4.BÖLÜM

770 58 40
                                    


Multimedya : Asena

Kapıyı açan annemin arkasından bende gittim. Kapı açılıpta karşımda gördüğüm insanlar ise HAYIR diye çığlık atmak istememe neden oldular. Bu nedir ya ? Tanrım beni neden bu aptal kızla sınıyorsun ? İçeri giren yeni komşularımız bana satılmaya başladılar tabi.
Annem ise şokla bana bakmaya başladı. Çünkü ona söylememiştim. Zaten kız sinirimi bozmuştu bir daha anlatıp tekrarlamak istemedim haliyle. Eh annemin neden kavga ettin ? Bana niye haber vermedin ? sorularını da çekmek istemiyordum. Yemek masasına oturduk. Yemek yerken aynı zamanda Sevim teyze  ve Fuat amca - Açelya'nın ailesi - olanları anlatıyordu. Tabi ki annemde duyduklarıyla başından beri bana öldürücü bakışlar atıyor.
Yemek felaketi annemin 'sen gittik zilli ' bakışlarıyla ,misafirlerin beni kahraman ilan etmesiyle geçti ve bitti. Şimdi ise hep birlikte oturmuş film izliyoruz. Aslında onlar izliyor ben ne zaman ve nasıl sıvışsam diye plan kuruyorum. Herkes fazlasıyla filme dalmışken ayağa kalktım.

"Asena nereye gidiyorsun ?"

Of anne ya. Nereye olacak samancının oğluna kaçıyorum. Yemin ederim bilerek yapıyor sinsice benim ayağa kalkmamı bekledi. Sanki annem değilde düşman. Ben daha cevap vermeden tekrar konuştu.

"Açelya ile birlikte odana gidin de muhabbet edin sıkılmıştır o da. "

Annem olmasaydın bi güzel sövmüştüm. Bir umut Açelya'ya baktım belki istemez diye ama olur mu hiç istekli istekli sırıtıyor. Polyanna mısın sen ne bu pozitiflik. Hiç sevmediğim insan tipi. Biraz mutsuz ol ya ne bileyim atarlan , itiraz et. Gerizekalı kız ergenliğin hakkını ver bari ama yok olur mı bizim ki uysal bir koyun gibi. Başımla beni takip et hareketi yaptım. Ben odama gidiyordum o da ördek gibi peşimden geliyordu. İçeri girince yatağa atladım son aldığım kitabı okumaya başladım. O hala ayakta kapının önünde duruyor. Yeni gelin misin davet mı bekliyorsun ? Cidden.

"Otursana !"

"Ne-nereye o-ot-oturcağım ?"

"Kekeme misin ?"

"N-ne hay-ır. "

"Niye böyle konuşuyorsun o zaman ?"

" Bilmiyorum. "

Alayla konuştum. " Sonunda ! Düzgün birşey söyleyebildin. "

Üzgünce başını eğmiş duruyor. En azından polyanna modundan çıktı. Bu da bir şeydir. Ona odadaki iki kişilik büyüklükteki koltuğu gösterdim. Oraya doğru yürüyünce bende kitabı tekrar elime aldım ve okumaya devam ettim.
Biraz sonra ona baktığımda odamda ki kütüphanemde ki kitaplardan birini eline almış bakıyordu. Hemde en sevdiğim kitap. Hemen kalkıp yanına gittim. Ve sertçe kitabı elinden çekip aldım.

"SEN NE YAPTIĞINI SANIYORSUN ? KİMSENİN EŞYASINA İZİNSİZ DOKUNMAMAN GEREKTİĞİNİ BİLMİYOR MUSUN ?"

"Be-ben özür dilerim. ___"

"Kes sesini. Senden cidden nefret ediyorum. Niye böylesin sen ha ? Ben seni çekmek sana katlanmak zorunda mıyım ?"

Ağlamaya başladı şimdide. Offf

"Otu şuraya başımı ağrıttın. "

Yanından geçerken kitabı da eline doğru attım. Şimdi ağlarsa annem ağzıma sıçardı mecburen ağlamasın diye verdim. Ne ağlıyorsa bebek misin sen ?

"Tek bir sayfasına bile zarar gelmesin kırıştırma ağlamayı da kes. Sinirlerimi bozuyorsun. "

Kafasını sallayıp kitabı aldı. Bende yatağıma geçip okuduğum kitaba geri döndüm. Birkaç saat sonra ailesiyle birlikte o da gitti. Kitabı alıp kitaplığa yerleştirdim. Bir ara iyice sileyim bu kitabı şuan üşeniyorum. Sabah okul yüzünden erken uyanacağım için erken yattım.
Sabah kalkınca lanet üniformayı giyip okul yoluna koyuldum. Şuan yoldayım ve karnım gurulduyor. Of ! Okula gidince kantinden birşeyler yesem iyi olacak. Okula gelince hemen kantine girdim. Aha bu eşikte burada ama hiç ezik gibi görünmüyor. Etrafında kızlı erkekli bir grupla konuşup gülüyor. Hadi erkekler bu kezbana kız kıtlığı olduğu için katlanıyor çünkü okulda ki kızlar yüzlerinde ki yüz Tom boyaya rağmen orangutan yavrusuna benziyorlar. Ama bu kızların olayını anlamadım herhalde onlarda erkekler içindir. Bu kadar abazalık bünyelerine ağır gelmiyor galiba. Neyse. Poğaça ve meyve suyu alıp sınıfa geçtim bı güzel yemeye başladım. O sırada sevimli angutcuğum geldi.

"Naber kankisi. "

"Sinirliyim Selim bide sen başımı ağrıtma şimdi. "

"Hı tamam kankisi ben anladım. Kendini üzme ya. Ayarlarız. "

"Of ya sen ne diyorsun yine ? Ya ne saçmalıyorsun bu sefer ?"

"Sen kantine ne zaman gittin ?"

"Ne alaka şimdi beş dakika önce falan."

"Al işte ! Orada su yeni kızın etrafında ki grubu kıskandın dimi. Yavşıyorlardı sonuçta. "

" Ya sen ne çeşit bir sümüksün oğlum banane be. "

"Yav he he. "

Harbi salak bu çocuk boşuna angut demiyorum. Yedikten sonra çöpleri atıp sorana oturdum. Ders zili çalınca herkes sınıfa girip sırasına oturmaya başladı. Tabi benim sevimsiz sıra arkadaşım da bunlara dahildi. Hoca sınıfa girince derdi dinleyip not almaya başladım. Bütün gün iğrenç Açelya'nın derste bana bakmasıyla geçti bakınız uğraşmak istemiyorum ama böyle giderse çok pis kalbini kıracağım. Ve yine bütün gün angut Selim ile uğraştım. Tutturmuş kıskanıyorsun diye harbili salak ya. Neyse eve gelince uyuz formadan kurtulup kendimi yatağa attım. Sanırım akşam yemeğine kadar uyuyabilirim.
Annemin uyandırmasıyla kalktım ve elimi yüzümü yıkadım. Bugün babam gece gelmeyecekti. Çünkü bitirmesi gereken bazı evraklar falan varmış. Aksam yemek yedikten sonra kapı çaldı. Hadi bilim bakalım kim gelmiş. Yeni komşularımız. Yaşasın. Bugün Fuat amca da evde olmayacakmış. Annemle de iyi anlaştığı için vakit geçirmeye gelmiş. Bunda hiçbir problem yoktu çünkü kızı gelmemiş. İşte şimdi cidden YAŞASIN. Mutluydum ta ki annem şom ağzını açana kadar.

"Aaaaa kız ne yapıyor tek başına ? Tek başına sıkılır, korkar Asena onun yanına gitsin. "
Şaka mısın anne ya.

"Anne gelmediğine göre evde yalnız kalmak istiyordur. "

"Aslında Açelya küçüklüğünden beri yalnız kalmaya korkar. "

"Gördün mü ? Korkuyormuş yavrucak. Hadi sende git onun yanına yaşıtın anlaşın arkadaş olun hadi. "

Bı anda kendimi dışarda buldum. Telefonumu bile alamadım. Ne yapacağım şimdi orada ?






KABA KAHRAMAN LGBTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin