Multimedya : Asena
Oyunu oynamaya başladık. Bütün taşları döktükten sonra sayıları gözükmeyecek şekilde ters çevirip takozların önüne beşerli dizmeye başladık.
Oyunun kuralları böyle. Umarım biliyorsunuzdur. Gerçi bilmeseniz bile çok anlaşılamayacak birşey yok.
Taşları dizerken ellerimiz birkaç defa birbirine değince bana utangaç bakışlar atıp gözlerini kaçırıyordu. Bu normal çünkü kendisi Açelya. Normal olmayan benim buna sinirlenmek yerine onu terslemiyor oluşum. Hatta nedense bir sefer daha ellerimiz ne zaman değecek diye beklemeye başladım. Ağır saçmalıyorum şuan farkındayım. Düşüncelere bi siktir çekip kendimi oyuna verdim. Beşerli dizilerden arta kalan tek taşı da ortaya bırakıp zarı attım. Yani resmi olarak oyun başladı. Zara göre okey olan yani her yere koyulabilen taş ortaya çıkmıştı. Okey kırmızı altıydı. Güzel çünkü bu demektir ki Açelya'nın takozunda kalan ve açık oluşturmayan bütün sayılar toplanıp dört ile çarpılacak. Evet tabiki birşeyine oynayacağız. Yanıma kağıt alıp isimlerimizi yan yana yazdım. Ve kurallara göre taşları dağıtmaya başladım. Fazla taş Açelya'ya geldi yani oyunu o başlatacak. Tek tek bütün taşları dizdim ve durum şuan hüsran çünkü okeyim olmadığı gibi bütün diziler aynı sayıdan farklı renkler şeklinde yani bu sayıları kurtarmak zor çünkü taş gelmez. Ama dert etmedim çünkü zaten taş çalacağım. Yaklaşık beş dakikadır oynuyorduk ve ne o nede ben bitemedim çünkü ne kadar taş çalarsam çalayım eli düzeltemedim.
Şimdi ne eli diyor olabilirsiniz ama nasıl anlatacağımı hiç bilemiyorum ama zaten pek önemi yok gibi.
Ama tabiki kazanacağım o kadar taş çaldım sonuçta."Kazanırsan ne isteyeceksin ?"
Açelya'nın sorusuyla düşünmeye başladım. Harbi ne isteyeceğim aklıma da birşey gelmiyor.
"Bilmem şuan aklıma gelmiyor kazanınca söylerim. Nasılsa ben kazanacağım. "
Evet iddialıyım çünkü manyak hile yapıyorum ve bu safım hayatta fark etmez. Konuşmaya devam ettim.
"Sen ne isteyeceksin ?"
Sorumun üzerine de sakince gülümsedi. Ve ben iptal olmuştum. Çünkü çok güzel gülmüştü. Dudakları hafiften kıvrılmış , kirpikleri titremişti. Afallamış halde ona bakmaya devam ederken konuştu.
"Ben karar verdim. Kazanırsam söyleceğim. Ama sen kazanacak gibisin. "
Son cümleyi biraz hüzünle söylemişti. Ne isteyeceğini o kadar merak etmiştim ki bilerek yenilip öğrenmek istedim bir an. Ama zaten OKEY de nasıl yenilir ki bilerek ?
Sonunda tüm eller oynanıp bitince durum açık bir şekilde belliydi. Yine de bütün puanları topladım. Ve tabiki kazanan ben olmuştum."Ben kazandım. " Elimdeki kağıdı göstererek konuştum. Yine aynı şekilde gülümsedi. Kazandığıma sevinemiyordum neden bilemiyorum. Bütün oyunlarda ki ne olursa olsun kimler olursa olsun manyak bir şekilde kazanmak hırsıyla dolup taşar ve kazanırdım. Ee tabi zafer edasıyla herkesi delirtirdim. Ama şimdi tuhaftır ki oyunu kazandığıma üzülüyorum. Çünkü ne isteyeceğini deli gibi merak ediyorum. Ama içimde ki burukluk sadece bu merakla ilgili değil. Beni şaşırtan da buydu zaten.
"Sen kazandın. Peki ne isteyeceksin ?"
"Karar verdim. "
"Nedir peki ?"
Derin bir nefes aldım. Ve yüzüne baktım. Niyeyse aldığım nefes içimde kaldı aynı şekilde gülümsüyordu çünkü gözlerinde aynı hüzün vardı. Bu beni etkilemişti. Neden böyle bakıyordu ? Bu soruya aklıma gelen tek cevap kazanırsa çok istediği olması ve çok istiyor olmasıydı. Başka bir neden düşünemiyorum durduk yere neden hüzünlensin ki yoksa.
"Madem kazandım istediğim şey senin istediğin şey. Yani kazansaydın benden ne isteyeceksin onu söyle. Benden ne istiyorsan onu sana yaptıracağım. Ya da istersen bizzat kendim yapacağım. " Ne konuştum be.
Evet yapacaktım çünkü bilmiyorum.
Şuan böyle yapmam gerektiğini hissediyorum. Kaybettiği halde istediğini vermek ya da yapmak istiyorum. Bunu yapmak istememin nedeni hakkında ise hiçbir fikrim yok. Şok olmuş bir şekilde bana bakıyordu. Haklıydı böyle demeyi bende beklemiyordum."Hayır olmaz. Hem sen kazandın senin istediğin birşey olmalı. "
Gerçekten böyle yırtacağını düşünüyor musun ?
Ben zaten bunu istiyorum. Söyle hadi."
Sertçe söylemiştim çünkü inat etmesinden korkuyorum. Evet korkuyorum çünkü duymayı ölümüne istiyorum. Aslında bu kadar istememe şaşırıp korkuyorum da. Saçma bir durum.
"Peki söyleyeceğim. İstediğim şey..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KABA KAHRAMAN LGBT
Fiksi RemajaSinirle kendimi sokağa attım. Hızlıca yürümeye başladım. Önüme gelen taşa sinirle tekme attım fakat içimde ki dindiremedim. Her zaman ki gibi sinirimi birinden çıkarmalıyım diye düşünüyorken ilerde bir grup kızın başka bir kızı aralarına alarak hırp...