Melis gerçekten pastayla geri döndüğünde abim konuştu. "Peki, suçun neydi ki?" Manas'a bakarak gözlerindeki acıya karşı gülümsedi. "Aşık olmak."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
4 DAKİKA
FantasiaMutlu sonla biten masallarımıza yeni bir son eklendi. İyi yürekli büyücü oyuna getirildi ve ona acı çektirildi. Kötüler kazandı.. Büyücü ise kalbini saklayarak intikam için savaştı. -Bu her şeyin sonu gibi görünse de aslında başlangıcı.- İntikam at...