President of the school is waiter

13.Bölüm

Lay, Kyung Soo ve Tao (aptal 3'lü)

"Yaaaaaaaahhh sizin yüzünüzden biricik başkanı okulun dönem kutlamasın da göremedim! Mutlu musunuz?"

Kyung Soo bir bebe gibi yol da bağıra çağıra söylenip Lay ve Tao'ya kızıyordu.

"Sen iyi misin dangalak? Hepimiz onu görmeyi istedik. Mülayim!" diye atıldı Lay.

"Lay sus. Sus Lay, çarparım bak." Kyung Soo yol da durdu ve Lay'e döndü.

Tao sonun da ikisinin arasına girmeyi başarmıştı "Ya ya ya sakin olun."

"Aklıma Hande Yener geldi Tao." deyip gülmeye başladı Kyung Soo.

"Soo. Şu. Ölümcül. Esprilerini. Kendine. Sakla. Oldu mu?" Lay yeniden Soo'ya sataşmaya başladı.

"Bakın gençler," diye lafa girdi Tao "Gidip başkanı göremedik ama çalışıp para kazandık! Şimdi o kadar çok paramız var ki her gün cafeye gidip başkanı görebiliriz!"

Lay ve Kyung Soo onaylarcasına kafa salladılar ve kol kola girip "Hadi cafeyeee!" diye bağırdılar. Lay ve Soo kol kola ilerlerken Tao yine üvey arkadaş gibi hissetmişti ve boynunu büküp ikiliyi takip etti 'ne kadarda yanlızım danrım'...

~

Üçlü cafeye girdiklerin de Xiumin tatlı bir hamster kostümüyle onları karşıladı. Üçlü gülümseyip her zaman ki yerlerine oturdular ve Luhan bir az sonra onların masalarına gidip siparişleri almaya başladı.

"Ermm... Başkan Sehun....... yok mu?" dedi en masum haliyle gözlerini açarak Kyung Soo. Büyük olan gözleri daha da büyüyüp yuvalarından pırt diye fırlayacakmış gibi dursada sevimliydi... yani.

"Aaaaaw" Luhan ilk önce erkek olduğu halde fangirllük yaptı ve devam etmeye başladı "O yeni sevgilisiyle bu gün gezecek!!!" daha sonra ellerini yumruk yaptı ve çenesinin altına yerleştirip tek ayağının üstünde durmaya başladı.

Xiumin onu arkadan dürttü "Yapma şunu Lugo."

"O nasıl isim beh Hugo gibi." dönüp cevap verdi Luhan.

"Niye ama Sehun sana Lulu diyor!"

Luhan dil çıkarttı ve siparişleri alıp üst kata çıktı. Xiumin ise kıskançlığından ölür durumdaydı... (yazar ağır hunhancı ama :))) nys ya .s)...

Aptal 3'lü 'Sehun yoksa XiuHan' var deyip kafalarını masaya yatırdılar...

"Lan bi bakın... Aslına bakılırsa Xiumin'de fena değilmiş." Tao yeniden ikiliyi dürttü.

"Dimi ya... Ay! Yanaklara bak!" Kyung Soo sesini inceltip iğrenç bir ses tonuyla Xiumin'i övmeye başladı.

O sıra Lay alaycı bir gülümseme sunup "Yah Kyung Soo, Tao onun tatlı yanaklarına bakmıyor. Çok değerli totosuna bakıyor." dedi ve gülmeye başladı.

~

Jong In BMW X5'iyle (zengin ama hâlâ X5'te kalmış fkr) Sehun'un evinin oraya geldi ve arabadan inip evin bahçesine girdi.

Deri ceketinin iki yanını tuttu ve çekip düzeltti. Nefesini derince dışarıya verdikten sonra zile bastı... Bastı... Bastı... Bu dördüncü olacaktı ki sonun da kapı açıldı.

Karşısın da yeni uyanmış ve sağ ayağıyla pijamasının üzerinden sol ayak bileğini kaşıyordu (death note L tarzı gffgdgf). Sehun sağ elini kaldırdı ve saçlarını karıştırıp kapıdakinin Jong In olduğunu fark edince telaşa düştü. 'Ah cidden! Neyim var böyle! Doğal ol...'

"Ahh sen miydin Jong In-aahh?" dedi uzatarak.

"Yok. Ben onun klonuyum tövbe est."

Sehun gözlerini devirdi ve kapıyı iyice açıp "Gel. Hemen hazırlanırım." dedi.