President of the school is waiter

1.Bölüm 2.Part

D-Doğru! Karşıdan birisi geliyor. Hem de sırıtarak! Lanet olsun. Lanet olsun. Ne günah işledim tanrım? İkinci kez pis pis sırıtarak bana ilerliyordu, çapkın çocuk. Gelmesene oğlum. Hazırla kendini Sehun. Sağlam yumruğunu hazırla bebeğim, yapabilirsin.

"Okul başkanı?" az önce yaptığını yeniden yapmıştı. Sevimli mi görününmeye çalışıyor bilmiyorum ama bunu elde ediyor. Sapık.

Öksürdüm ve elimin içiyle ensemi ovuşturdum "Evet." dedim. Az önce ki havalı Sehun, nereye uçtun yavrucuğum?

"Bir sorun mu var?" dedi kapıya bakarak. Yumruğumu sıktım. Ona vuracaktım değil mi? Ama sebepsiz yere olmazdı. Bana yardım etmeye çalışıyordu ve ben sebepsiz yere şiddet kullanan birisi değilim. Hata yap lanet olası. Hata yap ve yumruğu karnına geçireyim.

"Okul başkanı?" dedi yeniden ve beni düşüncelerimden ayırdı.

"O-Oh, pardon. Ben hallederim. Sen işine geri dönebilirsin." dedim gülümseyerek.

"Bir işim yok, okul başkanı." dedi ve kapı kolunu kavradı. "Sorun kapının açılmaması mı?" dedi. Ben kafamı evet dercesine salladım.

"Nazik olmalısın okul başkanı." kafasını kaldırıp bana göz kırptı, sonra yeniden kapı koluna odaklanmıştı. "Güç, kapıyı açmaya yetmez. Nazik olmayı denedin mi?" dedi bana.

Düşündüm.

Ne ima etmeye çalışıyordu?

"Anladığım kadarıyla nazikçe kapıyı açmayı denememişsin." dedi, evet nazik olmamıştım.

"Sana nazik olmayı öğreteceğim." 

Hah, bu kendini ne sanıyor? Bana mı öğretecek nazik olmayı? HAHAHA. Şaka yapıyor olmalı.

Öfkeli düşüncelerim aniden yok oldu. Sıcak avuç içi elimi kavrıyordu. Tanrım. Sapık! Elimi alıp kapı koluna yerleştirdi. Kendi elini de benim elimin üstüne. Hiç uygun bir pozisyon değil bu. Tam arkamda duruyor. Resmen dayadı. Oğlum... yapmasana.. Bilerek yapıyor bunu, eminim. Kızarıyor muyum? OH NOOĞ. Olmaz Sehun, olmaz olmaz olmaz. Sen sertsin. Kızarma aptal. 

Elimi sıkıca tuttu kapı kolunun üzerinden ve yavaşça aşağıya bastırdı, bastırdı.... ve 'TAK' 

Kapı açıldı (O_O)

"Gördün mü?" dedi sırıtarak, arkamdan çekilmemişti. Sırıtıyordu çünkü kızarmıştım. Biliyorum, kapının ayna gibi camı bunu bana yansıtıyordu. 

Şimdi sıkı bir yumruğu hak ettin ...... adı neydi ki bunun? Neyse, önemli değil.

Yumruğumu sıktım, çok sıktım. Sağ yumruğum oldukça sıkıyken, sol elim baya boştaydı. Sol elimle nazikçe ve gülümseyerek onu arkamdan ittim. O da bana gülümsüyordu. Onu tam karşıma aldım sol elimle. Aniden ciddileşti suratım. Ciddileşen ve ölümcül bakışlarımla teni soldu. Anlamıştı. Şiddet kullanacağım zamanlar böyle olurdum.

"D-Dur!" dedi omuzlarımdan tutarak. Korkuyor musun?

"Çok geç." şeytanice gülümsedim. Sol elimle sırtına bastırırken sağ elimle onun karın boşluğuna bir yumruğu sallamıştım. Çok eğlenceli ghhjklhjgfghjk

"AH!" karnını tuttu ve eğilir pozisyona geldi.

"AH!" bağırmaya devam ediyordu.

"Hey..." dedim onu sağ elimle dürterken. O kadar sert vurmamıştım.

Karnını sıkmaya devam ediyordu.

Yok canım, felç etmiş olamam.

Değil mi?